Konya’da Kardiyoloji Uzmanı Ekrem Karakaya, görev yaptığı Şehir Hastanesi’nde Hacı Mehmet Akçay tarafından tabancayla vurularak öldürülmesi hakkında konuşan Temel Karamollaoğlu “Bütün dünya aslında doktor talebi ile karşı karşıya ve bizim doktorlarımız da maalesef gittiler. Kimisi yurt dışına gitti kimisi devlet hastanelerinden özel hastanelere gitti. Maalesef kimisi trafikte, kazada kurban gitti. Kimisi de işte bu yaşanan hadisede olduğu gibi bir kurşunla mezara gitti.” dedi.
Sağlık çalışanlarına dönük şiddete ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yurt dışına giden doktorlar hakkında “Giderlerse gitsinler” sözünü hatırlatıp tepki gösteren Karamollaoğlu “Nasıl olur da bir Cumhurbaşkanı belli sebeplerden dolayı bütün doktorlara ‘Nereye giderseniz gidin! Umurumda bile değil.’ diye tavır sergileyebilir” dedi.
Karamollaoğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Son zamanlarda sağlık personeline karşı ve özellikle doktorlara karşı yapılan akıl almaz saldırıları lanetliyorum. Sayın Cumhurbaşkanı, doktorlar için “Giderlerse gitsinler” demişti. Doktorların bir talebi üzerine Türkiye’de yaşayan insanların sağlığının adete sigorta durumunda bulunan doktorlar için bu ifadeyi kullanmıştı. Bizde doktor açığı varken. Bütün dünya aslında doktor talebi ile karşı karşıya ve bizim doktorlarımız da maalesef gittiler. Kimisi yurt dışına gitti kimisi devlet hastanelerinden özel hastanelere gitti. Maalesef kimisi trafikte, kazada kurban gitti. Kimisi de işte bu yaşanan hadisede olduğu gibi bir kurşunla mezara gitti.
‘CUMHURBAŞKANI BÜTÜN DOKTORLARDAN ÖZÜR DİLEMELİ’
Hakikaten anlamakta zorluk çekiyorum. Sayın Cumhurbaşkanının aslında bütün doktorlardan ve milletimizden özür dilemesi gerektiği kanaatindeyim. Nasıl olur da bir Cumhurbaşkanı belli sebeplerden dolayı bütün doktorlara ‘Nereye giderseniz gidin! Umurumda bile değil.’ diye tavır sergileyebilir.
Bir kez daha ifade etmek isterim ki; sağduyu ve istişareyle belirleyeceğimiz adayımız Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olacaktır.
Ne yazık ki memurlar başta olmak üzere çalışan kesimler Erdoğan’ı üzmemek adına hassas terazi gibi çalışan TÜİK’in ortaya koyduğu rakamlar yüzünden enflasyona karşı eziliyor. Yalnızca bu da değil toplu sözleşme gereği memurların alması gereken enflasyon farkı yüzde 47 olması gerekirken yüzde 42 oranında zam yapılıyor. Yani mamurların hakkı bir değil, iki değil, üç ayrı şekilde gasp ediliyor.
Maalesef, bütün organlarıyla, yönetme iradesini ve yetkisini kaybetmiş bir iktidar var.
İktidar hem yürüttüğü akıl dışı politikalarla ülkemizi hiperenflasyona sürüklüyor hem de enflasyonu düşük göstererek, göz göre göre, enflasyona bağlı zam alan çalışanların hakkını yiyor.
Bütün iktidar ve ona bağlı kurumlar enflasyon karşısında iflas etmiştir!
Maalesef, iktidarın inadı ve söz dinlemeyen tavrı yüzünden yapılan son zamların etkisi de çok kısa sürecek. Zaten reel enflasyon karşısında alım gücünü koruyamayan bu artışlar, yıl sonuna kadar daha da eriyecek.”
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’deki çalışma koşullarında ve hayat standartlarında yaşamak istememeleri nedeniyle yurt dışına giden doktorlara ilişkin, “Efendim işte doktorlar az para aldıkları için ayrılıyorlar. Değerli kardeşlerim, samimi konuşuyorum, dost acı söyler ama gerçeği söyler. Bu hastaneleri inşa eden biziz. Bu doktorları okutan, yetiştiren bu devlet değil mi? Soruyorum, bu devlet değil mi? Bu devlet sizi okuttu, yetiştirdi. Maliyeti en yüksek olan da hangi birimdir? Sağlıktır. Ama şimdi ‘efendim işte az para veriyormuş.’ Sordum, en az alan ne alıyordur? 8 bin-9 bin. En yüksek alan ne alıyordur? İşte 25 bin civarında alıyordur. Buna rağmen özel sektör çok daha büyük paralar verdiği için oralara kaçıp gidiyorlarmış.
Bakın açık konuşuyorum. Açık konuşmayı severim. Varsın gidiyorlarsa gitsinler. Bizler de üniversiteleri yeni bitiren doktorlarımızı buralarda istihdam ederiz, bunlarla beraber bu yola devam ederiz. Gerekirse yurt dışından ülkemize dönmek isteyenleri süratle buraya davet eder ve onları da ülkemizde istihdam ederiz. Buralar boş kalmaz, merak etmeyin. Ve şu anda asistan doktorlarımızla biz bu yola devam ederiz. Çünkü buralar boş kalmayacak. Ne gerekiyorsa bunu yapacağız. Doktorluk gibi aziz bir mesleği sadece paraya bina etmek, paraya onu dayamak herhalde pek de insani değildir.” demişti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***