İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) temmuz ayı meclis toplantısı, Kurban Bayramı tatili nedeniyle bu ay bir hafta erkene çekilerek dün gerçekleşti. Uzun bir aradan sonra tamamen yüz yüze yapılan ikinci meclis toplantısında İTO Başkanı Şekib Avdagiç, gerçekleştirdiği konuşmada küreselde ve yurtiçinde yaşanan önemli gelişmelere değindi.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın büyüme üzerindeki olumsuz etkilerini paylaşan Avdagiç, konuşmasında enerjide arz güvenliği ve yüksek fiyatların önümüzdeki kış çok fazla gündeme geleceğine ilişkin mesajlar verdi.
Sadece Türkiye’nin değil bütün Avrupa’nın önünde, kışa girerken iki önemli konu olduğunu söyleyen Avdagiç, “Birincisi yakıt bulabilecek miyiz, gaz bulabilecek miyiz? İkincisi bulursak bile parasını ödeyebilecek miyiz? Bu sadece Türkiye’nin değil tüm Avrupa’nın sorunu olacak. 1000 metreküpü 1300 dolarla çıkan doğalgazın, önümüzdeki kışa girerken 2500-3000 dolarla çıkacağı yönünde bir bilgi akışı var Rusya tarafından” diye konuştu.
YÜKSEK GIDA FİYAT ARTIŞINI OLAĞAN GÖREMEYİZ
Enflasyonla mücadelede gıda fiyatlarındaki artışa dikkati çeken Avdagiç, yıllık tüketici enflasyonunun 23,4 puanlık bölümünün ise gıda fiyatlarındaki artıştan geldiğini vurguladı. Türkiye’nin bu konunun üzerinde dikkatle durması gerektiğini belirten Avdagiç, “Tarımsal potansiyeli büyük bir ülke için bu oranda yüksek gıda fiyat artışını olağan göremeyiz. Gıda fiyatları tüm dünyada rekor düzeylerde arttı, artmaya da devam etmesi bekleniyor. Ancak mevcut tablo, dünyanın artık stratejik bir sektör olarak gördüğü tarım ve gıda sektörüne yönelik politikaları yeniden ve radikal bir biçimde gözden geçirmemiz gerektiğine işaret ediyor” dedi.
VERGİ BAREMLERİ YENİDEN DÜZENLENMELİ
Avdagiç, İTO olarak enflasyonda hareketlenme başladığından beri işverenlerin üretim ortağı olan çalışanlarını hayat pahalılığına ezdirmemesi gerektiğini savunduklarını kaydetti.
Avdagiç, şöyle devam etti:
“Çalışanlarımızın insanca yaşayabilecekleri bir gelire sahip olmaları ve artan refahtan eşit ölçüde pay alabilmeleri, verimli bir üretim için temel şarttır. Bunu sağlamak da sadece hükümetin değil, iş dünyası olarak bizim de sorumluluğumuz altındadır. O yüzden biz hem çalışanımızın refahının artmasını, hem de alım gücünün korunmasını vazifemiz olarak görüyoruz. Bu çerçevede asgari ücretin temmuz ayından itibaren 5 bin 500 liraya çıkarılması kararını memnuniyetle karşılıyoruz. Bununla birlikte, vergi baremlerinin asgari ücreti artışına bağlı olarak düzenlenmesini bekliyoruz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***