Geçen Mayıs’ta Senato’da yaptığı konuşmada Temmuz başında Türkiye ile ikili zirve için Ankara’da olacağını duyuran İtalya Başbakanı Draghi “bu türden bir zirve 10 yıldır ilk kez yapılacak. Bu toplantıda, (Ukrayna’daki) çatışmanın müzakere ve diplomatik olanakları ile İtalya-Türkiye arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesini görüşeceğiz” demişti.
BBC Türkçe’nin İtalya muhabiri Övgü Pınar’ın haberine göre, İtalya Başbakanlığı’ndan Türkiye gezisi öncesinde yapılan açıklamada da “Toplantı, iki ülke arasında halihazırda çeşitli cephelerde çok yoğun olan ikili iş birliğinin kapsamlı biçimde yeniden canlandırılmasının bir parçasını teşkil ediyor. Özellikle Ukrayna’da savaşın başlamasının ardından iki ülkenin dışişleri bakanlıkları arasındaki temaslar aralıksız sürüyor” denildi.
İtalya-Türkiye arasındaki hükümetler arası zirve daha önce iki kez, 2008 ve 2012’de, yapılmıştı. Ankara’da üçüncüsü yapılacak olan İtalya-Türkiye hükümetler arası zirveye İtalya’nın Dışişleri, İçişleri, Savunma, Ekonomik Kalkınma ve Ekolojik Dönüşüm Bakanları da katılacak.
GÖÇMEN TEKNELERİ VE SAVUNMA KONUSU GÜNDEMDE
Türkiye’den İtalya’ya ulaşan göçmen tekneleri de öncelikli konular arasında yer alacak. İtalya hükümeti, 2021’de Doğu Akdeniz rotası üzerinden Türkiye çıkışıyla İtalya’ya ulaşan göçmenlerin sayısının üç kattan fazla arttığını belirtiyor.
Hükümetler arası toplantıda ayrıca dış ilişkiler ve savunma alanında iş birliğinden mikro, küçük ve orta işletmelerin desteklenmesine; sürdürülebilir kalkınmadan araç kullanma ehliyetlerinin tanınmasına kadar birçok alanda anlaşma ve mutabakat zaptının imzalanması planlanıyor.
İtalya Başbakanlığı, Roma’nın uzun yıllardır AB içinde Türkiye’ye yönelik yapıcı bir yaklaşım benimsenmesini teşvik etmek için çalıştığını vurguluyor ve Ankara’daki zirvenin Avrupa ile diyaloğu güçlendirmek için de önemli bir fırsat olduğunu belirtiyor.
İNSAN HAKLARI VURGUSU
İtalya Başbakanlığı’nın açıklamasında zirvede elde edilecek sonuçların “insan hakları gibi konularda olumlu gelişmeleri teşvik etme” amacından da söz ediliyor.
Mario Draghi, Mart 2021’de yaptığı bir konuşmada Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararını “vahim bir geri adım” diyerek eleştirmişti. İki ülke ilişkileri yakın tarihte genel olarak olumlu seyretse, İtalya Türkiye’nin AB üyeliğine destek veren ülkeler arasında sayılsa da son dönemde gerginlikler de oldu.
Son yıllarda kamuya yansıyan en büyük kriz Draghi’nin Erdoğan’ı “diktatör” olarak nitelemesi üzerine çıkmıştı. Başbakan Draghi, bu göreve gelmesinden yaklaşık 2 ay sonra Nisan 2021’deki bir basın toplantısı sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan söz ederken “Adını koyalım, bu diktatör diyebileceğimiz kişilere ihtiyacımız da var” demişti.
Bu sözler Ankara’nın tepkisini çekmiş, İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Massimo Gaiani Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmıştı. Erdoğan da Draghi’ye “densiz” ve “terbiyesiz” diyerek yanıt vermişti.
Bu kriz sonrası diplomatik kanallarla ilişkilerin onarılması yönünde yoğun çaba yürütülmüş ve sonunda Erdoğan’ın geçen Ekim’de Roma’da yapılan G20 zirvesine katılarak Draghi ile bir araya gelmesiyle buzların eridiği görüntüsü verilmişti.
İki lider daha sonra Mart 2022’de NATO Olağanüstü Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nin yapıldığı Brüksel’de görüşmüştü.
TİCARET HACMİNDE ARTIŞ
İtalya’daki resmi verilere göre Türkiye ülkenin Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki bir numaralı partneri. 2021’de iki ülke arasındaki ticaret hacmi, önceki yıla göre yüzde 27.7 artışla 19.4 milyar euro’ya yükseldi. İtalya’nın Türkiye’ye ihracatı da bir yılda yüzde 23.6 arttı ve 9.5 milyar euro’ya çıktı.
İtalya’nın Türkiye’deki doğrudan yatırımlarının değeri 6 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Türkiye’deki İtalyan sermayeli şirket sayısı da 1.500’ün üzerinde.
TANAP (Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı) ve bununla bağlantılı TAP (Trans Adriyatik Boru Hattı) projeleri nedeniyle iki ülke enerji alanında da önemli bağlara sahip. İtalya, Rusya’nın Ukrayna işgali sonrası Rus enerji kaynaklarına bağımlılığını azaltmak amacıyla alternatif kaynaklara yönelme politikası yürütüyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***