Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına rağmen halen cezaevinde olan HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, AKP’nin kapanacağını yazdı. Selahattin Demirtaş, “Emin olun hepsi kaçacak. Geriye saf ve temiz duygularla halen AKP’ye oy vermeyi düşünen küçük bir kitle kalacak” dedi
Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş, AKP için, “Sizce ranta, çıkara, menfaate, yolsuzluğa veya hırsızlığa dayanarak bir partide kalanlar, bunların artık kaybedileceğini anladıklarında orada dururlar mı? Emin olun hepsi kaçacak” ifadelerini kullandı.
Demirtaş, “Ama dikkat! Bunlar yurt dışına falan kaçmayacaklar, iktidarın yeni partilerine kaçacaklar. Şanslarını bir de yeni iktidarla deneyecekler. Ve emin olun, Türkiye toplumunun çoğunluğu tercihini ahlaki olandan, dürüst ve adil olandan yana yapacak” değerlendirmesini yaptı.
‘SEÇİMDEN SONRA AKP DİYE BİR PARTİ KALMAYABİLİR’
Demirtaş’ın Gazete Duvar’da yayınlanan “AKP kapanacak” başlıklı yazısının bir kısmı şöyle:
“Seçimden sonra AKP diye bir parti kalmayabilir, yüksek olasılıkla kalmayacak da. Fazla iddialı mı geldi? Haklısınız.
Bunca yolsuzluğa, yoksulluğa ve zulme rağmen halen anketlerde yüzde 30’larda görünen bir parti, ne olacak da seçimden sonra dağılacak? Nasıl olacak da dükkân kapanacak?
Anlatmaya çalışayım.
AKP artık bir “dava” partisi değildir. “Dava”ya inananlar gemiyi çoktan terk ettiler. Geri kalanlar, herhangi bir dava inancı ya da ideolojisi olmayanlardır.
AKP’yi ayakta tutan, o dava sahibi insanlardı.
Kadınlar başta olmak üzere 365 gün ev ev, köy köy dolaşıp halkı örgütleyen, halkla ilgilenip sorunlarına çözüm üretmeye çalışan ve “dava”yı anlatan kadrolar yok artık. Çünkü sözünü ettiğim bu kadrolar hırsız değiller.
‘AKP’Yİ TERK ETTİLER’
Eski genel başkanlarından bakanlarına, il ve ilçe başkanlarından her kademedeki yöneticilerine ve mahalle örgütlerine kadar, hırsızlığa bulaşmayanlar daha fazla dayanamadılar ve AKP’yi terk ettiler.
AKP’de kalanların da sokakları, evleri dolaşacak ne inançları ne bilinçleri ne güçleri ne de yüzleri var.
Dolayısıyla AKP’nin sokakla, evle bağı koptu. Mitinglere bile valilik genelgesi zoruyla insan getirmeye çalışıyorlar.
Bugün herhangi bir AKP teşkilatında, bir kişisel çıkarı, kazancı, menfaati olmadan görev yapan tek bir kişi bulamazsınız.
Öyle ki, muhtemelen bu sabah herhangi bir yerdeki bir AKP binasına giden bir AKP yöneticisinin kafasında, “acaba bugün partim için ne yapabilirim” sorusu yerine, “acaba bugün hangi ihaleden ne kadar pay kapabilirim” sorusu vardır.
Şu anda AKP, büyük bir rant dağıtım merkezinden başka şey değildir. Devasa ihalelerden küçük bir ilçedeki hastane temizlik ihalesine, milyar dolarlık marinalardan mahalledeki büfeye, torpille işe alımlardan özel ruhsatlı nargile kafelere kadar her yerde, her gün rant dağıtılıyor.
‘TÜM AHLAKİ DEĞERLER ÇÖKTÜ’
Bunun yanında, sosyal yardımlar adı altında en yoksulları kendine bağımlı hale getiriyor.
Bakanlarından müsteşarlarına, genel müdürlerinden il müdürlerine, medyadaki “majestelerinin gazetecisi” şaklabanlarından hâkim ve savcılarına, müteahhitlerinden ihracatçılarına, yandaş sendikalarından tarikatlarına, vakıflarından belediyelerine kadar hepsi bu rant çarkının parçasıdır artık.
Şüphesiz tek tek istisnalar vardır ama bildiğiniz gibi istisnalar kaideyi bozmaz.
Üniversiteler, televizyonlar, mahkemeler, troller, mafyatik çeteler, hırsızlık düzeninin sürmesi için çakma ideolojiler, baskılar ve tehditler üretip düzeni korumaya çalışırlar.
Yandaş tarikatlar, züppeli hocalar ise hırsızlığın üstünü dinle, kitapla, inşallahla, maşallahla örtmeye çalışırlar. Çünkü AKP düzeninde tüm ahlaki değerler çöktü.
AKP düzeninde devlet malı deniz, yemeyen domuzdur!”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***