MARAŞ – Elbistan’ın Qantarma Mahallesi’nde bulunan 300 yıllık olduğu tahmin edilen ve atıl durumda olan değirmen mahalle sakinlerinden İbrahim Kıllı’nın girişimleri sonucu müzeye çevrildi.
Maraş’ın Elbistan ilçesi kırsal Qantarma (Kantarma) mahallesinde bulunan 300 yıllık olduğu tahmin edilen ve atıl durumda olan değirmeni mahalle sakinlerinden İbrahim Kıllı (53) müzeye dönüştürdü. Zamanla yıkılan ve kullanılmayan değirmeni 2015 yılında restore eden Kıllı, eş dost ve akrabalardan aldığı eski radyo, televizyon, çanak, çömlek, peynir küpü, eski kilit, sepet, halı, çıra, meşk (yayık) gibi eski yüzlerce eşyayı değirmen müzede sergiliyor. Değirmenin tarihinin köyün kurulması ile eş değer olduğunu belirten Kıllı, Söğütlü Çayı kenarına kurduğu piknik alanına gelenlerin müzeyi gezdiğini ve beğendiklerini söyledi.
Çocukluk yıllarında değirmene un getirdiğini belirten Kıllı, “Ben çocukken bu değirmene çok kez geldim. Çevrede bulunan onlarca köy buraya gelerek değirmende buğdaylarını un yaparlardı. Kimi zaman o kadar çok sıra olurdu ki bir hafta sırada bekleyenler olurdu. Bu değirmen köy ile yaşıt. Değirmen 1998 yılına kadar aktif olarak çalıştı” diye belirtti.
‘GÖRENLER DUYGULANIYOR’
Değirmenin 2012 yılına kadar atıl durumda kaldığını belirten Kıllı, “Elbistan merkezde esnaflık yapıyordum. Köyü çok sevdiğim için 10 yıl önce döndüm ve burayı temizledik, restore ettik. Restore ederken yapısına, özgünlüğüne zarar vermemek için çaba sarf ettik. İlk başladığımızda ekonomik olarak zorlandık. Çocuklarım ile birlikte gelerek burada doğayı bozmadan çevrede de bir piknik alanı yaptık. Buraya gelen herkes burayı çok beğeniyor. Bizim köylülerin çoğu Avrupa’da yaşıyor ve yazları köye geliyorlar. Gelenler arasında çocukken benim gibi değirmene un götürenler de var. Onlar gördüğünde çok duygulanıyorlar. Değirmenin ne olduğunu bilmeyen gençler ise burada gördükleri eşyalar ile birlikte eskiyi merak ederek araştırıyorlar” ifadelerini kullandı.
‘HER EŞYANIN BİR HİKAYESİ VAR’
Değirmende sergilediği eşyaların birçoğunun unutulmaması için çevre köylerde bulunan insanlar tarafından kendisine verildiğini belirten Kıllı, her eşyanın bir hikayesi olduğunu kaydetti. Müzeyi görmek için yaz aylarında birçok kişinin köye geldiğini dile getiren Kıllı, “Hala etrafta eşya gördüğümüzde buraya getiriyoruz. Kimi zaman unutulmasın, yaşasın diye eşyanın sahipleri ile uzun uzun pazarlıklar da yapıyoruz. Bizim amacımız burayı müzeye çevirmek. Buranın kültürünü yansıtan bir müze. Sırf müzeyi görmek için köye gelenler de var” diye konuştu.
Müzeyi kurmasındaki amacının kültürü taşımak ve gençlere tanıtmak olduğunu belirten Kıllı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gençler un nasıl değirmende öğütüldü, ayran yayıkta nasıl yapıldı görmedi. Gelen gençlere anlatıyoruz eşyaları şaşırıyorlar. Eşyalara dokunuyorlar bu onları mutlu ediyor. Herkesi burayı görmeye çağırıyoruz.”
MA / Emrullah Acar
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***