Üniversite sınavının ikinci oturumu olan Alan Yeterlilik Testi (AYT) bugün yapıldı. Sınava Ankara’da giren bir aday, “Üniversiteye bile gitmeden yurt dışına çıkmayı düşünüyorum” dedi. Öğrenci velisi Nilüfer Taş ise “Çocuklarımız burada eğitim gördüler, uğraştılar ama yine de sürekli akıllarında yurt dışı var” diye konuştu.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından düzenlenen Yükseköğretim Kurumu Sınavı’nın (YKS) ikinci oturumu olan AYT, bugün Türkiye genelinde yapıldı. Saat 10.45’te başlayan AYT, 13.15’te sona erdi. Bu yıl kez, ilk oturum için 30 dakika ek süre verildi.
ÖSYM Başkanı Halis Aygün Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Bu hafta sonu üç oturum halinde 208 sınav merkezinde gerçekleştirdiğimiz 2022-YKS’nin tüm oturumları başarıyla tamamlanmıştır.
Böyle büyük bir organizasyonun sorunsuz gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederim” açıklamasında bulundu.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nce 81 il ve Lefkoşa’da düzenlenen ve 2 milyon 56 bin 512 adayın başvurduğu Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda tüm oturumlar sona erdi. Sonuçlar 20 Temmuz’da ilan edilecek.
Adaylar sınavda ter dökerken aileleri dışarda çocuklarını bekledi. Sınava Ankara’da giren adaylar ve aileleri, duygu ve düşüncelerini ANKA Haber Ajansı’ndan Dilan Kutlu’ya anlattı.
‘ÜNİVERSİTEYE BİLE GİTMEDEN YURT DIŞINA ÇIKMAYI DÜŞÜNÜYORUM’
Semir Taş, “İyi geçti ama sürede sıkıntı yaşadım. 50 bin sıralama yaparsam istediğim yere girebileceğimi düşünüyorum. Süreç benim için zordu. İlk defa sınava girmiyorum. Aslında tecrübem vardı. Üniversiteye bile gitmeden yurt dışına çıkmayı düşünüyorum” dedi.
‘KESİNLİKLE BURADA KALMAK İSTEMİYORUM, İNSANLAR MUTLU DEĞİL’
Üniversite sınavından çıkan bir başka öğrenci de sınavın kolay olduğunu söyledi ve üniversite sonrası planına ilişkin “Kesinlikle burada kalmak istemiyorum. Koşullar, şartlar… Herkes ülkesinde kalmak ister ama ekonomik açıdan, iş bulamam açısından insanlar mutlu değil” diye konuştu.
‘KIZIMIN GİTMESİNİ BEN DE ONAYLIYORUM’
Öğrencinin annesi ise kızının yurt dışı planlarını desteklediğini belirterek şunları söyledi:
“Kazandıktan, okuduktan sonra nerede çalışacak? Ne yapacak? Çocuklar zaten iki yıldır çalışıyorlar. Hem aileler bunalıyor hem çocuklar bunalıyor. Okuyorlar hala, ‘Yüksek lisans yapmam lazım, bu lazım, şu lazım’; iş bulamıyorlar sonrasında. Gençlik gerçekten çok ümitsiz bu yönde. Kızımın gitmesini ben de onaylıyorum. Büyük kızım ODTÜ’de, o da istiyor zaten. Çünkü burada kendilerine çok ortam sağlanacağını düşünemiyorlar.”
‘ÇOCUKLARIMIZ BURADA EĞİTİM GÖRDÜLER AMA YİNE DE SÜREKLİ AKILLARINDA YURT DIŞI VAR’
Dubai’de yaşayan ve iki çocuğunu da Türkiye’de okutan Hataylı Nilüfer Taş, ANKA’ya şöyle konuştu:
“Özel eğitim olmadan çocuklar bir yere gelemiyor maalesef. Normal bir devlet okulu artık yeterli olmuyor. Mutlaka özel ders, özel öğretmen gerekiyor. Ancak bir yerlere varabiliyorlar. Ben eşimle beraber çalışıyorum, bir gelirimiz var ama diğer veliler için bayağı bir külfetli.
Biz, yurt dışında yaşıyoruz. Artık Türkiye’mize dönüş yapmak istiyoruz ama o kadar tedirginiz, gelemiyoruz bir türlü, güvenemiyoruz. Buraya geldiğimizde, eğitim konusunda sıkıntılar var. Gelir açısından sıkıntılar var. Çocuklarımız da burada eğitim gördüler, uğraştılar ama yine de sürekli akıllarında yurt dışı var. Kızım hemşirelik okuyor ama ümitsiz, diyor ki ‘Anne, sağlıkçılara saygı yok. İstediğimiz standartta yaşamayacağız’. O da yurt dışını düşünüyor.”
‘ÖĞRENCİ SINAVDAN ÇIKTIKTAN SONRA KORKU YAŞIYOR’
Bir öğrenci velisi, “Daha çok ülkenin gerçeklerini gördüğü için yurt dışına gitmek istiyor. Ülkenin içinde bulunduğu gerçekler… Eğitim sisteminin belki tartışılacak bir sürü yanından dolayı öğrencilerin bugünkü sınav için kaygı düzeyleri artıyor. Zaten öğrenci sınavdayken stres yaşamıyor genelde. Çıktıktan sonra stres yaşıyor, korku o zaman başlıyor. Tehlikenin içindeyken tehlikeyi göremiyorsun gibi bir şey. Şu an çıkan öğrencilere sorsanız stres, kaygı düzeyi daha fazladır. Belirsizlik… Buna belirsizlik diyoruz. İyileşeceğine, iyi olacağına dair umut ediyoruz” dedi.
‘BAŞKA BİR İLE GÖNDEREMEM’
Başka bir öğrenci velisi Tülin Andiç ise “Sınava hazırlanma süreci sıkıntılı ve zorlu oldu. ‘Okuyup da ne olacağım, okuyanlar ne oldu? Sistem bozuk’ diye. Girdi, yine de deneyeceğiz. Çocukları bırakın, büyüklerde bile gelecek kaygısı var. Kazansalar onun masrafı ayrı olacak. E kazanamıyor çoğu, çünkü sistemde bir adaletsizlik var. Lise mezunu da aynı sınava giriyor. 75 yaşındaki de giriyor. O yüzden çocuklarımızın şansı otomatikman düşüyor. Sistem böyle olunca çocuklar da kaygılı tabii ki. Baraj da kaldırıldı. O ayrı bir sıkıntı zaten. Şu an ben de girsem 30 senelik bilgilerle bir üniversiteye girer, çocukların hakkını gasp edebilirim. Başka bir ile gönderemem, çok sıkıntı. Görüyoruz kiraları, yiyeceği, içeceği, giyimi. Onu başında konuştuk, Ankara dışı yok maalesef. Yurt dışına imkânımız olsa yollarız, o da imkan meselesi. Çünkü ülkemizde bitmiş durumda eğitim. İnşallah yeni sistem gelir, düzelir. Bizimkiler olmasa bile bizden sonrakilere bir umudumuz olsun, hani ‘umut fakirin ekmeğidir’ derler ya” diye konuştu.
Diğer bir öğrenci velisi Murat Akdoğan da “Geçen sene katıldı, seçim yapmadı. Bu sene seçim yapmayı düşünüyor. Bir sene kendisi hazırlandı evde. Bayağı gece gündüz demeden çalıştı. Mesela dün girdiği sınavdan bayağı mutlu. Şimdi çıkanların bazıları mutsuz çıkıyor. Bayağı bir zorlaştırdılar. Geleceği parlak göremiyorum, yani Türkiye’nin” dedi.
Öğrenci velisi İbrahim Uysal, “Kızımızın, bölümünü seçerken o bölümü bitirecek kadar hevesli olduğu, sevdiği, beğendiği bir bölümü tercih etmesini istiyoruz ama bir taraftan iş kaygısını da dile getiriyoruz” diye konuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***