Son dönemde yayınladığı istatistikler ve uygulamalarla güvenilirliği konusunda şüphelere yol açan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tartışmalı bir karara daha imza attı. Daha önce mayıs ayından itibaren madde fiyatları değişim listesini yayımlamama kararı alan TÜİK, bu kez de mal fiyatlarını tutar bazında açıklamak yerine, mevcut tüketim gruplarını daha da genişleten sınıflamaya geçeceğini ancak tutar yerine endeks açıklayacağını duyurdu.
TIKLAYIN: TÜİK, tutar yerine endeks açıklayacak
Kararı T24’e değerlendiren eski TÜİK Başkanı Birol Aydemir, TÜİK’in yaptığı işlere “kılıf” aradığını belirtti. Birol Aydemir, düzenlemeyle ürün kırılımlarının detaylı verilmeyerek ENAG gibi alternatif enflasyon hesapları ile yapılacak karşılaştırmaları da engellediğini aktardı. Ekonomist Atilla Yeşilada ise kararda “kötü niyet seziyorsunuz” diyerek, “Enflasyonun düşmesi için tedbir alınması lazım ama ortada bir tedbir yok. Enflasyon ipini koparmış, rakamlarla oynanmazsa denildiği gibi yıl sonunda yüzde 40-50’ye düşmez enflasyon” yorumunda bulundu.
T24 Ekonomi Yazarı Uğur Gürses, kararı “şeffaflığı örtüleme” çabası olarak niteleyerek “Güven ve itibar kaybeden bir kurumun en son yapacağı iş, şeffaflığı karartmasıdır” dedi. Gürses bu kararla “rakamların manipüle edildiği” kanaatinin daha fazla yaygınlaşacağını belirtti.
Ekonomist Prof. Dr. Ercan Uygun ise TÜİK’in “Bilgiye erişilebilirlik ve açıklık için yapıyoruz” söylemine dikkat çekerek bunun doğru olmadığını belirtti. Uygun “Fiyatı kullanarak endeks üretebilirsiniz ama endeksten geriye fiyata gidemezseniz, orada da bilgi kaybı var” açıklamasında bulundu.
Aydemir: Çık hangi marketten aldığını açıkla
Birol Aydemir “İnsanlar yapılan hesaplamalara inanmıyor. ‘Hangi marketten alıyorsunuz?’ fiyatları diye soruyor. TÜİK ne kadar az veri paylaşırsak o kadar çok gizleriz diye düşünüyor” dedi.
TÜİK’in “Kamuoyunda yanlış değerlendirmeler oluşuyor” söylemini değerlendiren Aydemir “O zaman çık doğrusunu anlat. Basın toplantısı düzenle. Çık hangi marketten aldığını bu fiyatları söyle. Bu düzenlemeyi insanların bu fiyatları öğrenmesini gizlemek için yaptılar” diye konuştu.
“TÜİK’in hiçbir verisine güvenilmez”
TÜİK’in madde sepetini Avrupa İstatistik Kurumu’nun (Eurostat) da açıklamadığını belirtmesine değinen Aydemir şöyle devam etti:
“Yaptıkları işe kılıf arıyorlar. Soruyorum size hangi Avrupa ülkesinde istatistik kurumu bağımsız değildir? Avrupa’da 6 yılda 6 başkan değişen bir istatistik kurumu örnek gösterebilirler mi? TÜİK’in hiçbir verisine güvenilmez. Eğer verileriniz tartışma yaratıyorsa yapmanız gereken gizlemek değil, daha da şeffaflaşmaktır.”
Yeşilada: Rakamlarla oynanmazsa enflasyon denildiği gibi düşmez
Ekonomist Atilla Yeşilada ise yaptığı değerlendirmede dünyada istatistik kurumlarının daha detaylı veri yayımlamaya çalıştığını belirterek “TÜİK ise bunun tersini yapıyor. Veri gizlemeye çalışıyorlar. Burada kötü niyet seziyorsunuz” açıklamasında bulundu.
Alınan kararın hükümetin “bakın enflasyon düşüyor” tezini desteklemek için olabileceğini belirten Yeşilada şöyle konuştu:
“Akla başka bir şey gelmiyor. Bu devlet sırrı değil ki, veri. Sayın Erdoğan yazın enflasyon düşecek diyordu. Şimdi ise 2023’ü işaret ediyor. Çünkü enflasyon düşmeyecek. Enflasyonun düşmesi için tedbir alınması lazım ama ortada bir tedbir yok. Enflasyon ipini koparmış, rakamlarla oynanmazsa denildiği gibi yıl sonunda yüzde 40-50’ye düşmez enflasyon.“
Memur ve emekli maaşlarının enflasyon oranı üzerinden hesaplandığını hatırlatan Yeşilada, “Enflasyonu ne kadar düşük gösterirseniz, Hazine’den çıkacak para da o kadar azalır” diye konuştu.
Gürses: Rakamların manipüle edildiği kanaati yaygınlaşacak
Ekonomist Uğur Gürses kararın “şeffaflığı örtüleme çabası” olarak niteleyerek şu açıklamayı yaptı:
“TÜİK’in TÜFE içinde yer alan 409 kalem mal ve hizmet fiyatlarını gösteren ‘madde fiyatları’ listesini yayımlamayı durdurması, şeffaflığı örtüleme çabasıdır. Her ne kadar ‘Eurostat standartları’ bahanesine sığınsa da enflasyonu 3 haneye koşan ülkede bunu yapmak, ekonomik birimleri alternatif fiyat ölçümleri yapan kuruluşlara yönlendirir.
Güven ve itibar kaybeden bir kurumun en son yapacağı iş, şeffaflığı karartmasıdır. Madde fiyatı şunun için önemli: Türkiye’nin herhangi bir yerinde yaşayan bir birey ya da şirketin, satın aldığı mal ve hizmetin ortalama Türkiye fiyatı ile kendi maruz kaldığı fiyatlarla ölçme-tartma olanağı veriyordu.
Şimdi TÜİK diyor ki; ‘Bu tartışmalara yol açıyordu’. Şimdi endeks olarak görünce birey ya da şirketler ikna mı olacak? Tersine daha fazla ‘rakamların manipüle edildiği’ kanaati yaygınlaşacak.”
Uygun: ‘Açıklık için yapıyoruz’ söylemi doğru değil, bilgi kaybı var
Ekonomist Prof. Dr. Ercan Uygun, fiyatların 7’li düzeyden 5’li düzeye düşürüldüğünü, bunun da daha az detay anlamına geldiğini vurgulayarak şöyle dedi:
“‘‘Biz bilgiye erişilebilirlik ve açıklık için yapıyoruz’ deniyor. Bu doğru değil. Biz bilgiye madde fiyatı düzeyinde erişmek istiyorsak , bu şimdi yok. Biz ortalama fiyata yüzlerce madde de ulaşamıyoruz. Fiyatı şimdi vermiyor, daha toplulaştırmış olarak 5’li düzeyde veriyor. Yani ‘açıklık’ aslında doğru değil. Şöyle bir şey söyleyeyim; fiyattan endekse gidebilirsiniz. Fiyatı kullanarak endeks üretebilirsiniz ama endeksten geriye fiyata gidemezseniz, orada da bilgi kaybı var. Bu erişilebilirliği de kısıtlamış oluyor.
Ben örneğin kiralara bakmıştım. Kullandıkları ortalama fiyat o kadar düşüktü ki şaşırmıştım. Şimdi onu vermiyor. Fiyatı göremiyorum. Endeks olarak verince fiyatları görmemiz mümkün değil. Fiyatı yok ettiğinizde kontrol edilebilir kaynağı da yok etmiş oluyorsunuz. Mesela elektrik ücretine baktım ben 12 ayda yüzde 66 artmış. KW saatini veriyor. KW saati geçen mayısta 79 kuruşmuş şimdi 133 kuruş diyor. 133 kuruştan daha fazla. Bunu söyleyebiliyorum çünkü fiyatını görüyorum. Ama endekste bunu söyleyemem.“
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***