Trabzonspor Teknik Direktörü Avcı, şampiyonluk kutlamalarının harika geçtiğini belirterek, “Tekneye bindiğimizde film platosu gibiydi. Her yer duman altında, tekneler araba gibi kullanılıyor. Tekneye bindiğimde şampiyonluğun farkına vardım.” dedi.
Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, AA Spor Masası programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Spor Toto Süper Lig’de şampiyonluğa ulaştıkları 2021-2022 sezonuna göre daha kaliteli bir kadro kurmak istediklerini belirten Avcı, “Geçen sene 8 sol bek değiştirdik. Sağ stoper, sol bek ve belki bir sağ bek alacağız. Merkez orta saha bakıyoruz. Gidenler ve gelenler olacak. Teklif gelen oyuncular olacak. Geçen seneden daha kaliteli bir kadro kurmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz.” dedi.
Deneyimli teknik adam, Trabzonspor’a transfer olacağı iddia edilen Alman stoper Jerome Boateng ile ilgili, “İsmi geldi. Son durumunu inceliyoruz. Marka bir oyuncu. Sakatlığı yoksa değerlendirebilecek bir oyuncu.” diye konuştu.
Süper Lig’de tekrar şampiyonluğa oynayacak ve UEFA Şampiyonlar Ligi’nde gruplara kalacak bir kadro kurmak istediklerini vurgulayan Avcı, “Geçen sezon iyi bir kadro kurduk. Oyuncu grubu buna uygun bir şekilde cevap verdi. Bu sene tekrar şampiyonluğa oynayacağız. En yakın ulaşılabilir hedefimiz ise UEFA Şampiyonlar Ligi play-off’ları. Trabzonspor’un bir senelik maaş bütçesini karşılayabilecek bir durum var. 50 küsur maç oynayacağız. Buna göre kadro yapısını zenginleştirmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“Bazen sonucu aldık, bazen alamadık”
Trabzonspor’da 70 maç yaptıklarını ve sadece 6 mağlubiyet aldıklarını söyleyen Avcı, “Trabzon’da çok büyük rekorlar kırıldı. Bu organizasyon sebep oldu. 70 maçta hiçbir rakip tamamen üstünlük sağlayamadı, dengeli oyunlar oldu. Bazen sonucu aldık, bazen alamadık. Trabzonspor forması zaten yarışır. İstanbul’un büyük takımlarına karşı 70’li senelerden beri bu hikayeyi yazan bir şehirdir Trabzon. İnişler çıkışlar olmuştur ama Trabzonspor forması sana büyüklüğünü hissettirir saha içinde. Trabzonspor yarışır. Büyük takımlar yarışta yoktu, çünkü biz yaklaştırmadık ve kazanmaya devam ettik.” diye konuştu.
Devre arasında Trabzonspor’un şampiyonluğunun kabul edildiğini söyleyen Avcı, “Devre arası itibarıyla herkes teslim oldu. Transfer yapmadılar. Geçen sene ligin iki kupalı şampiyonu Sergen (Yalçın) Hoca 15. haftada ayrıldı. 17. hafta Vitor Pereira, 20. hafta Fatih Terim ayrıldı. Bu, Trabzonspor’un oyunda güçlü skor alarak gitmesi. Biz bu kredileri sezon başında aldık, sonra üst üste 3 beraberlik aldık. Trabzonspor’un hakkını herkes veriyor. Bunu Fenerbahçe ve Galatasaray başkanları da söyledi. Bunları konuşursak bu oyunu sevdiririz. Futbolun iyileştirme gücü vardır.” ifadelerini kullandı.
“Taraftar olarak ne istediğimizi bilmiyoruz”
Futbolun artık duygularla oynanan bir oyun olmadığını söyleyen Avcı, “Ülke olarak sabırsızız ve taraftar olarak ne istediğimizi bilmiyoruz. Futbol artık eskisi gibi duygularla oynanan, karışık bir oyun değil. Bir organizasyon oyunu. Teknik adam olarak ben değişime ve dönüşüme açık biriyim. Ben ve ekibim devamlı çalışıyoruz. Bunun içinde iletişim var, taktik var, rakibe göre, oyuncuya göre oyun var. Bunlar üzerine kafa yoruyoruz. Başakşehir benim için bir üniversite gibiydi. Kaybettiğim anda ‘Niye kaybettim?’ konusunu, kazandığımda ‘Nasıl kazandım?’ konusunu çalışıp, sahadaki oyuna kafamızı yorduk.” açıklamasında bulundu.
Son 7 sezonda en fazla puan ortalamasına sahip teknik direktör olduğunu kaydeden Avcı, şunları söyledi:
“Başakşehir’de bazı şeyleri adım adım çok geliştirdik. En son ‘enler’ oldu. 7 senedir en fazla puan ortalamasına sahip antrenör ekibiyiz ama itibarsızlaştırıldık. Neden? Çünkü ikinci oluyormuşuz. Şimdi birinci olduk, 6 seneyi geri mi aldık? Beşiktaş’ta yaşadığım deneyimler var. Başakşehir’deyken kaybettiğim bir Fenerbahçe maçında, iddialı bir konuşma yaptım, ‘Canım yansa da böyle başlayacağım.’ dedim. Sonra hayat ve deneyimlerimle böyle olmadığını, değişik oyunları oynamam gerektiğini, rakibe göre, oyuna, oyuncuya göre esneklik getirmem gerektiğini düşündüm. Pasla başlıyorsun, ‘Nereden çıktı bu?’ diyorlar. Direkt oynuyorsun, ‘Niye pasla başlamadın?’ diyorlar. Trabzon’da sağ stoperin sol ayaklı bir oyuncu, başlayamazsın. Cornelius’a atarsın tutar, 3. bölgede pas oynarsın. Bu oyun ve düşünce esnekliğine bugün teknik direktörler sahip olmalı. Ben de bu sene çok net kullandım. İlk hafta ekibimden bir hocam, ‘Hangi bekle başlayacağız?’ dedi. ‘Başlamayacağız, önce sonuç alacağız.’ dedim. (2020-2021 sezonunda göreve başladığında) Büyükşehir Belediye Erzurumspor ve MKE Ankaragücü maçlarında zor sonuç aldık. İki hafta sonra medya, ‘Hücum oynamayacak mı?’ demeye başladı. Bu Play Station değil. ‘Biliyorsanız hücum seti çizin, uygulayacağım.’ dedim. Bu sene tatmin olmadığım oyunlar oldu. Önümüzdeki sene uygulamak istediğimiz oyunlar var.”
“Abdülkadir Ömür çok özel bir oyuncu”
Futbolcularından Abdülkadir Ömür’e övgüde bulunan Avcı, bordo-mavili oyuncunun olası Avrupa’ya transferi ile ilgili soruya “Hem kulüp hem de oyuncu açısından bakmak lazım. Başkan geçenlerde, ‘O zaman vermediğime pişman oldum.’ diye bir açıklama yaptı. Yusuf’un (Yazıcı) gittiği dönemde daha fazla fiyatla teklif yapıldığında, ‘Bugünkü düşüncem olsa veririm.’ diyordu. Bazen doğru zamanı bulup vermek gerekebilir. Abdülkadir Ömür çok özel bir oyuncu. Çok özel oyuncularla çalıştım, Ömür de bunlardan biri. Odak noktası futbol olduğu an fark yapabilecek bir oyuncu. Bugünün futboluna uygun, topa dokunuşu, dönüşü, hareketliliği olan bir futbolcu. Onun adına da kulüp adına bir şey olacaksa, değerlendirmek gerekebilir. Buranın sevimli ve değerli oyuncusu.” cevabını verdi.
UEFA Şampiyonlar Ligi play-off turu için gözüne kestirdiği bir takım olmadığını söyleyen Avcı, “Avrupa’da bütün takımların plan ve stratejileri var. Sezon başı çok önemli maçlar oynadık Molde ve Roma ile. Mourinho o gün hakkımızı verip, ‘İyi bir organizasyon takımı ve Konferans Ligi takımı değil.’ dedi. Avrupa’da her maç zordur. Başakşehir’de Şampiyonlar Ligi’nde Sevilla’da direkten döndük. O gün gidemedik, bugün belki nasip olacak. Bütün arzumuz o hedefe ulaşmak. ‘O çıksın, bu çıksın’ diye beklentim olmadı ama talihsiz kuralar çekiyorum.” açıklamasında bulundu.
“Trabzonspor taraftarı bize güzel şeyler hissettirdi”
Avupa’da takım çalıştırmayı düşünüp düşünmediği konusunda Avcı, “Türkiye’nin en büyük kulüplerinden birinde çalışıyorum. Trabzonspor taraftarı bize güzel şeyler hissettirdi. Mutluyum, iyi çalışıyorum. Antrenörlük, futbolculuk nasıl seyrediyor bilemiyorsun. Bu performans işi. Dünyada da böyle. Avrupa’da teknik direktörü oynattığı oyunla, kattığı değerle, oyun felsefesiyle değerlendiriyorlar. Bizde spontane işliyor. Hayırlısı neyse o olsun.” değerlendirmesinde bulundu.
Ligde genç antrenörlerin futbola kafa yorduğunu dile getirip, kulüp başkanlarının bu teknik adamlara destek olması gerektiğini vurgulayan Avcı, “Ligde teknik adamların gelişimi var. Konyaspor’a saygı göstermek lazım. Çok iyi şeyler yapıyorlar. Başakşehir’de Emre Belözoğlu iyi futbolcuydu, teknik adam olarak da iyi şeyler yapıyor. Nuri Şahin benim oyuncumdu. Fikir alışverişi yapıyoruz. Harika işler yapıyor. Ömer Erdoğan aynı çıkışı yapıyor, Çağdaş (Atan) hoca yapıyor. Erol (Bulut) hoca da istikrarlı şekilde iyi işler yapıyor. Yeni nesil antrenörler bu oyuna kafasını yoruyor. Bu tür adamlara destek vermelerini rica ediyorum kulüplere, başkanlara. Bunun sayısının çoğalması Türk futbolunun kalitesini arttıracaktır.” şeklinde görüş belirtti.
“Ben yatırım ve eğitim tarafındayım”
Altyapıda rekabet oluşturmanın önemine değinen Abdullah Avcı, “11 sene oldu. A Milli Takım teknik direktörüydüm. O zaman altyapıyla daha çok ilgileniyordum. Futbol ve antrenör eğitimi, kulüplerin altyapısına standart getirme, eğitim amaçlı altyapıya yatırım, uygulama ve denetleme gibi çalışmalar yapılmalı. Kısıtlamalarla hiçbir zaman oyuncu gelişimi olmaz. Yatırım ve eğitimle olur. Ben yatırım ve eğitim tarafındayım. Bu işin üç ayağı var. Devlet politikası, Milli Eğitim Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Futbol Federasyonu.” ifadelerini kullandı.
Altyapı yatırımları konusunda Belçika’yı örnek gösteren Avcı, “Belçika’da bu jenerasyonun ortaya çıkması, yapılan yatırımlar sayesinde oldu. Bunu yapmadığımız sürece bir şey değişmeyecek. 5-10 sene sonra tekrar bir araya gelelim. ‘7+2, 5+3, 6+2+2’ye ne diyorsun?’ diye yine soracaksınız. Araba lastiğinin boşa dönmesi gibi dönüyoruz ve konuşuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Tekneye bindiğimde şampiyonluğun farkına vardım”
Trabzonspor’un şampiyonluk kutlamalarının harika geçtiğini vurgulayan Avcı, “Trabzon’da çok güzel hikayeler var. Tekneye bindiğimizde film platosu gibiydi. Her yer duman altında, tekneler araba gibi kullanılıyor. O zaman dedim ki; çok büyük bir şey olmuş. Tekneye bindiğimde şampiyonluğun farkına vardım. Trabzonspor taraftarı yine örnek olmuştur. Bir tane kötü olay olmamıştır. Bütün dünya Trabzonspor’u izlemiştir. Bütün sezon savunmayı, hücumu bizimle yaptılar. Teşekkür ediyoruz. Taraftar kültürü de değişecek, daha da oturacak. Herkese örnek olmaya devam edecekler.” diye konuştu.
“Hamsik kafasında bitirmezse 2-3 sene daha oynar”
Bordo-mavililerin Slovak orta saha oyuncusu Marek Hamsik’in saha içi ve dışında örnek alınması gereken bir futbolcu olduğuna dikkati çeken Avcı, “Hamsik kafasında bitirmezse 2-3 sene daha rahat oynar. Sakatlanma riskini en aza indirmek için milli takımı bıraktı. 400 futbol öğrencisi olan bir okulu da var. Harika bir profesyonel. Çalıştığım için son derece mutluyum. Kendisiyle İtalya ligi, oyunlar, Maurizio Sarri ile ilgili konuşabiliyoruz. Süper Lig’de de beğendiğim oyuncular var ama çok oyuncu üzerinden gitmek istemiyorum. Sonra ‘bu oyuncuyu istiyor’ diyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.
“Kasket, şehrimize, bize, taraftarımıza uygun gözüktü”
Şampiyonlukla özdeşleşen kasketiyle ilgili soruya da cevap veren Avcı, şunları söyledi:
“Kasketi Trabzon’a gitmeden de takıyordum. Giyinmeyi seviyorum. İstiklal Caddesi, çocukluğumun geçtiği yerdi. Oralarda kasket satan çok yer vardı. Babam da takardı. Sonra uzun bir ara geçti. Bir yer buldum, oraya yaptırıyorum. Kumaşı kendim alıyorum, modeli söylüyorum, bana yapıyorlar. Bir gün dolaşırken Ahmet Suat Özyazıcı’nın kupa aldığı sırada kasketli fotoğrafını gördüm. Kasket, pardösü, eşofman, plastik ayakkabı. ‘Süper Kupa’yı kazanırsak kasket takacağım’ dedim. Kazandık. Soyunma odasına getirmiştim. Maç bitince kasketi taktım. Çok karşılığı oldu. Satılmaya da devam ediyor. Kasket, şehrimize, bize, taraftarımıza uygun gözüktü. Trabzonspor taraftarına teşekkür ederim.”
Milli takım konusu
A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Stefan Kuntz’un oyun anlayışına saygı gösterdiğini aktaran tecrübeli teknik direktör, “Hocayla tanışıyorum. Birkaç kez de bir araya geldik. Genç ve tecrübeli bir jenerasyona sahibiz. Avrupa’daki oyuncu sayımız fazla. UEFA Uluslar C Ligi’nden çıkıp başka bir hikayeye doğru gidebiliriz. Her ülkede, bizde de iniş çıkışlar vardır. Niye burada diye bakmamak lazım. Daha iyisini yapabiliriz diye çalışmak lazım. Benim de görev aldığım bir yer. En üst makam. Oraya destek ve saygı göstermemiz gerek.” şeklinde görüş belirtti.
Bu sezonki Altın Top (Ballon d’Or) adayının ise Manchester City’den Kevin De Bruyne olduğunu kaydeden Avcı, “Çok istikrarlı gidiyor. Hoşuma giden ideal bir 8 numara. Karim Benzema’ya da saygı göstermek lazım. Bence dünyanın en iyi 3 forveti arasında. Robert Lewandowski de onlardan biri.” diyerek sözlerini tamamladı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***