Tr724’ten Sevinç Özarslan’ın haberine göre İbrahim Halil Özyavuz, Silivri Cezaevi’ndeki son görüş gününde ailesine sabırla çıkacağı günü beklediğini, hiçbir suçunun olmadığını, çocuklarını özlediğini ve bazı bilgiler vermek için savcılığa çıkarılmayı beklediğini söyledi. Bu ailesiyle son görüşmesi oldu.
Umut dolu bu konuşmadan birkaç gün sonra Özyavuz’un ölüm haberi geldi. İntihar ederek hayatını kaybettiği açıklandı. Ancak intiharıyla ilgili pek çok şüpheli durum söz konusu. İddiaya göre genç doktor Özyavuz, AKP’li eski bakan Fatma Betül Kaya’nın eşi doktor İlyas Kaya ile ilgili savcılığa verdiği bilgilerden sonra işkence görerek hayatını kaybetti.
ÖĞRETİM ÜYELERİYLE GÖZALTINA ALINDI
Özyavuz’u ölüme götüren süreç şöyle gelişti:
İstanbul Başsavcılığı, Gülen Hareketi’ne üyelik iddiasıyla yürütülen soruşturmalar kapsamında İstanbul Üniversitesi’nde görevli bazı öğretim üyelerine yönelik 24 Nisan 2018’de gözaltı kararı verdi.
Soruşturma kapsamında 7 öğretim görevlisinin ByLock kullandığı iddia ediliyordu. “Harranlı doktor” olarak bilinen radyoloji uzmanı İbrahim Halil Özyavuz’un adı da gözaltı listesinde vardı. Ancak Özyavuz operasyonun yapıldığı gün İstanbul’daki evinde değildi.
“BEN CEZAEVİNDE KALAMAM, ÇOCUKLARIM VAR”
Polis tarafından arandığını tatilini geçirmek üzere gittiği memleketi Harran’da öğrenen Özyavuz, operasyondan bir hafta sonra babasıyla birlikte İstanbul Emniyeti’ne giderek teslim oldu. Polis sorgusunun ardından 4 Mayıs 2018 cuma günü İstanbul Adliyesi’nde mahkemeye çıkarıldı ve tutuklanmasına karar verildi.
Şoka uğrayan genç doktor salondan çıkarken kendinden geçti ve “Ben cezaevinde kalamam, çocuklarım var, her gün aşıya gitmem lazım” diye bağırmaya başladı. Kendini yerlere attı. Polisler böyle yapmaya devam ederse kelepçe takacağını söyleyince sakinleşti. Üç gün Metris’te kaldı. Morali çok bozuktu. Ne yemek yiyor ne de uyuyordu.
FATMA BETÜL KAYA’NIN EŞİYLE BİRLİKTE ÇALIŞIYORLARDI
İbrahim Halil Özyavuz, birkaç gün sonra savcı Osman Sağlam’a ek ifade vermek istediğine dair dilekçe yazdı. Dilekçesinde “etkin pişmanlık” adı verilen hükümlerden yararlanmak istediğini ve her şeyi anlatacağını söylüyordu.
7 Mayıs 2018 Pazartesi günü herkes Silivri’ye nakledilirken Özyavuz’u ifade için, iddiaya göre Çağlayan Adliyesi’ne ya da Vatan Emniyet’e götürdüler. İfadenin ardından da Silivri 9 Nolu Cezaevinde, üç kişilik koğuşa yerleştirildi.
İddiaya göre Özyavuz savcıya, 65. Hükümet’te Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak görev yapan Fatma Betül Sayan’ın eşi, çocuk psikiyatrı İlyas Kaya ile birlikte çalıştıklarını, birlikte dini sohbete gittiklerini, ByLock’u da telefonuna onun yüklediğini söyledi.
AKP’li Eski Bakan Fatma Betül Sayan Kaya ve eşi İlyas Kaya.
BU BİLGİ Mİ SONU OLDU?
Etrafındaki insanlar aslında ona bunu yapmamasını, AKP’li bir bakanın eşi hakkında emniyette ifade vermesinin kendi hayatını tehlikeye atacağını söyledi, uyarıda bulundu. Ancak Harranlı doktor dinlemedi. Yeni evlenen, biri henüz doğmuş, 2 çocuğu bulunan bir baba olarak bir an önce hapisten kurtulmak istiyordu, her şeyi göze almıştı.
Ama düşündüğü gibi olmadı ve tahliye edilmedi. Tutuklandıktan tam 27 gün sonra ölüm haberi geldi. Silivri’de kendini iple asarak intihara teşebbüs ettiği açıklandı.
Olaydan hemen sonra Silivri’deki bir hastaneye götürülmek yerine Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kaldırılan Özyavuz, bir süre burada kaldıktan sonra dört yıl önce bugün hayatını kaybetti. Silivri’den mi Haseki’ye götürüldü, yoksa Haseki Hastanesi’ne çok yakın olan Vatan Emniyet’ten mi oraya kaldırıldı? Silivri’de intihar ettiyse neden civardaki hastaneler yerine 1,5 saat uzaklıktaki bir hastaneye taşındı? Bunların hepsi soru işareti.
AİLESİ İNTİHARA İNANMADI
Şüphelerle dolu bu intihara başta ailesi olmak üzere hiç kimse inanmadı. Çünkü intihar edebilecek bir insan değildi.
Bu gerçeğin ortaya çıkmaması için kafa karıştırıcı açıklamalar troller vasıtasıyla kamuoyuna yayıldı; “İtirafçı olduğunun anlaşılması üzerine koğuş arkadaşları tarafından dövülerek linç edildi” hatta “kendi kendini darp etti” propagandası bile yapıldı.
ENSE KISMINDA ÖLÜMCÜL DARP İZİ
Çelişkili açıklamalar işkence şüphesini güçlendirdi. Yapılan otopsi raporunda vücudunda darp izleri ve morluklar bulundu. Ailesi de teşhis için Adli Tıp’a gittiğinde çıplak gözle vücudunda morluklar ve darp izleri olduğunu gördü.
Bold Medya’nın ulaştığı otopsi bilgilerine göre; Özyavuz’un ense kısmında, Latince’de Türk eyeri olarak bilinen Sella Turcica bölgesinin tam altı kısmında ölümcül bir darp izi var.
Özyavuz’un ölümüne, ensesine aldığı bu darbe mi neden oldu? Kimler, onu nerede, nasıl dövdü? Ölümünde İlyas Kaya hakkında verdiği ifadenin bir etkisi var mı?
Özyavuz, 4 yıldır toprak altında ve Türkiye’de etkili bir hukuk düzeni olmadığı için bu sorular cevapsız kalıyor.
BAKAN KAYA, EŞİNİN BYLOCK KULLANICISI OLMADIĞINI İDDİA ETTİ
FOX TV’de sabah haberlerini sunan İsmail Küçükkaya, 16 Ekim 2017’de twitter hesabından “Bir bakanın eşinde ByLock çıktı. O bakan derhal boşandı” diye bir paylaşımda bulundu.
Küçükkaya’nın isim vermeden yaptığı bu paylaşımı alıntılayan Fatma Betül Kaya, iddiaları üzerine aldı ve bilginin gerçek olmadığını dair açıklama yaptı.
Harranlı doktorun acısı daha çok tazeyken ise MİT’in ByLock listesinde adı olduğu iddia edilen Bakan Kaya 10 Temmuz 2018’de görevinden ayrıldı.
BAŞARI HİKAYESİYLE GÜNDEME GELMİŞTİ
Şanlıurfa’nın Harran ilçesinde 2007 yılında pamuk toplayıp, ders çalışarak İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni kazanan ve birincilikle bitiren İbrahim Halil Özyavuz’un başarı hikâyesi Türkiye gündemine oturmuştu. Özyavuz, Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda (TUS) da Türkiye 3.’sü olmuştu.
7 çocuklu bir ailenin en büyüğü olarak doğan İbrahim Halil Özyavuz, yazın ailesiyle pamuk tarlasında çalışarak büyüdü. Önce Şanlıurfa’da ÇEAŞ Anadolu Lisesi’ni kazandı. Okuldaki başarısı nedeniyle 15 Temmuz’dan sonra kapatılan bir dershaneye ücretsiz olarak gitme hakkı kazandı.
Dershane eğitiminden sonra, 2007 yılında ÖSS-1 puan türünde sözelde 374 puanla Türkiye 242’ncisi, ÖSS-2 sayısal alanda ise 368 puanla Türkiye 1004’üncüsü oldu. İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesini kazandı. Pamuk tarlasından çıkan bu başarı öyküsü 17 Ağustos 2007’de Sabah Gazetesi’ne bile haber oldu.
GELECEK VAAT EDEN BİR DOKTORDU
Özyavuz başarı grafiğini Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde daha yukarıya taşıdı. 2013’te okulu dönem birinciliğiyle bitirdi. Mezuniyetinin ardından girdiği TUS sınavında ise Türkiye üçüncüsü oldu. Başarı grafiği nedeniyle Amerika’dan davet aldı. Ailesi Türkiye’de kalmasını istediği için daveti geri çevirdi. Bu sırada evlendi ve iki çocuğu oldu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) emsal kararlarına göre bugün ne Özyavuz’un ne İlyas Kaya’nın iddia edildiği gibi ByLock kullanması suç değil. Hayalleri, gelecek hedefleri olan başarılı bir doktor, ‘suç’ olmayan bir mesajlaşma programını kullandığı iddiasıyla sırf bu yüzden işkence yapılarak öldürüldü.
Özyavuz’un hapisteyken söylediği “Buradan çıkınca doktorluğu bırakıp hukuk okuyacağım, yapılanların hesabını hukuk önünde soracağım.” cümlesi de başta haksızlığa uğrayan herkes olmak üzere, acısı hiç dinmeyen eşine, annesine, babasına, kardeşlerine, yetim çocuklarına, AKP ve MHP ile iç içe olduğu bilinen geniş ailesine miras kaldı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***