Her yıl 25 Haziran’da kutlanan Dünya Güzel Koku Günü bu yıl 8’inci yıldönümünde yine Urfa’da kutlanıyor. Dünya Güzel Koku Günü’nün Türkiye adına UNESCO nezdinde tescillenmesi için çalışmalarını sürdüren Koku Kültürü ve Turizmi Derneği, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Urfa Müzesi ve Bahçeşehir Üniversitesi Medeniyet Araştırmaları Merkezi (MEDAM) iş birliğinde, Urfa Müzesi’nde “Koku’nun İzinde Mezopotamya Sergisi” de düzenlenecek.
Sümerler, Hititler, Babiller, Antik Yunan, Roma, Selçuklu ve Osmanlı’nın günümüze miras bıraktığı koku medeniyetlerini günümüzde yaşatmak için aralarında bilimsel araştırmaların da olduğu çok sayıda çalışmaya imza atan Koku Kültürü ve Turizmi Derneği ile Urfa Arkeoloji Müzesi, eski medeniyetlerin koku kültürlerine dair arkeolojik çalışmalarla ortaya çıkan bulgularını, yapılacak sergide bilim dünyasına ve kamuoyuna sunacak.
PARFÜMÜN KÖKENİ
Anadolu topraklarındaki medeniyetlerin koku kültürünü yaşatmak ve yaygınlaştırma fikri ile 3 yıl boyunca sürdürülen çalışmalar sonucu düzenlenen sergide, Mezopotamya dönemine ait koku şişelerinin replikaları, koku şişelerinin yapım teknikleri, kokuların damıtma usulleri, kokuların katı ve sıvı formlarda hazırlanması ve koku kullanım kültürü gibi parfüm ve koku kültürüne dair birçok unsur yer alacak.
Sergiye dair hazırlanan bültende kokunun tarihi hakkında şu bilgiler yer alıyor:
“Eski uygarlıklar, çiçek, yaprak, ağaç yongaları, kök gibi maddelerin damıtılarak elde edilmesinin yanı sıra hayvansal ve değişik doğal kokular ile tarihe iz bıraktı. Dini törenlerde, kurban ayinlerinde, tanrılara sunulan hediyelerde kokular vazgeçilmez unsurdu. Güzel kokular tanrılara ibadet etmek için de çeşitli törenlerde kullanılıyordu. Kötü ruhlardan korunmak, dileklerin gerçek olması, günahlardan arınmak amacıyla kutsal törenlerde daima güzel kokular kullanılırdı.
Parfüm kelimesi, Latince tütmek anlamına gelen “fumare” fiilinden oluşan, “dumanın içinden”, “dumanla gelen” anlamına gelen “per fumum” kelimesinden günümüze gelirken; geçirdiği serüvenler kadim medeniyetlerin koku kültürüne ait unsurlardan oluştu. Tütsü ise koku tarihinde ilk parfüm ritüeli olarak kullanılmıştı.
Reçine, kokulu otlar ve kabuklar, sakız, aromatik bitkilerin toz yahut katı şekilde ateşe atılarak yakılması sureti ile ortama yayılan has kokulu dumanlarla tütsü, güzel koku kültüründe çok önemli bir yer edinmişti. Tanrılara ve krallara sunulan oldukça değerli, kıymetli olan bu hoş kokulu sıvıların konulduğu koku kapları ise bu ihtişama sessizce şahitlik ederlerdi.”
BİNLERCE YILLIK FORMÜLLERİ OLUŞTURAN KOKULAR ZİYARETÇİLER TARAFINDAN DENEYİMLENEBİLECEK
Arkeolojik kazılarda bulunan tabletlerin çevirileri sonucu ulaşılan binlerce yıllık formülleri oluşturan kokular ziyaretçiler tarafından deneyimlenebilecek. Böylece ziyaretçiler, kadim uygarlıkların izlerini taşıyan kokuları deneme şansı elde edebilecek.
25 Haziran – 30 Haziran 2022 tarihleri arasında ziyarete açık olacak sergi, Türkiye’nin üzerinde bulunduğu topraklarda yeşermiş koku medeniyetlerinin modern çağda özellikle parfüm ve kozmetik sektöründe yaşayan izlerini gösteren bir deneyime dönüşecek. Sergide koleksiyoner Nihat Özdal’a ait koku objeleri de yer alacak.
“Kokunun İzinde: Mezopotamya” sergisi önümüzdeki aylarda farklı bölgelerde devam ediyor olacak.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***