ABD Başkanı Joe Biden’ın ardından İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Kanada Başbakanı Justin Trudeau karara ilk tepki veren dünya liderleri arasında yer aldı.
ABD ve diğer ülkelerdeki sivil toplum ve kadın dernekleri de yaptıkları açıklamalarla tepkilerini gösterirken, muhafazakar görüşlü dernek ve partiler ile Katolik piskoposların kararı destekledikleri görüldü.
BİDEN: BU BİZİ 150 YIL GERİ GÖTÜRDÜ
ABD Başkanı Joe Biden, Yüksek Mahkemenin kürtajı anayasal hak olmaktan çıkaran kararından dolayı son derece üzgün olduğunu belirterek, “Yüksek Mahkeme Amerika’yı tam anlamında 150 yıl geriye götürdü.” dedi.
Bu kararın ülke tarihi için “önemli bir an” olduğuna dikkati çeken Biden, “Bugün Yüksek Mahkeme, Amerikan halkının anayasal hakkını elinden aldı. Ülkemiz ve mahkeme için üzücü bir gün.” ifadelerini kullandı.
Biden, mahkemenin aldığı karar ile kadınların haklarının kısıtlanmadığını, tamamen elinden alınıldığını dile getirerek, “Şu anda Roe kararı artık yok. Açık konuşayım; bu ülkenin kadınlarının sağlığı ve hayatı artık tehdit altında.” yorumunda bulundu.
Kadınların haklarını korumak için elinden geleni yapacağını vurgulayan Biden, “Kürtajı yasaklayan eyalet yasaları bugün otomatikman yürürlüğe girmiş oldu. Milyonlarca kadının hayatını tehlikeye atıyorlar. Bir kadının sağlığını koruduğu için cezalandırılması çok kötü.” dedi.
Biden, elindeki yetkilerin kısıtlı olduğuna işaret ederek, kürtajın federal bir hak olarak tanınması için Kongreye çağrıda bulundu.
Yüksek Mahkeme önünde devam eden protestolara da değinen Biden, “Bu konuyu ne kadar önemserseniz önemseyin, protestolarınız barışçıl olsun. Kimseyi korkutma yok. Şiddet asla kabul edilemez. Tehdit ya da gözdağı ifade özgürlüğü değildir. Şiddetin her türüne karşı durmalıyız.” değerlendirmesini paylaştı.
OBAMA VE CLİNTON’DAN TEPKİ GECİKMEDİ
ABD’nin eski başkanlarından Barack Obama, bu kararın milyonlarca Amerikalının temel özgürlüklerine darbe vurduğunu söyledi.
ABD’nin eski dışişleri bakanlarından Hillary Clinton, mahkeme kararını, “insan hakları ve kadın hakları için geri adım” olarak niteledi.
Eski ABD Başbakanı Donald Trump ise “Tanrı’nın isteği bu” diyerek kararı olumlu karşıladı.
DÜNYA LİDERLERİNDEN GELEN TEPKİLER
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “ABD’den gelen haberler korkunç. Kalbim kürtaj yasal hakkını kaybeden milyonlarca Amerikan kadınıyla birlikte. Hiçbir hükümet, siyasetçi ve kişi, bir kadına kendi vücuduyla ilgili ne yapıp yapmayacağını söyleyemez.” dedi.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson ise, “Bu geri doğru atılmış bir adım. Ben her zaman bu konuda kadınların kendi kararlarını kendilerinin vermesi gerektiğine inandım.” dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ABD’deki mahkeme kararından üzüntü duyduğunu belirterek, kürtajın bütün kadınlar için temel bir hak olduğunu ve bu kararın kadın haklarına gölge düşürdüğünü ifade etti.
Bu arada başta Amerika kıtası olmak üzere dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren kadın hakları dernekleri kararı kınayan açıklamalar yaptı.
Kadın hakları dernekleri muhafazakar iktidarların bu kararı emsal alıp kendi ülkelerinde de uygulamalarına yönelik endişelerini dile getirdi.
ABD’de Katoliklerin önemli bir kısmı kürtaj hakkını desteklese de bu ülkedeki Katolik kiliselerinin piskoposlarının ise karara destek veren açıklamalar yaptığı görüldü.
Yüksek Mahkemeden kürtaj kararı
ABD Yüksek Mahkemesi, bugün ülke genelinde kürtaj hakkını anayasal olarak garanti altına alan 1973 tarihli “Roe-Wade kararını” iptal etti.
Karar ile kürtaj anayasal bir hak olmaktan çıkarken, bu konudaki kanunlar eyaletlerin kendi inisiyatiflerine bırakıldı.
ABD’li siyasi yayın kuruluşu “Politico” mayısta söz konusu kararı yayınlamış, Yüksek Mahkeme de haberin doğruluğunu teyit etmişti.
Amerikan medyası, Yüksek Mahkemenin bu yönde açıklayacağı bir kararın ülkede deprem etkisi yaratacağına ve siyasi bölünmenin daha da artacağına vurgu yapmıştı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***