Kemal Kılıçdaroğlu
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TMSF üzerinden gasp edilen şirketleri soymakla suçlanan AKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli’ye yüklendi. Kılıçdaroğlu, “Canikli bu işin göbeğindedir. Kendisinin ve yakınlarının mal varlığı açıklansın. Bir kişi siyasete girdikten sonra zenginleşiyorsa o kişi malı götürüyor demektir. Canikli temiz bir insan değil. Görünen tablo o. Ticari Sicil Gazetesi’nde Canikli’nin Boydak ile ilgili yayınlanan sayısında ismi var. “Benim ilgim yok” diyor. İlgin de var bilgin de var.” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Birgün gazetesine gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. CHP liderinin açıklamaları özetle şöyle:
ERDOĞAN YELKENLERİ İNDİRDİ
- (Finlandiya ve İsveç vetosundan vazgeçilmesi) Sürpriz olmadı. Ülke içinde “Ben başta olduğum sürece İsveç ve Finlandiya NATO’ya üye olamaz” diye büyük laflar etti. (…) Yurt dışına gittiği zaman yelkenleri indiriyor. Onlar ne derse altına imzayı basıyor. Suudi Arabistan’a, Yunanistan’a, İsrail’e neler söylediler. Ne oldu sonra?
- Politikasızlık var. Erdoğan’ın içeride sert konuşup dışarıda teslim olması şu anlama geliyor: Erdoğan içeride ne konuşursa konuşsun hiçbir önemi yok. O içeriye konuşuyor, dışarıya çıkınca tüm talepleri kabul ediyor. Dünya bunu öğrendi artık. ABD’si, Fransa’sı, Mısır’ı, İsrail’i bunu öğrendi.
ALTILI MASADA FARKLILIKLARI AŞARIZ
- Altılı Masa’nın performansından memnunum. Oluşan iktifak içinde farklı düşünceler kuşkusuz var. Örneğin neoliberal politikalara karşıyız. Çünkü bu politikanın temel prensibi, “Altta kalanın canı çıksın” şeklinde. Oysa sosyal devlet altta kalanın da kurtulması demektir. Bunu da ifade ettik. CHP bu görüşünde ısrarlı. Altılı masada da gelir dağılımının bozulmasının Türkiye için yarattığı riskler eleştiriliyor. Farklılıkları aşarız. Makul olan şey, herkesin kazandığı bir Türkiye’dir.
ADAY KONUŞMADIK
- Şu kadarını söyleyebilirim ki Cumhurbaşkanı adayını altı lider belirleyecek. Samimiyetle söyleyeyim, aday konuşmadık. Öyle sembolik birini getiremezsiniz. Olamaz. Adayın, masanın almış olduğu kararları hayata geçirebilecek kararlılıkta olması, var olan güvenin asla sarsılmaması lazım.
- Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turda biter. Sayın Temel Karamollaoğlu, “Yüzde 99,9” demiş ama yüzde 100 diyebiliriz. Umarım öyle olur. Bunun için iki adaylı bir seçim olacağını düşünüyorum.
AKP YÜZDE 30’UN ALTINDA
- AKP yüzde 30’un altında. Haziran sonunda tüm yoklamalarda CHP’nin AKP’yi geçeceğini göreceksiniz. Burada da hiçbir tereddüt yok. AKP’den ve MHP’den kopanlar CHP’ye üye oluyorsa bu önemli bir veridir. Kopuşlar başladı büyüyerek gidecek.
- Erken seçim olabilir. Bu, ya Devlet Bahçeli’nin tercihi ya da ikisinin bir araya gelip aldığı bir karar olabilir.
CANİKLİ’YE ÇAĞRI: MAL VARLIĞINI AÇIKLA
- Dünyanın hiçbir yerinde, yolsuzluk yapılan kişiye, “Senin hakkında soruşturma açılmayacak” diye kanun çıkarılmaz. Kayyımın yaptığı bütün işlemler, karar alan ve görevleri yerine getiren kişinin, bu karar, görev ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu olmamaktadır. Hırsızlık yap, haksızlık yap, çal, hiçbir sorumluluğu olmayacak.
- Canikli bu işin göbeğindedir. Ona çağrı yapalım sizin aracılığınızla. Kendisinin ve yakınlarının mal varlığı açıklansın. Hesap uzmanıyım. O da eski maliye müfettişi. Aynı maaşı alıyorduk. Benim mal varlığımı ben internet siteme koyuyorum. Altına imzamı atıyorum. Canikli de açıklasın mal varlıklarını.
- Bakan olarak aldığı para varsa ben de milletvekili olarak alıyorum. Bir kişi siyasete girdikten sonra zenginleşiyorsa o kişi malı götürüyor demektir. TMSF’nin başına bazı kişiler atandıktan sonra belli simsarların çıktığını, “Hangi fabrikaları almak istiyorsun, yeterli komisyonu verirseniz tüm imkanları sağlarım” diye listeleri götürüp belli iş adamlarına verdiklerini biliyoruz. Bunları gelip bana anlattılar.
- Canikli temiz bir insan değil. Görünen tablo o. Ticari Sicil Gazetesi’nde Canikli’nin Boydak ile ilgili yayınlanan sayısında ismi var. “Benim ilgim yok” diyor. İlgin de var bilgin de var. Her türlü imkanı sen onlara sağladın. Güvenceyi sen verdin. Bu kanun çıkarken itiraz etmesi lazımdı. “Bu kanun politik olarak benim geleceğimi karartan bir kanun” demesi lazımdı. “Bu kanun böyle çıkarsa Canikli haksız yere suçlanır” demesi lazımdı. Tam tersi.
GİDERAYAK SOYUYORLAR
- Uzun yıllardır Türkiye’yi yöneten bir siyasal anlayış gideceğini anlamasıyla devleti soyulacak bir mekanizma olarak gördü. En tepeden en aşağıya… “Ne götürürsek, ne çalarsak” kârdır anlayışı oluştu.
- Vakıflar aracılığı ile yapıyorlar. Bu vakıflara kimler para bağışladı? Bizim, “5’li çete” dediğimiz yapı vakıflara para aktardı. Rüşveti nereye ödeyeceksin? Yüz binlerce, milyonlarca doları Cumhurbaşkanı tarafından vergi muafiyeti verilen bir kuruma vereceksin.
- Mafya dediğiniz kişinin, ayda 10 bin dolar rüşvet alan adamdan ne farkı var? Veya TMSF’nin içini boşaltıyorsunuz, rüşveti alıyorsunuz, Slovakya’da kurduğunuz şirkete paraları aktarıyorsunuz, ortadan kayboluyorsunuz milyonlarca euro ile. Bunun mafyadan ne farkı var?
- İktidar sahipleri ile mafya iç içe geçmiş durumda. Öyle göstermelik olarak üç beş kişiyi tutukladık falan olmaz. Mafya ile gerçekten mücadele ediyorsan Sezgin Baran Korkmaz’ı niye yurtdışına gönderdin? Niye çağırdın? Niye kendi makamında ağırladın? Adam konuşmasın diye şimdi iadesini istiyorsun. ABD istedikten sonra istiyorsun dikkatinizi çekerim. ABD istemeseydi sen yine istemeyecektin. Bunları biz görmüyoruz zannediyorlar.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
ÖNCEKİ YAZIYargıtay’ın gerekçeli kararı açıklandı: Askeri öğrencilerin darbeden haberi yoktuSONRAKİ YAZIİsveç Dışişleri Bakanı: Terör faaliyetleri olduğu yönünde delil olmadıkça, hiç kimseyi iade etmeyeceğiz
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***