Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu “Hükümet, bu ekonomiye 1 yıl bile taşıyamadı. Ayrıca devlet bile yıl sonunu getiremezken, vatandaş bu şartlarda ay sonunu nasıl getirsin” diye konuştu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, iktidarın yeni ekonomi modeli için yıl başından sonra göstergelerin iyileşeceğine yönelik açıklamarına atıfta bulunarak, “Süre bir hafta sonra doluyor. Bu 6 aylık sürede bırakın iyileşmeyi, ekonomik şartlar hepimizin de bildiği gibi daha da ağırlaşma eğilimine girdi, kötüleşti” dedi.
Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık basın toplantısında, Kızılay’daki Somalilere ait restoranın açılışı sırasında DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu ile polis arasında yaşananlar değindi. Karamollaoğlu, “polisin parmak sallayarak Yeneroğlu’nu adeta tehdit etmesini kabullenmelerinin mümkün olmadığını” söyledi.
“Ekonomik şartlar daha da kötüleşti”
Ekonomik gelişmeleri değerlendiren Karamollaoğlu, “Yılbaşında ‘6 ay sonra her şey güllük gülistanlık olacak’ diye tarih verenlerin süresi neredeyse 1 hafta sonra doluyor. Bu 6 aylık sürede bırakın iyileşmeyi, ekonomik şartlar hepimizin de bildiği gibi daha da ağırlaşma eğilimine girdi, kötüleşti. Yanlış politikalar nedeniyle vatandaşlarımız giderek ağırlaşan bir borç yüküyle yaşamak zorunda kalıyorlar.” diye konuştu.
Karamollaoğlu, vatandaşın genelde temel tüketim maddelerine ulaşmakta zorluk çektiğini belirterek, “Halkın yüzde 65,8’i yani her 3 kişiden 2’si temel gıda ürünleri alırken zorlanıyor. Fiyatlar el yakıyor çünkü. Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programının küresel açlık verilerine göre, 9 Haziran 2022 itibarıyla Türkiye’nin yüzde 18’i yeterli beslenemiyor.” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, tarımsal girdi maliyetlerinin rekor kırarak yıllık bazda yüzde 117,31 arttığını dile getiren Karamollaoğlu, gübre fiyatlarındaki yıllık yüzde 242 artış nedeniyle bazı çiftçilerin arazilerinde gübre kullanmamasının verimi düşürdüğünü kaydetti.
Hükümetin gıda fiyatlarına çözüm olarak 10 ülkede tarım arazisi kiralamayı planladığını söyleyen Karamollaoğlu, “Kendi memleketimizde ekilemeyen arazinin varlığını herkes biliyor. Ama vatandaşımızın derdine derman olmak için 10 ülkede arazi kiralama peşine düştük. Ülkemizin bereketli toprakları, çalışkan çiftçimiz elinde mahsul vermeyi beklerken iktidar, maalesef yüzünü başka ülkelere dönmüş, güya milletin derdine çare arıyor.” diye konuştu.
“Hükümetin yılbaşında hazırladığı bütçe, ekonomik darboğaza sadece 6 ay dayanabildi”
Hükümetin 2022 yılı için Meclise ek bütçe teklifi getirdiğine işaret eden Karamollaoğlu, şunları kaydetti:
“Hükümet tarafından genel fiyat artışları gerekçesiyle sunulan bu teklif, devletin de geçinemediğini artık net bir şekilde ortaya koyuyor. Talep edilen ek bütçeyle 1 trilyon 83 milyar lira ek vergi gelecek. Kim ödeyecek bunu? Vatandaş ödeyecek. 6 ay önce Meclisten geçen bütçenin yarısı kadar harcama ödeneği içeren 800 milyarlık bir ek bütçe. Hükümet giderleri yüzde 48’lik gelirleri de yüzde 72’lik bir artışla bunu sağlayacak. Bu teklif gösteriyor ki hükümetin yılbaşında hazırladığı bütçe kendi elleriyle meydana getirdikleri ekonomik darboğaza sadece 6 ay dayanabildi. Şu artık çok net, hükümet bu ekonomiyi 1 yıl bile taşıyamadı, götüremedi. Devlet bile yıl sonunu getiremezken vatandaş bu şartlarda ay sonunu nasıl getirsin diye düşünmekten kendimizi tutamıyoruz.”
Karamolloğlu, açıklamasının ardından Türkiye’ye ziyarette bulunan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşmesine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine şöyle konuştu:
“Bu konuda herhangi bir yorum yapmayı arzu etmiyorum. Geçmişte yorumlar yapıldı. Bu yorumların, ithamların en ağırını da Sayın Cumhurbaşkanı yaptı. Şimdi roller değişti, sanki bu görevi ABD Başkanı üstlenmiş gibi gözüküyor. Ama her halükarda şahısları bir kenara bırakırsak ülkelerimiz arasındaki münasebetlerin düzelmiş olmasından memnuniyet duyduğumu ifade etmek isterim. Çünkü biz sadece yöneticilere bakarak, yöneticinin tavırlarına, yanlışlarına bakarak ülkelerimiz arasındaki münasebetleri değerlendirmemeliyiz.”
Asgari ücrete zam yapılıp yapılmamasına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Karamollaoğlu, şunları kaydetti:
“Eğer bir senenin yarısında iktidar, belli kesimlerin mağduriyet içinde olduğunu dikkate alarak ücretlerde bir artış yapmaya gidiyorsa ilk artışın asgari ücretlilerde olması icap eder. Bugün farklı rakamlar söyleniyor ama kim ne derse desin, artık açlık sınırı 6 bin lirayı geçti, yoksulluk sınırı 20 bin liraya dayandı. Bunu görmezden gelemez iktidar, Sayın Cumhurbaşkanı. Onun için elbette bu konunun henüz tezekkür edildiğini, bir artıştan vazgeçilebileceğini zannetmiyorum. Ama artış miktarı ne kadar olur, o konuda da bir fikir yürütemeyeceğim. Çünkü bu doğrudan doğruya iktidarın elinde bulunan verilere göre ortaya koyacağı bir rakam olacak. Ümit ederim ki bugün hakikaten mağduriyet yaşayan asgari ücretlilerin ücretleri en azından karınlarını doyuracak bir seviyeye yükseltilir.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***