Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Türkiye, böyle bir duruma tarihinde düşmedi. Merkez Bankası’nın kasası delindi. Açığı kapatamıyorlar” dedi.
Temel Karamollaoğlu, bugün İzmir’de partisinin Konak ilçe kongresine konuştu.
“Bizim siyasi hayatımız boyunca en çok önem verdiğimiz konu, ahlaki ve manevi değerlerimizin ihyasıydı” diyen Karamollaoğlu, “Siz baskıcı bir düzen kurarsanız orada huzur olmaz. Adaleti ortadan kaldırırsanız, siz de huzur bulamazsınız. Arazilerimizi, meralarımızı, madenlerimizi, sularımızı bu milletin hizmetine verecek tarzda bir ekonomi politikası uygulamak mecburiyetindeyiz. Güçleneceğiz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de yaşanan derin ekonomik kriz nedeniyle hükümete yüklenen Karamollaoğlu, şunları söyledi:
“Halimize bakmadan ‘Biz uzaya adam göndereceğiz’ diyorlar. Kaç para bu? Suudi prensleri gitti. Bu marifet değil ki. ‘Vay canına ya şu adamlara bak be. Uzaya bile gitmemize müsaade etmiyorlar’. Arkadaş, sen ciddi bir uzay programı koy, ben destek veririm. Böyle sahte olmaz. Uzay elbisesi giydirmekle ‘uzay programımız var’ diyemeyiz. Bugün ilacımızı dışarıdan alıyoruz. Nerede ilaç tesislerimiz? Bütün enerjimizi dışarıdan alıyoruz. ‘Karadeniz’de doğal gaz bulduk’. Hadi oradan be! Bu kadar basit mi zannediyorsun? Milyonlarca dolarlık bizden çok daha fazla yataklara sahip olanlar hangi noktadalar. O kadar kolay mı bu iş? 200’ün üzerinde üniversite kuracaksınız; öğrenci, öğretim görevlisi bulamayacaksınız, sonra övüneceksiniz. Bilmemek, çok önemli bir eksiklik. Daha önemlisi, bilmediğini bilmemek. ‘Ben ekonomiyi bilirim’ deyip ekonomiyi bilmemek bir gaflettir. ‘Birkaç ay içinde problemleri nasıl çözeceğim, bu işin erbabıyım’ dediler. Ne oldu? Türkiye, böyle bir duruma tarihinde düşmedi. Merkez Bankası’nın kasası delindi. Açığı kapatamıyorlar. Hiçbir şeye güçleri yetmiyor.”
‘ÜLKE EKONOMİSİNE KATKI SAĞLAMAYAN HER HARCAMA İSRAFTIR’
Hükümetin meselenin ne olduğunu anlamadığını söyleyen Karamollaoğlu, “Siz, ekonomiyi rayına oturtmak istiyorsanız kaynağa ihtiyacınız var. İlk yapmanız gereken iş. Kendi evinize bakın; geliriniz giderinizi karşılamıyorsa israfı kesersiniz. Ülke ekonomisine katkı sağlamayan her harcama israftır. Cumhurbaşkanlığı’nın emrinde 19 uçak var. Bir yerden bir yere yüzlerce insanla gidiyor. Arabalar, zırhlı araçlar. Bir uçak gitmiyor ki. Sadece Türkiye’de değil, yurt dışına giderken de öyle. Dünyada canı kıymetli olan bir bizim Cumhurbaşkanımız var. Öyle yollar, köprüler yapıyoruz. Devlet dairelerinde öyle büyük inşaat yapıyoruz ki bunları yapmak, Allah’tan korkmamak manasına geldi. Genelkurmay Başkanlığı inşa ediyor; ‘100 yıl önce, 70 yıl önce inşa edilmiş Genelkurmay binasında nasıl kalırız, yakışır mı’ diyorlar. Türkiye ekonomisine hiçbir katkısı yok. Saraylar inşa edilince problemlerimiz çözülür zannediyorlar. ‘Adalet sarayı’ diyorlar. Adalet, sarayda gerçekleşmez. Uçak inip kalkmayan havaalanları inşa ediyoruz. Allah’tan korkmak icap eder” diye konuştu.
‘İSRAFI, RÜŞVETİ ORTADAN KALDIRIRIZ’
Yetki kendilerine verilirse neler yapabileceklerini anlatan Karamollaoğlu, şunları söyledi:
“Başta tarım ve hayvancılık, en hızlı netice alınacak sektörler. Madenleri biz değerlendirmek mecburiyetindeyiz. Enerji kaynaklarımız, sanayi tesisleri, her şeyi yapmak mecburiyetindeyiz. İşsizlik diye problem olmaz. Fabrika kurduğunuzda insanlar orada çalışır. Üretim ya ithalatı durdurur ya ihracat yapar, ülke zenginleşir. Çok basit. Böyle bir yola girmeyi kendileri benimsemiyor. Biz, bütün israfı, rüşveti, yolsuzluğu ortadan kaldırırız. Gereksiz yatırımları ortadan kaldırır, üretime destek verir, Türkiye’yi birkaç sene içinde en güçlü ülkelerden biri haline getiririz. Milli geliri üretime dayalı olarak artırmak, milli gelirin artışından doğan imkânları topluma adil dağıtmak. Bizim iktidarımızda açlık sınırı, toplu sözleşmelerde gündeme bile gelmeyecek. İnsanlar çalışacak. Diyeceksiniz ki ‘Senin karnını doyuracak kadar ücret vereceğim’. Diğer ihtiyaçlar ne olacak? Böyle bir mantıkla insan çalıştırılmaz. Yoksulluk sınırı denilen bir şey var. Açlık sınırının en az üç misli. 2 bin 500-3 bin liraydı, şimdi 6 bin 500-7 bin liralar seviyesine çıktı. Yoksulluk seviyesi 19 bin 520 lira seviyesine çıktı.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***