Ordu KHK’lılar Platformu’nun kurucularından öğretmen Narin Ulutepe ile birlikte 5 öğretmenin gözaltına alındığı öğrenildi. Ordu KHK’lılar Platformu’ndan yapılan paylaşımda, “KHK’lı öğretmen Narin Ulutepe’nn hukuksuz bir şekilde gözaltına alındığını öğrenmiş bulunmaktayız. Başka bir çalışma imkanı olmayan KHK’lı bir öğretmenin Zoom’dan özel ders vermesi suç olamaz.” denildi. Narin öğretmenin, ‘Zoom’ üzerinden online ders verdiği gerekçesiyle gözaltına alındığı iddia edildi.
Narin Ulutepe’nin eşinin de 5,5 yıldır tutuklu olduğu, AİHM’nin ‘hak ihlali’ kararına rağmen tahliye edilmediği ortaya çıktı.
Geçtiğimiz hafta Ordu Hayat gazetesine konuşan Narin Ulutepe, 15 Temmuz sonrası yaşadıklarına dair önemli açıklamalar yapmıştı. Güncel soruşturmalar kapsamında görevinden ihraç edildiğini ve 6 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye olduğunu belirten Ulutepe, “Süreç 2016 Ağustos ayında başladı. Eşim ve ben Trabzon’da çalışıyorduk. İzin günü Ordu’ya fındık toplamaya gelmiştik. Trabzon’dan ev aramamız olduğuna dair bir telefon geldi. Biz de apar topar Trabzon’a geri döndük.” diyor.
‘Ne kadar gözaltında kaldınız’ sorusu üzerine Ulutepe, “Eşim yaklaşık 10 gün kadar gözaltında kaldı. Sonra tutuklandı. 2018 Şubat ayında da ben gözaltına alınıp tutuklandım. O günlerin de en acı tarafı 3,5 yaşındaki oğluma bakıcıya bırakıp gitmem oldu.” cevabını veriyor.
AİHM, EŞİMLE İLGİLİ ‘HAK İHLALİ’ KARARI VERDİ ANCAK HALA TUTUKLU
Gözaltı sürecinde genellikle ‘kimi tanıyorsun, kiminle birlikteydin, kiminle sohbet ettin, neden Bank Asya’ya para yatırdın’ şeklinde sorular sorulduğunu anlatıyor Narin Ulutepe röportajda: “Ben 6 ay kadar cezaevinde kaldım. Eşim 5,5 yıldır tutuklu. Eşimin cezası onandı. Biz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduk. Mahkeme hak ihlali kararı verdi. Buna rağmen eşim hala cezaevinde.”
EŞİM ADLİYE’DE PARMAKLA GÖSTERİLİYORDU
Narin Ulutepe, eşiyle ilgili de konuşuyor: “Eşim de ben de çevremizde parmakla gösterilen ailelerden biriydik. Eşim adliyede memurdu. Bir hakim onu Yunus Emre’ye benzetirdi; ‘Onun gibi senin de her işin doğru’ derdi. Ben çalıştığım okullarda başarılı ve tercih edilen bir öğretmendim. Başımıza bu olaylar gelince herkes bizden uzaklaştı. En yakınlarımız bile telefon etmedi, ‘geçmiş olsun’ için bile gelmediler.”
KİMSE İŞ VERMEK İSTEMEDİ
Narin Ulutepe, ihraç sonrası yaşadığı ekonomik sıkıntılara ilişkin de şunları söylüyor: “Özellikle ilk zamanlar çevremden tamamen tecrit edildim. İş müracaatı yaptığım yerlerden bir tanesi; ‘sigorta yapmam, 1.800 lira aylık veririm. Sizi çalıştırmakla zaten kendimi riske atıyorum’ demesi çok ağırdı. 11 yıllık deneyimli öğretmen olmama rağmen basit işlerde bile iş bulamaz oldum. Sigortalı işe zaten başlayamazdım, çünkü kayıtlarda tüm KHK’lılar gibi ‘sakıncalı’ kişi damgasını yemiştim.”
PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖRDÜM, İLAÇ KULLANDIM
“Bu benim için tam bir tramvaydı. Psikolojik tedavi gördüm, bir dönem ilaç kullandım. Bir yandan eşim cezaevinde, bir yandan geçinme derdi var, bir yandan çocuğum var. Her işte çalışamıyorum, kadınım, evimi kapattım anne-babamla yaşamaya başladım. Şu kadar eğitim almışım, deneyimli öğretmenim ama anne – babadan sürekli para desteği görmek çok zor ve ağır.”
ÖĞRETMEN OLDUĞUMU SÖYLEYEMİYORUM
“Mesleğimi soranlara ‘öğretmenim’ diyemiyorum. Çünkü peşinden ‘atanamadın mı?’ gibi sorular geliyor. Çocuğuma babası sorulduğunda hep tedirgin. Çocuğuma babasının cezaevinde neden kaldığını anlatmakta zorlanıyorum. Ona; bizi yanlış anladılar, bir süre kendimizi anlatmamız gerekiyor, gibi şeyler söylüyorum. Bir psikolog yardımıyla çocuğuma bunları anlattım hep. Sürekli kendimizin masumiyetini anlatmak zorunda kalmak çok ağır. (Ağlıyor)”
OĞLUMA İKİ YILDIR YENİ KIYAFET ALAMADIM
“Sosyal yardım alamıyoruz, çünkü vebalı gibi yasaklıyız. Ben tek başıma ev geçindiremeyeceğim için ailemle kalıyorum. Ben 2 yıldır oğluma sıfır kıyafet alamadım (Ağlıyor). Bizim alışık olduğumuz bir durum değildi. Biz sürekli çevremize destek olurken, destek alanlara dönüştük. Kıt kanaat geçinmenin yollarını öğrendim. Velev ki bizim arkadaşlarımızdan birinin durumu iyi ve bana yardım etmek istedi. Yardım ettiği için bile ‘yeniden yapılanma’ adı altında operasyona maruz kalabiliyor.
‘YOK SAYILAN’ BİR KESİMİZ
“Pasaportlarımıza el kondu, yurt dışına gidemiyoruz; çalışma iznimiz de yok. Yani ülke içinde yok sayılan bir kesime dönüştük. KHK ile görevden alınanların yüzde 97’si lisans mezunu. Çok zor dönemden geçiyoruz. Mesela, hakkımda ne düşünür kaygısıyla ben kimseyle arkadaşlık kuramıyorum. Bu tedirginliği hep yaşıyorum.
‘KANDIRILDIM’ DİYENLER DEVLETİN TEPESİNDE
“‘Kandırıldım Allah beni affetsin’ diyenler devletin en tepesindeyken ben; kandırıldım Allah affetsin bile desem en az iki yıl cezaevinde yatmam gerekiyor. Ve işe iade de yok. Trajikomik bir olay yaşıyoruz. Tam da bunun için bilinçli bir halk kitlesine ihtiyacımız var ülke olarak. İktidara bunun hesabını soracak bir halka…”
OHAL KOMİSYONU, AİHM’NİN ÖNÜNÜ KESMEK İÇİN KURULDU
“OHAL Komisyonu’nun kurulma nedeni, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmenin önünü kesmek, ertelemek içindi. Halen sonuçlanmamış dosyalar var. 16 bine yakın arkadaşımız işe iade edildi, yaklaşık 105 bin arkadaşımız ret kararı aldı. Ret kararı alan arkadaşlarımız içinde mahkemece beraat edenler de var. Bunlar işlerine iade edilmedi. İltisak denilen bir kelime türettiler ve bunu meşrulaştırdılar.”
CEZAEVLERİNDE 864 ÇOCUK VAR
“Şuan cezaevlerinde annesiyle kalan 864 çocuk var. Bu korkunç bir rakam. Hamile kadınlar var. Kadın hakları savunucuları konu KHK’lılar olunca sus pus oluyorlar. Bunu anlamak da mümkün değil. Daha geçen gün bir dershane müdürü KHK’lıların çocuklarını ücretsiz dershanesine kabul ettiği için kaymakam tarafından sorgulanmış. Velev ki biz suçluyuz (ki asla değiliz) çocuklara yapılan bu zulmün hiçbir açıklaması yok.”
BİZ BU TOPRAKLARIN ÇOCUĞUYUZ, BU HALK BİZİ GÖRMELİ
“Halkın bizi görmesini istiyoruz. Biz bu toprakların çocuğuyuz. Bu ülkede büyüdük, eğitim aldık. Yanlış bir şey yaptıysak adil mahkemelerde yargılanalım. Hukuk işlesin. Adalet herkese lazım. Bakın 6 yılda 1 milyon 900 bin kişiye terör soruşturması açıldı. Dünyanın en kalabalık terör örgütüymüşüz! Bu kadar kalabalık teröristin olduğu yerde o insanlar rahat yaşayabilir miydi? Bunun mantıkla açıklanabilecek bir tarafı var mı? Şapkalarını önlerine alıp bir düşünsünler. Algıyla yönetilmesinler.”
ORDU’DA KHK’LILAR PLATFORMUNU KURDUK
“3 yıl kadar çok sessiz kaldık. 2018 yılında bazı kişilerin rehberliğinde KHK platformları kuruldu. Yavaş yavaş ‘biz varız, buradayız’ demeye, sorunlarımızı anlatmaya başladık. Sosyal medya aracılığı ile tanıştık, örgütlendik. Her ilde platformlar kurduk. Siyasi partilere sorunlarımızı aktarıyoruz. Hak aramaktan korkan bir kültür var ülkemizde. Bu yavaş yavaş kırılmaya başladı. Ordu Platformu’nun kurulmasına ben vesile oldum.”
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***