Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin haftalık grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“İstanbul’a sahip çıkılacak bir emanet yerine talan edilecek bir nimet olarak bakanlar sadece fethin sırrını değil cumhuriyeti de bizim yaptıklarımızı da anlayamazlar” diyen Erdoğan, “Asıl olan gönüllerin fethedilmesidir” dedi.
Çamlıca Tepesi’ndeki kuleyi anlatan Erdoğan, “İşte Çamlıca tepesi. Tamamen kirlilik abidesiydi. Kulelerle tamamen rezaletti. Çevrecilik adına konuşanların hiçbirisi kalkıp da biz ne yapıyoruz, burada bir çevre katliamı var demedi. Ama biz geldik ve bütün oradaki demir yığınlarını kaldırdık, şu anda muhteşem bir tasarım olan Çamlıca Kulesi’ni diktik” ifadesini kullandı.
‘YURT İÇİ VE YURT DIŞI SEYAHATLERİMİZDE ATATÜRK HAVALİMANI’NI KULLANIYORUZ’
Atatürk Havalimanı’nın yıkılarak yerine Millet Bahçesi yapılması projesinden de bahseden Erdoğan, “Adını Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi olarak tescil ettiğimiz eser İstanbul’un en yoğun nüfusuna sahip bölgesinde şehrin bir nefes borusu, bir vahası olarak insanımıza hizmet verecektir” dedi.
Atatürk Havalimanı’nda askeri havalimanı, hizmete açık sivil pisti, havacılık faaliyetlerinin sürdüğü diğer birimleriyle kısmen vasfını sürdüreceğini söyleyen Erdoğan, “Atatürk Havalimanı kısmen vasfını sürdürecek. Biz yurt içi ve yurt dışı seyahatlerimizde Atatürk Havalimanı’nı kullanıyoruz” diye konuştu.
İstanbul Atatürk Havalimanı’nın eski fonksiyonuyla devam ettirmeye çalışmanın hem İstanbul’a hem de İstanbullulara büyük haksızlık olacağını öne süren Erdoğan, “Gürültüden hava kirliliğine, şehir ve hava trafiğinin yoğunluğundan İstanbul’un yeni bir havalimanına ihtiyacı vardı. Biz bu ihtiyacı karşılayacak bir eseri hem de yap-işlet-devret yöntemiyle hazineye hiçbir yük getirmeden, tam tersine girdi sağlayarak ülkemize kazandırdık. Bu havalimanımız şu anda ilklerde. Havalimanımızı daha da geliştiriyoruz” şeklinde konuştu.
Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan bölümler şöyle:
‘AĞAÇ SEVGİSİ BİZDEN FAZLA KİMSE YOKTUR’
“Açık konuşuyorum; bizden daha samimi ve gayretli çevreci de yoktur, ağaç sevgisi bizden daha fazla kimse de yoktur. Bu iş bizim işimiz. Biz kimin ne dediğine, kimin kendini nasıl paraladığına bakmadan eser ve hizmet kervanımızı yürütmeye sürdürüyoruz.”
‘İSTANBUL’U ALDIĞIMIZ ZAMAN SU YOKTU’
“İstanbul’u aldığımız zaman İstanbul’da su var mıydı? Yok. Susuz bir İstanbul vardı. Kimden almıştık, CHP’den. Ve CHP’den aldığımız İstanbul’da susuzluğu en kısa zamanda giderdik ve İstanbul’u suya kavuşturduk.”
‘ŞAKIR ŞAKIR ÖDEMEYE MECBURSUN’
“Ne diyorlar, ‘Biz gelirsek bak bunların verdiği işi alan müteahhitlere ödeme yapmayacağız’. Ya siz ne cinssiniz ya! Devlette devamlılık esastır, bunu nasıl dersiniz. Bu ülkede yargı var, biz bir hukuk devletiyiz. Nasıl vermezsin, şakır şakır ödemeye mecbursun.”
KILIÇDAROĞLU’NA HAKARET: OMURGASIZ, PROJE, APARAT, YALANCI
“CHP’li belediyelerdeki yolsuzluk operasyonunu destekleyeceği yerde bunları belediyeleri engelleme çabası ile takdim ediyor. Kılıçdaroğlu yolsuzluk operasyonlarına karşı çıkarak safını belli etmiştir. Bu zat; inanın yalancı. Bu zat; omurgasız, bir proje, bir aparat. Bu zatın ülkede yapılan eserleri engellemeye çalışmaktan başka bir gayretine şahit oldunuz mu? Biz gelirsek bunların verdiği işi alan müteahhitlere ödemeleri yapmayacağız diyorlar. Devlette devamlılık esastır. Bunu nasıl dersin. Söke söke bu ülkede yargı var. Şakır şakır ödemeye mecbursun. CHP’nin vekil olmuş olan müteahhitlere CHP’li müteahhit ödeme yapmam demedik ya hepsine şakır şakır ödeme yaptık. Bizde böyle bir kin yok. Samimi olarak işini yapana her zaman destek var.”
KILIÇDAROĞLU’NUN “ABD’YE PARA AKTARIYOR” AÇIKLAMASINI HEDEF ALDI
“TÜRKEN Vakfı’nın yurt binasının inşaatını diline dolayan bu kişinin PKK’nın oradaki faaliyetlerinden şikayeti olduğunu gördünüz mü? Kılıçdaroğlu bu yurdu iftirayla diline dolayarak kime hizmet ediyor dersiniz. Rahmetli Muhammed Ali’nin çiftliğini de aynı vakıf sayesinde öğrencilerimizin hizmetine sokarak bu zatı daha da çatlatacağız, kıvrandıracağız.
KILIÇDAROĞLU’NA 10 SORU
“Buradan ben Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum. Bir kaç soru sormak istiyorum. Bu sorulara net yanıt verirse muhatap almaya başlayabiliriz.
Birinci sorum terör örgütünün bütün unsurlarını DHKP-C’den TİKKO’ya, FETÖ’den DEAŞ’a terör örgütlerini en şiddetli şekilde lanetliyor mu, lanetlemiyor mu?
İkinci sorum, Türkiye’nin sınır ötesi harekatlarını destekliyor mu?
Üçüncü sorum, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği tartışmalarında ortaya çıkan riyakar tutuma karşı devletinin izlediği politikaların yanında mı değil mi?
Dördüncü sorum, Türkiye’nin Akdeniz ve Ege’deki milli mücadelede ülkesini safında mı karşımızdakilerin safında mı?
Beşinci sorum, dünyadaki krizin ekonomik boyutuna mücadeleye ilkesel destek veriyor mu?
Altıncı sorum, mahkeme kararları ile yalan olduğu tescillenmiş iddiaları kenara bırakıp siyaseti ülkenin ve milletin ali çıkarları üzerinden yürütmeye var mı yok mu?
Yedinci sorum, stratejilerini yabancılara hazırlatmak yerine kendi parti mensupları ile belirlemeye yönelecek mi?
Sekizinci sorum, bin yıldır kanlarımızla sulayarak ebedi vatanımız haline getirdiğimiz toprakların tüm değerleri, birikimleri ile asil devletin evladı gibi hareket etmeyi kabul ediyor mu etmiyor mu?
Dokuzuncu sorum, partisi içindeki terör destekçisi, istismarcıyı, hırsızı tasfiyeyi düşüyor mu?
Onuncu sorum, yüreği yetip 2023’te aday olacak mı olmayacak mı?”
GEZİ EYLEMCİLERİNE ‘SÜRTÜK’ DEDİ
“9 yıl önce ağaç bahanesi ile çakılan kıvılcım bir anda bir kalkışmaya dönüştü. Bu eşkıyalar, bu teröristler adeta camilerin içini pisletti. Bunlar böyle, bunlar çürük, bunlar sürtük. Bunlar için ulu mabet nedir, ne değildir, böyle bir şey yok. Gezi olaylarının arkasında hangi güçlerin olduğunu biz zaten biliyoruz. Bay Kemal oradaydı. Bunlar ancak terör sevicilerle beraber çünkü kendileri de terör sevici. Bunlardan bu vatana ve bu millete hayır gelmez. Bunlar ancak terör sevicilerdir.”
‘VEKİL OLSAN NE YAZAR, POLİSE RAĞMEN PANKART ASAMAZSIN’
“Dün köprüye çıkıp polislere hakaret edip pankart asmaya çalışan tipler bunun somut örnekleridir. Siyasetçi kılıklı provokatörler yaptıklarını terbiyesizliğin hesabını hukuka verecektir. Bu ne densizliktir. Sen vekil olsan ne yazar? Gelip de Şehitler Köprüsü’nde böyle bir pankartı polise rağmen asamazsın. Astırtmazlar. Ne oldu? Asamadın. Kültür sanat konusunda ülkemize bizden daha çok hizmet getiren kimse olmadığına yürekten inanıyoruz. Gezi olaylarının planlı bir kalkışma olduğunu boşuna söylemiyoruz. Boğuştuğumuz pek çok sorunun başlangıç noktası Gezi olaylarıdır.”
SURİYE OPERASYONUNDA HEDEF AÇIKLADI: TEL RIFAT VE MENBİÇ
“Güney sınırlarımız boyunca 30 kilometre derinliğinde güvenli bölge oluşturma kararımızın yeni bir safhasına geçiyoruz. Tel Rıfat ve Menbiç’i teröristlerden temizliyoruz. Ardından da aşama aşama diğer bölgelerde aynısını yapacağız. Türkiye’nin bu meşru güvenlik adımlarına bakalım kimler destek verecek, kimler köstek olmaya çalışacak göreceğiz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***