DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık değerlendirme toplantısında konuştu.
Sözlerine “Bugün büyük bir kaygıyla karşınızdayım” diye başlayan Babacan, “Bugün, ülke olarak bir uçurumun eşiğine geldiğimizi söylemek ve hükûmeti derhal göreve çağırmak üzere karşınızdayım” dedi. Türkiye’nin CDS (Kredi Temerrüt Takasları) verilerini gösteren Babacan şunları söyledi:
“İFLAS RİSKİ GÖRMEDİĞİMİZ BİR SEVİYEYE ULAŞMIŞ DURUMDA”
“Kaygılıyım çünkü ülkemizin temerrüt riski, yani iflas riski, bugüne dek görmediğimiz bir seviyeye ulaşmış durumda. Çocuklarımızın yarınları tehdit altında. Ekonomik ve finansal bir beka sorunuyla karşı karşıyayız. Türkiye’nin kredi notu tarihin en kötü seviyesine indi. Türkiye’nin temerrüt, yani iflas riskini gösteren 5 yıllık CDS tam 836 baz puana çıktı. Bu gösterge uçağın radarı gibi. Pilota ‘Uçağın yönünü değiştirmezsen dağa çakılacaksın’ diyor.”
Diğer ülkelerin seviyesini de yayınlayan Babacan, 2008-2009 krizinde iflas eden Yunanistan’ın şu anki risk priminin 200 baz puanın altında olduğuna dikkat çekti. Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye için temerrüt nedir, iflas nedir? Türkiye Cumhuriyeti’nin ithal ettiği doğalgazın ve petrolün parasını ödeyememesi demektir. İflas demek, benzin gibi, mazot gibi temel ihtiyaç maddelerinin parayla bile bulunamaması demektir.
Paranız var, yarım depodan fazla alamıyorsunuz ya da 3 saat kuyrukta bekliyorsunuz. İflas odur. İflas demek, ülke geneline yaygın ve uzun süreli elektrik kesintileri demektir. Her gün 6 saat, 10 saat elektriğin kesik olduğunu düşünün. Tehlike bu. Bunların haberi yok. İflas demek, topyekûn ekonomik ve finansal çöküş demektir. İflas, kaos demektir.”
“BU İŞİN ŞAKASI YOK”
“Acilen tedbir almanın zamanı geldi, geçiyor. Bu işin şakası yok. Bunun sonu çok kötü olur. Dünyada pek çok ülkede gördüm. İflasın, temerrüttün ne olduğunu biliyorum. Perişan olur herkes. İnanın, Türkiye yaşanacak ülke olmaz. Erdoğan’a sesleniyorum, çok pişman olursunuz ancak iş işten geçmiş olur.”
“Tarih şahit olsun ki bugün uyarımı yapıyorum. Derhal aklınızı başınıza toplayın. Ekonomi ve finans yönetiminde derhal aklın ve bilimin gereğini yapın. Allah’ın verdiği aklı kullanın. Erdoğan’a çağrı yapıyorum: Merkez Bankası’na ve TÜİK’e acilen liyakatli kadroları atayın ve bu bağımsız kurumlardan elinizi çekin.”
“Girin web sitemize bakın. Bu saatten sonra yapacağınız en hayırlı iş, bizim eylem planlarımızdan kopya çekmektedir. Orada tüm çözümler var. Ülkeyi uçurumdan aşağı yuvarlamanın eşiğindesiniz. Açın bakın. Yeter artık. Temerrüt ve iflas çukuruna düşmemiz an meselesi. Bir gecede olur.”
“BIRAKIN Kİ TÜRKİYE İFLAS ETMESİN”
“Derhal akıl dışı, bilim dışı tezleri terk edin. Derhal elinizdeki iktidarı sakince bir kenara bırakın. Öyle görünüyor ki seçime kadar uçurumdan yuvarlayacaklar ülkeyi. Bırakın ki biz ülkemizi layıkıyla yönetelim. Bırakın ki iflas etmeden ülkemizi düzlüğe çıkaralım. Gençler, kadınlar, memurlar, emekliler, çiftçiler, kuryeler, esnaf, sanatçılar huzura ersin. Zaten seçimde gideceksiniz. Zaten seçimi biz kazanacağız. İşimizi daha fazla zorlaştırmayın. Bırakın ki, Türkiye iflas etmesin.”
“Bugün Erdoğan’ın gösterdiği bir video var… Ayrı bir alem sanki. Madem Türkiye uçuyor, kaçıyor; adama ‘Ya ben başka bir ilde mi dayak yedim?’ diye sorarlar. Bu ülkenin vatandaşları da ‘Biz başka bir ülkede mi yaşıyoruz?’ diye sorar.
“2021 aralık ayından bugüne de neredeyse 50 milyar dolara yakın bir rakamı daha sattılar. Onun için ülke iflasın, temerrüttün eşiğine geliyor. Çünkü ülkenin dövizi bitiyor. Hani meşhur soru vardı ya, 128 milyar nerede diye… Biz 130 diye hesap ediyorduk. Artık doğru soru şu: 180 milyar dolar nerede?”
“Neden Türkiye’de akaryakıt fiyatları dünya ortalamasından çok daha fazla arttı? Sayın Erdoğan grup konuşmasında ‘Petrol fiyatları bütün dünyada arttı, biz de artırdık, sabredeceğiz’ demiş. Öyle yok, biz hesap kitap adamıyız. Kendisi hesap kitap bilmeyebilir. Dünyada 70 dolar olan petrol fiyatı 120 dolara çıktı. Bu; 7 lira olan benzin ve mazot 12 lira olacak demek. Peki, niye 27, 28 lira? Çünkü kur fırladı. Kuru kim fırlattı? 180 milyar dolar döviz rezervini arka kapıdan kim yaktıysa döviz kurunu fırlatan da aynı kişi. Eğer benzin, mazot 12 liraya değil de 27, 28 liraya satılıyorsa aradaki fark yine Erdoğan zammı.”
“NE ZAMAN SIKIŞSALAR KARADENİZ’DE DOĞAL GAZ BULUYOR”
“Ne zaman sıkışsalar, bunlar hemen Karadeniz’de doğal gaz buluyor. Keşif ayrıdır, kanıtlanmış rezerv ayrıdır, o rezervin ekonomik olarak verimli olması ayrıdır. Şu anda Romanya’nın doğal gaz yataklarına yakın bir noktada ‘Bizde de doğal gaz olabilir’ ile ilgili, sadece bir ihtimal üzerinden iş yürüyor. Henüz kanıtlanmış rezervle ilgili tek bir hesap yok. Milleti daha kanıtlanmamış doğal gaz rezerviyle aldatmayın. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.”
“Hedefimiz ülkemizi bölgemizin en güçlü ekonomisi yapmak. Ülkemizi bölgemizin en güçlü ekonomisi yapmamızın ise tek bir yolu var: Defalarca vurgulamaktan dilimde tüy bitti. Ekonomiyi düzeltmenin yolu hukuktan geçer.”
ULAŞIM ZAMLARINA TEPKİ
Babacan’ın gündeminde ayrıca ulaşım zamları vardı. Babacan şunları söyledi:
“Tren biletlerine 6 ayda tam 4 defa zam geldi. Bu zam kendi kendine gelen bir zam değil. Bu zammı yapan birisi var. Kim yaptı bu zammı? Stokçular mı? Esnaf mı? Dış güçler mi? Nasıl fahiş elektrik zamları Erdoğan zammıysa, fahiş doğalgaz zamları Erdoğan zammıysa, tren fiyatlarına yapılan zamlar da Erdoğan zammı. Fahiş fiyatlarla mücadele için kurulan timlere tavsiyem, önce bir Beştepe’ye gitsinler. Bu işin kaynağı Beştepe. Zamların membaı Beştepe.”
“Ramazan Bayramı’nda otobüs bilet fiyatlarını gündeme getirmiştim. Önümüz Kurban Bayramı. Yine gündeme getiriyorum. İki bayram arası 70 gün ama her gün zam geliyor. Halkımız başka şehirde olan ailelerini ziyaret edemiyor. Gençler okudukları şehirden memleketlerine seyahat edemiyor.”
“Arife günü İstanbul’dan Van’a gidip, bayramın dördüncü günü İstanbul’a dönecek birisinin ulaşım masrafı 2.500 liradan aşağı değil. Elbette ulaşım için her türlü hizmet yapılacak. Devletin en iyisini yapmak zorunda. Ama benim Siirt’teki memur arkadaşım Mustafa, uçağa binip İstanbul’daki annesini bayramda göremiyorsa, ben o havaalanını ne yapayım ya?”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***