“Sabah uyanır uyanmaz işe başlıyor, gece geç saatlerde eve gidiyorum. Tüm gün çalışmamın karşılığı 70 lira. Artık kendi hayatım diye bir şey kalmadı. Hayattaki tek amacım çalışıp ailemi yaşatmak. Eşim hastalandığında hastaneye bile götüremiyorum. İnsanca bir yaşam istemek suç mu?”
Bu sözler atık kâğıt işçisi 32 yaşındaki Lokman Temel’e ait. Temel, yaklaşık 5 ay önce Van’da çalıştığı yerde işine son verilmesinin ardından akrabalarının yanına gelerek, Ankara’da atık kâğıt işçiliğine başlıyor. Evli ve 3 çocuk babası olan Temel’in tek talebi insani şartlarda yaşamak.
BAKANLIK ‘ATIK TOPLAYICILARI’ KONULU GENELGE YAYINLADI
Temel gibi Türkiye’de 500 bini aşkın atık kağıt işçisi bulunuyor. Kentlerin düzensiz büyümesi ve öngörülemeyen göç etkeniyle de bu rakamlarda artış artıyor. Geçtiğimiz hafta, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, binlerce atık kağıt işçisini etkileyecek “Atık Toplayıcıları” konulu genelge yayımlandı. Bakan Murat Kurum imzalı genelgeye göre, atık toplayıcılığı faaliyeti yürüten 18 yaş ve üzerindekiler, faaliyet gösterdikleri yerin belediyesine, TC kimlik numarası ve iletişim bilgileriyle başvuruda bulunabilecek. Belediyeler bu bilgileri, il veya ilçe emniyet müdürlüklerine ve jandarma komutanlıklarına bildirecek. Uygun bulunanlar, ilgili belediyelere iletilecek.
UYGUN BULUNANLAR BELEDİYEYE ALINACAK
Genelgeye göre, atık toplayıcılığı faaliyeti yürüten 18 yaş ve üzerindekiler, faaliyet gösterdikleri yerin belediyesine, TC kimlik numarası ve iletişim bilgileriyle başvuruda bulunabilecek. Belediyeler bu bilgileri, il veya ilçe emniyet müdürlüklerine ve jandarma komutanlıklarına bildirecek. Uygun bulunanlar, ilgili belediyelere iletilecek.
Genelgede yer alan bilgiye göre belediyeler tarafından başvuru süreci tamamlanan atık toplayıcısı, Sıfır Atık Bilgi Sistemi’ne kaydedilecek ve “Bağımsız Sıfır Atık Toplayıcısı Kartı” sahibi olabilecek. Bağımsız Sıfır Atık Toplayıcısı Kartı’nda belediyenin ismi ve logosu, sıfır atık logosu, atık toplayıcısının fotoğrafı, adı-soyadı, TC kimlik numarası, Sıfır Atık Bilgi Sistemi kayıt numarası, kartın düzenlendiği tarih, belediye başkanlığının imza ve mührü yer alacak.
ZABITA VE JANDARMA MÜDAHALE EDECEK
İlgili ilçede atık toplama yetkisi sadece bu karta sahip olanların olacak ve toplayıcılar, kayıtlı olunan ilçe dışında atık toplayamayacak. Belediyelerin belirlediği esasların dışında faaliyet gösterenlerin izinleri iptal edilecek.
Atıkların izin verilmeyen kişiler tarafından toplanması, taşınması ya da depolanması durumunda belediyeler, zabıta birimleriyle müdahalede bulunacak. Gerektiğinde il ve ilçe emniyet müdürlükleri ile jandarma komutanlıklarından destek talep edilebilecek.
Genelgeyi Geri Dönüşüm İşçileri Derneği başkanı Ali Mendillioğlu, Sosyolog Metin Argunhan ve atık kağıt işçileri Lokman Temel ve Fehmi Temel ile konuştuk.
Konuya ilişkin konuştuğumuz atık kağıt işçisi Lokman Temel, genelge ile ilgili bir bilgilendirme yapılmadığını belirterek, bu kararı olumlu olarak değerlendiriyor. En büyük gelir kaynaklarının marketlerden topladıkları kağıtların olduğunu ancak son dönemde belediyelerin buna izin vermediğini söyleyen Temel, “Artık sadece çöp konteynırlarından topladığımız kağıt ve plastik atıkla hayatımızı geçindirmeye çalışıyoruz” diyor. Genelgeye ilişkin şu ana kadar herhangi bir duyum almadıklarını ancak belediyelere bağlı olarak çalışmanın kendileri açısından olumlu olacağını söyleyen Temel, şöyle devam ediyor:
“Belediyelere bağlı çalışmak bizim için iyi olacak. Sağlık sigortamızın olması ve aylık sabit gelirimizin olması benim açımdan çok olumlu. Diğer türlü çok büyük zorluklar yaşıyoruz. Şu an bana sokakta bir araba çarpsa ıspat bile edemeyiz. Hiçbir sağlık güvencemiz yok. O yüzden devletten de bir sağlık güvencesi ya da daha iyi bir proje ile bize dönmelerini istiyoruz. Eşim hastalandığında hastaneye götüremiyorum.”
‘NEDEN BİRBİRİMİZE ZORLUK ÇIKARIYORUZ?’
Binlerce işçinin neye göre alınacağının kafalarında soru işareti oluşturduğunu söyleyen Temel, işsiz kalma durumunda örgütlü olduklarını ve dernekleri üzerinden taleplerini bildireceklerinin de altını çiziyor. Temel, “Biz sadece insanca yaşamak istiyoruz. Bu ülkenin kendi vatandaşlarına artık sahip çıkması gerekiyor. Hep beraber yaşamak varken neden birbirimize zorluk yaşatıyoruz. Bizlerin ayrıca bir önemi var; bizim topladığımız kağıtlar, ağaçların ömrünü uzatıyor. Biz doğaya, devlette artık bize destek versin” diyor.
‘BU İŞLE ÇOCUKLARIMIZI OKUTUYORUZ’
Konuştuğumuz Fehmi Temel ise 27 yıldır Ankara’da atık kağıt işçiliği yapıyor. Belediye bünyesinde çalışmanın kendileri açısından olumlu olacağını belirten Temel, “Hem evimize ekmek götürmek açısından hem de sağlık açısından bizler belediyede çalışmak isteriz. Zaten şu an belediye bir çok yerden kağıt toplamamızın önüne geçti. Sokaktan bir şey bulamadığımızda evimize eli boş gidiyoruz” diyor. Atık kağıt işçiliği ile çocuklarını okuttuğunu söyleyen Temel, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Eğer işsiz kalırsak ailece mağdur oluruz. Eğer bu genelge işsiz kalmamıza neden olursa kabul etmiyoruz. Yıllardır bu işin dışında başka bir iş yapmadığım için de ne yapacağımı bilmiyorum. Umarım bizim için olumsuz bir durum yaratmazlar. Tek istediğimiz daha iyi şartlarda yaşamak.
MENDİLLİOĞLU: İKAMETGAH MADDESİ ELEME STRATEJİSİ
Genelgeyi değerlendiren Geri Dönüşüm İşçileri Derneği başkanı Ali Mendillioğlu ise bu genelgeyi olumlu bulmadığını söylüyor. Mendillioğlu, genelgenin 4 Temmuz Pazartesi günü tüm belediyelerde karar altına alınmak üzere meclis gündemine alındığını ancak her belediye genelgedeki maddeleri farklı farklı yorumladığını belirtiyor. Genelgede ikametgâh önceliğinin yer aldığı maddeye dikkat çeken Mendillioğlu, “İkametgah önceliğini, sayısal azaltmaya dönüştüren belediyeler var. Bunu bir eleme strateji olarak kullanacaklar” diyor.
‘GENELGENİN İPTALİ İÇİN DAVA AÇACAĞIZ’
Genelgede yer alan, belirlenen ilçe dışında toplayıcılık yapılamayacağını belirten maddeye ilişkin konuşan Mendillioğlu, “Bu durum eşyanın tabiatına aykırıdır. Örneğin bir atık kağıt işçisi Ataköy’den yola çıkıp Kadıköy’e kadar çekçeğini yarıladı sonra oradan geri mi dönecek? Bu kişi nasıl para kazanacak, bu mümkün değil” diyor.
Belediyenin belirlediği alanın dışına çıkmasını engelleyen maddeye ilişkin, “Kendi vatandaşlık tanımlamalarının dışına çıkıyorlar. Çalışacağınız yer için ikametgâh zorunluluğu getirmek abese iştigal bir durumdur” diyen Mendillioğlu, genelgenin iptali için dava açacaklarını da belirtiyor.
‘SOSYAL GÜVENLİK YÜKÜNÜ SIRTINDAN ATMAYA ÇALIŞIYORLAR’
“Genelgede toplayıcıların sigortalı mı çalışacağı yoksa vergilendirme ile mi çalışacağı belli değil” diyen Mendillioğlu, genelgenin kayıt dışı çalışmayı serbest bıraktığını belirtiyor. Bakanlığın hazırladığı genelge ile İş tanımın yapmadığını ve sosyal güvenlik yükünü sırtından atmaya çalıştığını belirten Mendillioğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Diğer bir hususta aktarma istasyonları. Toplayıcılar belediyelerin yaptığı ya da yaptırdığı aktarma istasyonlarında topladığı malları iade edecek deniliyor. Bu mümkün değil. Çünkü özellikle büyük şehirlerde böyle bir alan yok. Bakanlık bu maliyeti kimin karşılayacağına ilişkin bir bilgi de paylaşmamış. Bunun maliyetini kim karşılayacak? Bu aktarma istasyonlarının yapılmasıyla, depoların kapatılacağı söyleniyor. Bu depolarda çoğu işçi barınıyor. Bu durum evsizlik sorununu da beraberinde getirecek. Toplayıcılar kira ödeyerek çalışması mümkün değil.”
‘BÜTÜN TOPLAYICILARA İZİN VERMESİ ZOR’
Sosyolog Metin Argunhan ise genelgeyi şu ana kadar çıkmış en iyi genelge olarak değerlendirerek, eksikliklerin olduğunu da ekliyor. Belediyelerin toplayıcılık yapanlara çalışma izni vermesi sürecinde üst iş veren pozisyonuna geldiğini belirten Argunhan, “Bu işi yapan tüm toplayıcılara belediyenin iş verme gibi bir durumu söz konusu değildir. Bu da belediyelere ciddi bir külfet getirecek ve ciddi bir problem olacaktır. Dolayısıyla bütün toplayıcılara çalışma izni vermesi zor görünüyor” diyor.
Toplayıcıların başvurusu üzerine çalışma izni verileceğini ve temel problemin burada olduğunu söyleyen Argunhan, “Bu insanların yaşamış oldukları herhangi bir iş kazasında da belediye sorumlu olacak. Belediye böyle bir sorumluluk almaz. Genelge doğrultusunda belediye çalışanlara belli lokasyon belirleyecek ve bunun dışında bir yerde çalışamayacaklar. Sosyal güvenlik sorunu çözülebilirse bu iş olarak bir meslek grubuna dahil edilirse ve tanınırsa, sosyal güvenlik sorunu da çözülümmüş olacak” diyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***