Kolombiya’dan İstanbul’a kargo ile gönderilen 111 kiloluk paketlerdeki kokain nedeniyle tutuklanan eski Türk-Amerikan İşadamları Derneği Başkanı ve L’Actone Holding’in sahibi Ali Osman Akat, ilk duruşmada tahliye edildi.
Uyuşturucu baronu Ali Osman Akat’ın da aralarında bulunduğu üç tutuklu altı sanığın yargılandığı davanın ilk duruşmasında, tutuklu sanık Akat’ın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildiği ortaya çıktı.
DHA’nın aktardığına göre, geçen cuma günü görülen duruşmada savunmasını yapan Ali Osman Akat, “Akat soy ismini Türkiye Cumhuriyeti’nde duymayan bilmeyen yoktur. Benim yaptığım kozmetik işi babadan, aileden gelen bir iş. Çocukluğumdan beri bildiğim, en iyi uzman olduğum konu kozmetik konusudur. Bunun dışında ek gelir elde edebilecek bir işe yüzlerce imkan olmasına rağmen girmedim. Pandemi döneminde hızlı bir yükseliş gösterdim. Türkiye’nin o dönemde en büyük ihracatını ben yaptım. Türkiye’deki diğer kişiler, ‘Bu adam nasıl iş beceriyor’ diye şaşırdılar. Otomatikman bilmediğim bir sürü düşmanım oluştu” dedi.
‘HELAL PARA KAZANIYORUM’
Ali Osman Akat, savunmasının devamında “Libyalı bir müşterim benden tüy dökücü krem istedi. 35 bin dolarlık malının bozuk olduğunu söyledi. O ürünleri geri kabul ettim. Sonra bu adam her yerde benim güvenilir olduğumun reklamını yaptı. İhracatım belli, dünya çapında bilinirliğim, saygınlığım belli. Politikaya hiç karışmadım. Şu an da burada olmamın nedeni olan kişinin ortaya çıkarılmasını istiyorum. Beş aydır ailemden ve sosyal hayattan uzaktayım. Ben helal yoldan Allah’ın verdiği rızkı alıp haram karıştırmadan çoluğuma çocuğuma yediren biriyim. İddianamedeki hiçbir konunun benimle alakası yok. Beraatimi istiyorum” ifadelerini kullandı.
Mahkeme başkanının “Yurt dışından asıl getirmek istediğiniz hammadde neydi” sorusuna Atak, “Demir cevheri ile ilgili bir talebim oldu” yanıtını verdi. Akat, mahkeme başkanının “Demir cevherinin kozmetikte kullanım alanı var mı?” sorusuna “Benim amacım ithal edebilecek katma değer elde edebileceğim bir ürün arayışıydı. Bu demir cevheri kozmetikte kullanılmayacak, iç pazara sunulacaktı” şeklinde cevap verdi. Demir cevherinin sanayide demir ve demir türevi maddelere kullanıldığını söyleyen Akat, “Bunun ithalatını yapıp iç piyasaya satışını gerçekleştirmek istiyorduk” dedi. Mahkeme başkanının, “Siz çok ucuz bir ürün sipariş ettiniz ancak size çok pahalı bir ürün gönderiliyor buna ne diyeceksiniz?” sorusuna ise Akat, “Yanlışlıkla olduğunu düşünüyorum” yanıtını verdi.
Diğer tutuklu sanık Süleyman Yekenkunrul ise “Tevfik ağabey demir cevheri dışında başka ürünler de getirtiyordu. Ben demir cevheri getirdiğimizi operasyondan bir gün önce öğrendim. Ertesi gün operasyon oldu. O sırada toplantıdaydım. Polis arkadaşlar geldiler. Operasyon bittikten sonra polislere ‘Bizim aşağıda depomuz var oraya da bakmak ister misiniz’ dedim. Aşağıya indik, hepsine elektronik aletlerle baktılar, köpeklerle arama yaptılar, herhangi bir şey çıkmadı. Suçlamaları kabul etmiyorum. Kolilerle hiçbir alakam yok. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.
Serbest Görüş:
ALİ OSMAN AKAT’IN TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ
Mahkeme heyeti, Ali Osman Akat hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartı vererek tahliyesine hükmetti. Heyet, diğer sanıklar Süleyman Yekenkunrul ve Tevfik Akan Atak’ın ise tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
İddianamede sanıklar Ali Osman Akat, Tevfik Akan Atak, Süleyman Yekenkunrul, Ali Karataş, Sarra Chouıekh ve Mustafa Güldiken hakkında “Uyuşturucu ve uyarıcı madde ithalatı yapmak” iddiasıyla 90 yıldan 135 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***