Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) Başekonomisti ve Özyeğin Üniversitesi Öğretim Görevlisi Gizem Öztok Altınsaç ekonomiye ilişkin önemli uyarılarda bulundu. Ekonomide birinci önceliğin dövizi kontrol değil, enflasyonu kontrol etmek olması gerektiğini belirten Altınsaç “Zaten enflasyonu kontrol etmede başarılı olduğunuzda kuru da kontrol etmiş oluyorsunuz. TL’ye değer kaybettirip cari açığı kapama konusu çok da hesaplandığı gibi olmadı. İktisat kural işi. Cari açığı kapatmak istiyorsanız öncelikle enflasyon konusunu doğru adımlar atarak çözmelisiniz” dedi:
Enflasyon 20 yılın zirvesine çıktı, döviz kurlarının tansiyonu yükseldi
Fed’in faiz kararı ve TÜİK’in enflasyon verilerinin ardından dolar ve euro kuru yükselişe geçti. Dolar kuru 14,84 TL seviyesine ulaşırken, euro 15,76 TL seviyelerine çıktı.
Sözcü’nün sorularını yanıtlayan Altınsaç’ın Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik tablo ve hükümetin politikalarına ilişkin tespitleri şöyle:
‘EKONOMİNİN SÜRDÜRÜLEBİLİR OLDUĞU YANILGISININ BİR SONU VAR’
–Rezerv satışı ve Kur Korumalı Mevduat’la döviz kurları bir süredir frenleniyor, bu durum daha fazla sürdürülebilir mi?
Kur korumanın temelinde liralaşma değil, aksine ekonomiyi daha fazla dolarize etmek yatar çünkü dövize endekslenmiştir bir kere. Bu ürünün miktarı büyüdükçe de ekonomide risk birikir. Aslında bir taraftan faizi artırmak istemiyorken, diğer taraftan bu ürünle yüksek getiri sunuyoruz çünkü enflasyon var. Sürdürülebilir mi? Eğer bir süre para basarsanız, zaman kazanırsınız ve sürdürülebilir olduğuna dair yanılgı oluşabilir. Fakat her para basma enflasyon demek. Her enflasyon da dövize talebin artması demek. Dolayısıyla ekonomide bir taraftan riskler birikirken siz sürdürüyoruz yanılgısı yaşarsınız ama bunun bir sonu var.
Endişeyle beklenen veri açıklandı, nisanda enflasyon yüzde 70’e dayandı
Nisanda tüketici fiyatları bir önceki aya göre yüzde 7,25, yıllık bazda ise yüzde 69,97 artış kaydetti. Üretici fiyatlarında aylık artış yüzde 7,67, yıllık artış yüzde 121,82 oldu.
‘ENFLASYONU YÜZDE 70’E GELMİŞ BİR EKONOMİNİN DÖVİZİ UCUZ BULMASI OLASI DEĞİL’
–Bu durumda kur denetimine yönelik yeni düzenlemeler beklenebilir mi? Döviz ihtiyacının ödemeler dengesi krizine dönüşme riski var mı?
Türkiye ekonomisi dış kaynakla dönen bir ekonomi. Kur şoku yaşamış, enflasyonu yüzde 70’e gelmiş bir ekonominin bugün küresel ekonomide dövizi ucuz maliyetle bulması çok olası değil. Pahalıya bulduğumuz için de dövize erişimimiz zorlaşmakta ve son dönemde frekansı artarak gördüğümüz regülasyonlar devreye giriyor. İhracat bedellerinin önce yüzde 25 sonra yüzde 40’a çıkması, menkul alım satımlarının TL ile yapılacak olması, KKM’ye ilişkin zorunlu karşılık uygulamaları, hepsi artan döviz ihtiyacından kaynaklanıyor. Ödemeler dengesi krizi çıkar mı sorunuza istinaden de, Türkiye ekonomisi halihazırda dış finansman baskısı yaşayan bir ekonomidir. Tam da bu yüzden her hafta dövize dair (rezerv biriktirmeye dair) yeni bir regülasyon duyuyoruz. Duymaya da devam edeceğimizi düşünüyorum.
TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç
‘ENFLASYON KENDİ KENDİNE DÜŞMEZ’
–Ekonomi yönetimi enflasyonda yaz aylarından itibaren düşüşün başlayacağını öne sürüyor. Sizce mümkün mü?
Tüm dünyada arz yanlı, enerji ve gıda kaynaklı bir enflasyon mevcut. Fakat emsallerimize baktığımızda ortalama enflasyonları yüzde 10’u geçmezken bizde bu rakam yüzde 70. Bunun sebebi Türkiye’deki enflasyonun sadece arz yanlı olmamasıdır. Yüzde 70’lik enflasyonun 15-20 puanı global enflasyondan kaynaklanırken geriye kalan 50 puanlık kısım iç ekonomiden kaynaklanıyor. Kur geçişkenliği, atalet, beklentilerdeki bozulma ve en önemlisi ekonominin ısınmış olması bu denli enflasyona sebep oluyor. Yani talep yanlı enflasyon da mevcut. Sadece çekirdek yani gıda ve enerji dışı enflasyon kalemine de bakarsanız, enflasyonun şiddetin görebilirsiniz. Böyle bir durumda enflasyonun kendi kendine düşmesini beklememek lazım.
‘KAYNAK DAĞILIMI VERİMLİ OLURSA YOKSULLAŞMAYLA MÜCADELE EDİLEBİLİR’
Gizem Öztok Altınsaç, “Enflasyonu düşürmek gerekli ama yeter koşul değil. Ancak ekonomide kaynak dağılımını verimli hale getirebilirseniz eşitsizlik ve yoksullaşma ile tam anlamıyla mücadele etmeniz mümkün olur” dedi.
‘BİRİNCİ ÖNCELİ DÖVİZ DEĞİL ENFLASYON OLMALI’
–İçinde bulunduğumuz durumda ekonomide öncelikler ne olmalı?
En birinci önceliğimiz dövizi kontrol değil, enflasyonu kontrol olmalı. Zaten enflasyonu kontrol etmede başarılı olduğunuzda kuru da kontrol etmiş oluyorsunuz. TL’ye değer kaybettirip cari açığı kapama konusu çok da hesaplandığı gibi olmadı. Yıllar evvel doğru bir iktisat politikası olabilirdi fakat artık böyle bir global döngüde değiliz. İktisat kural işi. Tasarruflarınızı da artırıp cari açığı kapatmak istiyorsanız da öncelikle enflasyon konusunu doğru adımlar atarak çözmelisiniz.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***