15 Temmuz gününde ABD’de bulunan NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığında etkin bir kadroda görev yapan Tümamiral Mustafa Zeki Uğurlu, o gece kurulan tuzağa dair önemli açıklamalarda bulundu.
“GENELKURMAY BAŞKANI VE KUVVET KOMUTANIMA ULAŞAMADIM”
15 Temmuz gecesi ABD’de NATO toplantısında bulunduğunu belirten Uğurlu, “Toplantıdan çıktığımda bir arkadaşım TSK’nın darbe gerçekleştirdiğine ve Boğaz köprüsünün trafiğe kapatıldığına yönelik bazı haberler olduğunu iletti. Şaşırdım, makamıma yürürken açıkçası çelişkileri nedeniyle pek de inandırıcı bulmadım. Ayrıca böyle bir şey planlansaydı her şeyden önce ABD’deki en kıdemli Türk Subayı olarak bana haber vermeleri gerekirdi diye düşündüm. Hemen Genelkurmay Başkanına Kuvvet komutanına, sınıf arkadaşlarıma ve kızıma ulaşmaya çalıştım. Kızımda İstanbul’daydı. Ama mümkün olmadı. Google MAP aklıma geldi, İstanbul’daki trafiğe baktım haberler doğru mu diye? Hakikaten köprü ve köprüye ulaşan yolların tamamı kıpkırmızıydı.” diye konuştu.
“YAPILANLARIN HİÇBİRİSİ DARBE EMARESİ DEĞİLDİ”
O gece Türkiye’nin yaşadığı daha önceki darbelere göre çok fazla bir askeri hareketlilik gözükmediğini belirten Uğurlu şu tespitlerde bulundu: “Güneydoğu’da Trakya’da Anadolu’da tümenler hareketsizdi. Saha komutanlıklarından da öyle. Bence askeri normlara uymayan sıra dışı basit seri bazı garip olaylar meydana geliyordu. Bence o gece yapılmakta olanların hiçbirisi darbe emaresi değildi. Yani bir darbenin başarısız olmasını isterseniz herkes sokaktayken akşam saatlerinde yaparsınız. Eğer bu başarısızlığı garantilemek isterseniz İstanbul gibi bir yerde Boğaz köprüsünü trafiğe kapatırsınız ya da 13 yaşındaki askeri öğrencilerin eline mermisiz silahlar verip görevlendirirsiniz. Halkın sempatisini kaybetmek kışkırtmak ya da direnişe geçirmek isterseniz milletin Meclisi’ni bombalarsınız. Başarısız olmak isterseniz siyasi figürlere dokunmazsınız. Basına ciddi kısıtlama getirmezsiniz.”
“BİR DARBE PLANLAMAK İSTESELERDİ…”
O gece ve sonrasında tutuklanan generalleri ve amirallerin birçoğunu tanıdığını kaydeden Uğurlu, “Bence o gece olanlar yıllardır tanıdığım zeki tecrübeli generallerin amirallerin tarzı değildi kesinlikle. Onların birçoğunu tanıyorum. Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerçek harekat planlarını hazırlayan ve periyodik olarak güncelleyen kişilerdi onlar. Yani onlar o sırada gece garnizonlarda komutanlardı. Emirlerinde kısıtlı birliklerde değil, gemi, uçak filoları vardı. Bir darbe planlamak isteselerdi o gece olanların hiçbirini yapmazlardı.” dedi.
GOBEN VE BRESLAV ÖREĞİYLE 15 TEMMUZ’U ANLATTI
Uğurlu, o gece yaşananları tarihten bir örnekle anlattı: “Goben ve Breslav gemileri 1914’de gönderlerine Osmanlı bayrağı çekerek Rus limanlarını bombalamışlardı. Osmanlı da 1. dünya savaşına girmek zorunda kalmıştı. Aynı şekilde bir grup suç ortağı ve menfaat devletin imkanlarını da kullanarak Goben ve Breslav gibi gönderlerine sahte sancaklar, bayraklar çektiler. Milletimiz maflesef onları Yavuz ve Midilli sandı. Marmaris, Akıncılar, TBMM, Özel Kuvvetler gibi birkaç yerde kanlı operasyonlar icra ettiler. O akşam ve sonrasında çok ciddi bir algı yönetimiyle de karşı karşıya kaldık. Yüzlercemizde bize empoze edilen bu darbe girişimi yalanına da maalesef inandı. Ya da inanıyormuş gibi yapmak zorunda kaldı. O gece bize oldu denilenlerle olanlar arasındaki ciddi farklar ancak aylar sonra dikkat çekmeye başladı.”
“15 TEMMUZ HAZIRLIKLARINA 2016 OCAK’TA BAŞLANDI”
“Bugün ortaya çıkan delillere baktığımızda her şey onların istediği gibi olmuş. Hazırlıklarına Ocak 2016’da başlanmış olduğu anlaşılıyor. O kadar güzel planlama yapmışlar ki aksaklık çıkabilecek yerlerde devreye girecek kontrol mekanizmaları bile kurmuşlar.” diyen Uğurlu, mahkeme kayıtlarındaki gerçeği anlattı: “General Sönmezateş’i Marmaris’e göndermek ve orada Semih Terzi genaral gibi düşürdükleri tuzak gibi bir tuzak kuruyorlar. Öylesine garantilemek istiyorlar ki oradaki Tim içine şuan bildiğimiz 2 tane MİT elemanı yerleştirmişler. Mahkeme kayıtlarında bile var. Timin konumunu devamlı olarak MİT’e aktarmışlar. Marmaris’teki hazırlıkların tamamlanmaması için Çiğli’den kalkış saatini geciktirmişler. Zamanı gelince de yol vermişler.”
“CAMİYE ÇIKIP SELA DA OKUSALAR OLANLARA ENGEL OLAMAYACAKLARDI”
15 Temmuz’la ilgili ‘Kontrollü darbe’ ifadesinin çok masum kaldığının altını çizen Tümamiral Uğurlu, “Yani kontrollü darbe çok masum kalıyor ve olanları maskeliyor. Özgürlükleri elinden alınan arkadaşlarımız o akşam ne yaparlarsa yapsınlar olanlara engel olamazlarmış. Kendilerini evlerine kapatsalar sokaklara çıkıp darbe girişimini protesto etseler, camilere çıkıp sela okusalar. Karargahları boşaltıp herkesi terhis etseler, birçoğunun yaptığı gibi kıtaların kapılarını kapatsalar kimseyi dışarı çıkarmasalar ne yaparlarsa yapsınlar olanlara engel olamayacaklarmış. O gece Meclis’te ve Saray yakınlarında o bombalar zaten patlayacakmış. Çok açık yani.” ifadelerini kullandı.
“TSK’YA AİTMİŞ GİBİ GÖSTERİLEN 3 HELİKOPTER VE AJANLAR”
Kurulan tuzakların yeni yeni ortaya çıktığını kaydeden Uğurlu, “Marmaris’in üzerinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne aitmiş gibi gösterilen o 3 helikopter zaten uçacak siyah kamuflajlı maskeli katiller halatlarla oteller bölgesine inecek, bir suikast görünümünde sağa sola ateş açacak hatta o polis memurlarını öldürecekmiş. Neden Cumhuriyet Savcıları o gece Marmaris’in üzerinde uçan helikopterler ve maskeli kamuflajlı ajanların kim olduğunun peşine düşmüyor. Onlar ilgilenseler de ilgilenmeseler de bu kadar çok ortağı ve kumpası olan gece bir cumhuriyet savcısının bir sorusuyla çökecek.” diye konuştu.
15 Temmuz’u “şeytanca bir plan ve inanılması güç” olarak yorumlayan Uğurlu, darbe gecesiyle ilgili hiçbir bağlantısı olmamasına rağmen AKP Hükumeti tarafından NATO’daki görevinden ihraç edildi. Sonrasında birlikte görev yaptığı yabancı subayların kendilerine sahip çıktığını ve hala görüştüklerini ifade etti. Uğurlu, mesleğini ve silah arkadaşlarını da çok özlediğini sözlerine ekledi.
Tümamiral Uğurlu, 15 Temmuz’la ilgili bilinmeyen birçok noktayı ALESTA
isimli Youtube kanalında anlattı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***