İlahiyatçı Ayhan Tekineş, ‘Tekfirci bir imamın arkasında namaz kılınabilir mi?’ sorusuna YouTube kanalı üzerinden cevap verdi.
Peygamberimizin “Tekfir” konusundaki bir hadis-i şerifinin yaygın olarak “Bir adam bir din kardeşini tekfir ederse (kafir derse) o hüküm (ya da günahı) ikisinden birisine döner!” şeklinde aktarıldığını belirten Profesör Tekineş, bu aktarmanın günümüzde bir tekfir kısır döngüsüne neden olduğunu belirtti.
“Oysa ki Peygamber Efendimiz, tekfiri kesin olarak yasaklamıştır.” diyen Tekineş, bu hadis-i şerifi İmam Nevevi’nin şu şekilde yorumladığını aktardı:
Birinci olarak; gerek siyasal, gerek menfaat icabı, her ne maksatla olursa olsun inanan bir insanı tekfir etmeyi helal görmek insanı dinden çıkartır!
İkincisi; tekfir, tekfir edeni bağlar. İmam hutbede tekfir ederse günahı da ayıbı da ona aittir. Cemaati bağlamaz.
Üçüncü olarak; İmam Malik’in yorumuna göre de; bu hadis ile Hariciler’in kastedildiğini söyler. Ama bu noktada İmam Nebevi, İmam Malik’e şöyle itiraz ediyor: “Eğer böyle dersek Hariciler’i tekfir etmiş oluruz. Halbuki Hariciler’in kafirliği konusunda ittifak yoktur.” Nitekim Hz. Ali Efendimiz de kendisini tekfir edenlere kafir muamelesi yapmamıştır.
Dördüncüsü; tekfir insanı büyük günaha ve dolayısıyla küfre götürür. Tekfir en büyük günahlardan birisidir.
Beşinci yorum ise psikolojik bir yorum. Tekfir, kişinin kendisini yansıtmasıdır. Diyanet’in tekfiri aslında kendisinin tartıya çıkmasına ve kritik edilmesine sebebiyet verir. Diyanet’in bu hutbelerini yazanlar şunu unutmasın: Yazdıkları her hutbe bir gün ilmi manada hesaba çekilecek. Bir ihtimal; inançsızlıklarına bir delil yapılacak. Nasıl ki Hariciler yargılandıysa bu hutbeleri yazanlar da ilmi açıdan yargılanacaklar, tartılacaklar.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***