YORUM | ALPER ENDER FIRAT
Rasim Ozan Kütahyalı Beyaz TV’de Ali Koç ile girdiği polemik sonrası yaptığı açıklamalar 15 Temmuz rejiminin fotoğrafını bir kere daha önümüze koydu. Kütahyalı diyor ki: “15 Temmuz (O AKP diyor) rejimi Erdoğan rejimi değil ki bu bir ortak(lık). Şu an Atatürkçüler sistemden dışlandı falan mı sanıyorsunuz? Hepsi beraber, beraberiz. Ümit Kocasakal’a da söyledim. “Aman hoşgörülü davran bunlar bizim köpeğimiz” dedim. Dava falan açmadı. Niye açmıyor kardeşim? Anlatırım o zaman her şeyi. Bunlar numara yapmasınlar. Bize dokunacaklar, devletin bazı kurumlarındaki bizim üstatlarımız bunları arayınca hazır ola geçecekler, numaradan Rasim Ozan’a dokunacaklar.”
Yani Rasim Ozan mealen diyor ki bakmayın dışarıda birbirimizle kavga ediyor gibi göründüğümüze bu rejimi Atatürkçüler, siyasal İslamcılar beraber kurduk.
Yıllardır söylediğimiz bir şeyi Rasim Ozan Kütahyalı bütün çıplaklığıyla söylüyor yani.
2014 yılından bu yana bu ortaklığa delil olacak o kadar çok şey yaşandı ki, dışarıda gördüğümüz kayıkçı kavgası sadece dikkat dağıtmak için çalınan tenekeden başka bir şey değildi.
Vay efendim ‘yetmez ama evet’ dediniz anayasayı değiştirdiniz bu yüzden bütün kötülüklerin sebebi sizsizin diyenlerin 2014 HSYK seçimlerinde Yargıda Birlik adı altında örgütlenerek yargıyı hükümetin emrine nasıl verdiğini ve bugünlere gelişin yolunu nasıl açtıklarını bir kere daha hatırlamakta fayda var. Aleviler, ülkücüler, siyasal İslamcılar, Atatürkçüler, AKP’liler, bir olup da adaleti Recep T. Erdoğan’ın emrine vermişlerdi.
Yargıyı siyasetin köpeği haline getirmekle kalmamışlar o tarihten bugüne, ‘muvazaalı muhalefet’ bütün hamlelerini iktidarın işine yaracak şekilde yapmıştı. Rasim Ozan’ın söyledikleri bu durumun itirafından başka bir şey değil.
Malum olduğu üzere Sedat Peker, Ocak 2016 tarihinde barış akademisyenlerini açık açık tehdit ettikten sonra da “Vatanın evlatlarından asla merhamet görmeyeceksiniz. Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız” demişti.
Daha sonra yurt dışına çıkan ve muhalif bir çizgiye gelen Sedat Peker eski ortaklarına seslenirken “Ülkede korku iklimi yaratmak için silahlanın çağrısını yapmam ortak fikirdi. Oluk oluk kan dökülme çıkışını yapacağından haberdar değildik diyemezsiniz. O tarihlerin birkaç gün öncesinde yaptığım görüşmelerin HTS kayıtları da ortaya çıkacaktır,” diye itirafta bulunacaktı.
Bir yerde ortak bir karar alınıyor ve ülkede korku iklimi oluşturmak için bir takım eylemler yapılması kararlaştırılıyor. Kimsenin üzerinde durmadığı bu sözler, 7 Haziran seçimlerinden sonra ülkenin nasıl bir girdaba girdiğini ve ülkeyi bu girdaba kimlerin soktuğunu da açıklayan bir ifşaattı. Olmayan(!) Ergenekon’un bu korku ikliminde ne kadar işin içinde olduğu bir gün ortaya çıkacak elbet.
Görmek istemeyenlere sır perdesini açıp gösterseniz yine ikna olmayacaktır ama gerçeği arayanlar için bugün bile on binlerce delil ve itiraf var. Rasim Ozan Kütahyalının itirafı da bu binlerce itiraftan sadece birisi!
Her ağzını açtıklarında siz bunlarla ortaktınız diyenler, vay efendim yetmez ama evet dediniz diyenlerin hepsi 2013 yılından beri Recep ve avenesiyle ortak çalışıyor. Ancak yapılan her kötülük ve beceriksizlik siyasal İslamcıların hanesine yazılıyor.
9 yılın sonunda Cemaat’i bitirmek için hep beraber gemide delmedik bölge bırakmadınız, aferin size Cemaat’ten kurtuldunuz, ama gemide delmedik hiçbir yer bırakmadığınız için gemiyi de batırdınız.
Rasim Ozan’ın söylediğini mealen tekrar edelim: “Bakmayın kayıkçı kavgası yaptığımıza, siyasal İslamcısı, Atatürkçüsü, Ülkücüsü, Alevisi, Ulusalcısı hepimiz ortak çalışıyoruz.”
Gerisini de ben söyleyeyim ülkenin batırılmasında hepiniz az emek sarf etmediniz. Bu eser hepinizin…
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***