Kiralık ve satılık konut piyasasında yaşanan sıkıntılar memurundan öğrencisine işçisinden emeklisine kadar tüm vatandaşları tedirgin etmeye devam ediyor. Zira piyasada ne kiralık ev ne de uygun fiyata satılık ev bulunabiliyor.
Son olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da kiralardaki artışın önüne geçmek için Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı’nın da içinde olduğu bir çalışmanın yapıldığını açıklamıştı. Çalışmanın iki hafta içerisinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından duyurulması bekleniyor.
Öte yandan Bakan Kurum önceki gün Hürriyet ve Sabah gazetelerine yaptığı açıklamada da vatandaşların yeni konut üretebilmesi için Hazine arazilerinin kullanıma açılacağını söyledi. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de geçtiğimiz günlerde mahalle aralarındaki arsaları işaret ederek konut sorunun çözümü için bu yönde adımların atılacağını anlatmıştı.
Hükümet şimdilik konut sorununun çözümünü yeni imarlı arsa üretme üzerine kuruyor. Peki boş arsaları bulmak ve uygun fiyata ev yapmak mümkün mü?
“İmarlı arsa üretilmesi gerekiyor”
DW Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İnşaat Müteahhitleri Meclis Başkanı ve İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu’na göre İstanbul gibi şehirlerde boş arsa bulmak neredeyse imkânsız. Büyük kentlerde nitelikli inşaat yapacak arsa bulmanın zorluğuna dikkat çeken Tellioğlu, “Şu an konut sektörü farklı sorunlarla uğraşıyor. En önemli mesele artan girdi maliyetleri. Maliyetler kısa sürede çok fazla arttı. Onu imarlı arsa kıtlığı takip ediyor. Son olarak nitelikli yapı müteahhitlerinin sınıflandırılması da ayrı bir sorun. Çünkü bu sınıflandırma sırasında müteahhitlerden istenilen yetkinlikler yüzünden çok sayıda müteahhit sektörden çekildi. Bu da üretimi etkiledi. Ancak gelinen noktada zaten arsa sorunu çözülmeden harekete geçemiyorsunuz. O yüzden acil olarak imarlı arsa üretiminin gerçekleşmesi lazım” diyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısı bu yılın ilk çeyreğinde bir önceki döneme göre yüzde 22.5, daire sayısı yüzde 27.9, yüzölçümü yüzde 21.8 azaldı. Ayrıca 2 yıl içinde ilk kez yapı izinlerinde daralma yaşanması dikkat çekti. Sektör temsilcilerine göre Türkiye’nin konut üretiminde sıkıntı yaşamaması için yıllık 800 bin adet yeni konuta ihtiyacı var. Ancak konut arzı son yıllarda 550 bin seviyesinde seyrediyor.
“Teklif vermeye korkuyorum”
İstanbul’da mahalle aralarındaki arsalara bina yapan müteahhit Oktay Açıkgöz de önce maliyetlerin sonra da arsa kıtlığının yeni konut üretimindeki en büyük engel olduğunu belirtiyor. Açıkgöz, durumu şöyle özetliyor: “Biz 8-10 daireli bir bina için geçen yıl mülk sahibi ile anlaştık. O zaman daire başına bana maliyeti 500 bin liraydı bu projenin. Biz inşaata başladık ancak maliyetler yerinde durmadı. 600 bin, 700 bin derken 1 milyon liraya kadar çıkıyor. Yani büyük bir belirsizlik yükü de var. Maliyeti çözsek arsa bulamıyoruz. Arsayı bulsak maliyetler gözümüzü korkutuyor inşaata başlayamıyoruz. Şişli’de yaptığımız yeni binanın hemen yanında eski bir bina var. Bina boşaltılmış durumda. Yıkılıp yenisi yapılacak. Ben teklif vermek istiyorum ama vermeye korkuyorum. Çünkü maliyetler yüzünden zarar edebilirim” şeklinde konuşuyor.
İstanbul’un Fatih ilçesinde müteahhitlik yapan Aydın Köse de aynı sorundan şikayetçi.
Köse, özellikle Fatih gibi yapı stokunun eski olduğu Fatih gibi ilçelerde boş arsa bulma gibi bir imkânın olmadığını söylüyor. Geriye sadece eski binaların yıkılarak yeninden yapılması kaldığını anlatan Köse, bölgedeki imar izinlerine göre bu durumun da daire sayısını arttırmaya izin vermediğini belirtiyor.
Köse’nin vurguladığı başka bir konu ise eski binaların yenilenmesi noktasında mülk sahiplerinin aralarında yaşadıkları anlaşmazlık. Bölgedeki eski binaların yaklaşan deprem tehlikesi de düşünüldüğünde önemli bir problem olduğunu dile getiren Köse, “Gerçekten boş arsa yok. Arsa bulsanız bu yapım maliyetleri ile yeni bina yapmak imkânsız. Ben şu an Fatih’te yaptığım bir bina için ev sahipleri ile yeniden masaya oturdum ve maliyet hesabı çıkardım. Çünkü ilk başta yaptığımız hesap çok değişti. Şimdi inşaatın sonuna yaklaştım. Ve ben bu inşaattan kâr edemeyeceğim. Zaten yüzde 20 gibi bir kâr oranı ile çalışıyor bizim gibi müteahhitler. Taahhüt ile çalışıyorsunuz. Ancak artan maliyetler tüm işlerinizi bozuyor. Şimdi durum böyle olunca bu binalar nasıl yenilenebilir?” ifadelerini kullanıyor.
Müteahhitler inşaat için boş arsa bulmanın giderek zorlaştığını belirtiyor.
Bir konutun maliyeti ne kadar?
Yaklaşık 18 ay önce 100 metrekarelik bir dairenin arsa hariç maliyetinin 600 bin lira olduğunu söyleyen İMKON Genel Başkanı Tahir Tellioğlu bugün bu maliyetin 1.2 milyon liraya kadar çıktığını belirtiyor. Bugün 500 metrekarelik bir arsanın en az 7.5 milyon liraya satıldığını aktaran Tellioğlu, “Bunun en fazla 250 metrekaresine inşaat yapabilirsiniz. 5 katlı bir bina olduğunu düşünelim ve 10 daireli olsun. 10 milyon lira inşaat bedeli ve 7.5 milyon lira arsa bedeli ile toplam maliyetimiz 17.5 milyon lira yapar. Yani daire başına maliyetimiz 1.7 milyon liranın üzerinde. Zaten bu da sürekli artıyor. Yani böyle bir hesap var ortada. Ayrıca bulduğunuz arsa her zaman istediğiniz gibi bir inşaata müsait olmuyor” diyor.
Tellioğlu, kamu arazilerinin bile çok yüksek fiyata satıldığını anlatıyor. Tellioğlu, bu noktada arsa maliyetinin artık inşaatlarda çok önemli bir ağırlığa sahip olduğunu belirtiyor.
Güçlü talep devam ediyor
Artık az sayıda inşaat yapıldığının altını çizen Aydın Köse, devam eden inşaatlardaki daireler için yoğun bir taleple karşılaştıklarını vurguluyor. Köse, “Yapılan inşaatlarda çoğu zaman daire sahipleri belli. İnsanlar kentsel dönüşüm gibi sebeplerle yeniledikleri daireler için onlarca taleple karşılaşıyor. O evleri almak isteyen çok sayıda kişi var. İnşaatın başında 500-600 bin lira olan bedeller şimdi 2-3 milyonu aşıyor ama yine de almak isteyenler var” şeklinde konuşurken Şişli’de yeni bina yapan Oktay Açıkgöz ise binadaki dairelerin hepsini birden satın almak isteyenlerin bile olduğunu anlatıyor. Talebin sürekli arttığına dikkat çeken Açıkgöz, “Uygun ve maliyeti az arsa olsa belki bu yoğunluk olmayabilir” diye konuşuyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***