Seda TAŞKIN
+GERÇEK- Milli Eğitim Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı, HDP milletvekilleri Ebru Günay, Fatma Kurtalan, Remziye Tosun, Dersim Dağ, Filiz Kerestecioğlu, Tülay Hatimoğulları, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Rıdvan Turan, Hüda Kaya, Nuran İmir, Hüseyin Kaçmaz, Şevin Coşkun, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Zeynel Özen, Oya Ersoy, Ömer Öcalan, Murat Çepni, İmam Taşçıer’in vermiş olduğu soru önergesini yanıtladı.
18 HDP’li milletvekilinin vermiş olduğu soru önergesinde, Türkiye’de Romanes ve Domari dillerinin konuşulduğu bölgeler olmasına rağmen, bu dillerin günlük yaşamda görünür olmadığı ve geliştirecekleri alanların olmadığı belirtilmişti. Ortaokul 5, 6, 7, 8’inci sınıfların müfredatında ‘Yaşayan Diller ve Lehçeler’ olarak seçmeli derslerin yer almasına rağmen, Romanların dilli olan Romanes, Domari, Lomavren dillerinin yer almamasına tepki gösterilmişti. Bu bağlamda 18 HDP’li milletvekili, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yanıtlaması talebiyle soru önergesi vermişti.
Milli Eğitim Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı, HDP’li vekillerin sorularına bu kapsamda yanıt verdi:
“Öğrencilerimizin farklı kültürleri tanımalarını sağlamak, ülkemizde var olan yaşayan diller ve lehçeleri gelecek kuşaklara aktarılabilmek ve bu alanda toplumun da ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla 2012-2013 eğitim öğretim yılından itibaren ortaokul ve imam hatip ortaokulların 5, 6, 7 ve 8. sınıflarında haftada 2 ders saati ”Yaşayan Diller ve Lehçeler” dersi uygulanmaktadır. Yaşayan Diller ve Lehçeler dersi kapsamında çeşitli üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarımızın Bakanlığımıza iletmiş oldukları taleplerin değerlendirilmesi sonucunda Kurmancca, Zazaca, Adığece (Kiril ve Latin Alfabesine göre), Abazaca, Gürcüce, Lazca, Arnavutça ve Boşnakça dersleri okutulmaktadır. Buna göre ilgili dilde hazırlanması gereken öğretim programı ile ders kitapları da talepte bulunan üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan iş birliğiyle yürütülmüştür. Bu itibarla, öğretim programı ve materyallerinin hazırlanmasına yönelik yapılabilecek iş birliği de göz önünde bulundurularak üniversite veya sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan resmî başvurular Bakanlığımızca değerlendirmeye alınabilmektedir.”
‘ROMAN HALKI ÜÇÜNCÜ SINIF VATANDAŞ OLARAK GÖRÜLDÜ’
Konuya ilişkin +Gerçek’e konuşan HDP Kocaeli milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Türkiye’de milyonlarca Roman vatandaşın yaşadığını belirterek, en ağır insan haklarına maruz kaldıklarını söyledi. Romanların ötekileştirildiğini söyleyen Gergerlioğlu, “Romanların kimlikleriyle ilgili farklı isimlendirmeler konusunda önemli tartışmalar yaşanıyor. Parlamentoda en sonunda Roman milletvekilleri yer aldı. Bunlar önemli gelişmeler. Bir halk kendini var etmek zorunda kalıyor ama bu halk var. Uzun zamandır bu halk, üçüncü sınıf vatandaş olarak görüldü. Şimdi bir yerde bir halkın insan olarak sayılması için, dilinin resmi olarak kabul edilmesi gerekiyor” dedi.
GERGERLİOĞLU: VERİLEN YANITI KABUL ETMİYORUZ
Roman halkının vermiş olduğu mücadelenin, diğer halklar içinde önemli olduğunu söyleyen Gergerlioğlu, “Uzun zamandır Romanların diline ilişkin vermiş olduğumuz soru önergeleri yanıtsız kalmıştı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın vermiş olduğu yanıtı kabul etmiyoruz. Biz HDP olarak gayret gösterdik fakat aldığımız cevap bu. Biz de Milli Eğitim Bakanlığı’nın ayıbını tüm topluma sunuyoruz ve en önemlisi Roman halkının dikkatine sunuyoruz” dedi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***