Lübnan’da Pazar günü yapılan seçimlerde ilk sonuçlara göre, İran destekli en güçlü Şii partisi Hizbullah oy kaybetti.
Maruniler tarafından kurulan ve Suudi Arabistan destekli Hristiyan Lübnan Gücü Partisi ise beş sandalye kazandı.
Bağımsız adayların da önemli bir destek kazandığı ve parlamentoya girebildiği görülüyor.
Bu durum, halkın uzun zamandır ülkeyi yöneten siyasi partilere bir mesaj verdiği şeklinde yorumlandı.
Ancak ülkede çok net çizgilerle belirlenmiş bir siyasi yapı var; bu da gerçek bir değişimin yapılmasının önünde engel olarak duruyor.
Pazar günü yapılan seçim, 2019’da ülkede yolsuzluğa ve ekonomi politikalarında etkisizliğe karşı haftalar süren eylemlerin ardından yapılan ilk seçim oldu.
2019’da Lübnan’da dünyada son 150 yılda görülen en büyük ekonomik bunalım yaşanmış; Lübnanlıların yaklaşık yüzde 80’i yoksulluk sınırında yaşamaya başlamıştı. Şu an hâlâ gıda, yakıt ve ilaçlara erişimde ciddi zorluklar yaşanıyor.
2019’daki krizin hemen ardından gelen Covid-19 pandemisi de durumun daha da kötüleşmesine ve istikrarsızlığın artmasına yol açtı.
2020 yazında Beyrut Limanı’nda meydana gelen ve 200’den fazla kişinin hayatını kaybettiği patlamayla ilgili soruşturma da devam ediyor; henüz sorumlular resmi makamlarca belirlenmedi.
Bu gelişmeler üzerine halkın tepki olarak yeni parti ve adaylara yöneldiği tahmin ediliyor.
2018’deki seçimlerde Hizbullah liderliğindeki blok, 128 sandalyeli parlamentoda 71 sandalye kazanmıştı. Bu blokta Cumhurbaşkanı Michel Aoun’un partisi Maruni Özgür Vatansever Hareketi (FPM) ve diğer Şii parti olan, Meclis Başkanı Nabih Berri’nin partisi Amal Hareketi de var.
Lübnan Gücü Partisi yükselişte
Bu seçimde Hizbullah ve Amal, sandalyelerini koruyacaklarını öngörüyordu. Ancak ilk sonuçlara göre bloktaki FPM’nin sandalye sayısı 18’den 16’ya düştü. Rakibi Lübnan Gücü Partisi ise sandalye sayısını 15’ten 20’ye çıkardı. Böylece parlamentodaki en güçlü Hristiyan partisi oldu.
Lübnan Gücü Partisi, 1975-1990 yılları arasında süren iç savaşta en etkili güçlerden olan Hristiyan silahlı grubun komutanı Samir Geagea liderliğinde kampanya yaparken Hizbullah’ı sert bir dille eleştirmişti. Parti, Lübnan’ın eski yöneticilerinin getirdiği sorunlardan kurtulmak için “radikal bir değişime ihtiyacı olduğunu” savunuyor.
2018’de yüzde 49 olan seçimlere katılım oranı, bu seçimde düşerek yüzde 41’de kaldı.
Bunun sebebinin de ülkedeki en güçlü Sünni partilerden, eski başbakan Saad Hariri’nin partisi Gelecek Hareketi’ni seçime sokmaması olduğu düşünülüyor.
Hariri, ülkede artan İran etkisini eleştirerek seçimleri protesto edeceğini duyurmuş ve partisi seçimde yarışmamıştı.
Gelecek Hareketi’nin 2018’de oluşturulan parlamentoda 20 sandalyesi var.
Yurt dışında kullanılan 150 bin oy henüz sayılmadı. Bu oyların sonuçlar üzerinde ciddi bir etkisi olabilir.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***