Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman, Batı’nın tarih boyunca Doğu’yu sömürdüğünü savundu ve 1948’de kurulan İsrail’i sömürgeci geçmişi olan İngiltere, Fransa ve ABD gibi insanları kaçırıp köle yapmak, servetlerini gasp etmek ve ‘ellerine İncil tutuşturmak’la suçladı.
Karaman ‘ABD, İngiltere, İsrail, Fransa başta olmak üzere Batı, yıllarca Doğu’yu sömürdü, insanlarını kaçırıp köle yaptı, altın, elmas, petrol vb. servetlerini gasp edip ellerine İncil tutuşturdu.’ iddiasında bulundu.
İnsanların avam ve havas olarak ikiye ayrıldığını savunan Karaman, ‘Avam kendine düşen vazifesini yapar, nasıl taharetleneceğinden nasıl adım atacağına kadar her davranışının inancına uygun olması için bilenlere (din âlimlerine, bu manada havassın bir kısmına) sorar, bilgi alır ve uygular.’ dedi.
Hayrettin Karaman şunları yazdı:
Neymiş…
Müslümanlar Allah’a dua, düşmana beddua ediyor, basit fıkıh detayları ile meşgul oluyor ve bunları tartışmakla vakit geçiriyorlarmış, hâlbuki ötekiler (Batı) bilim ve teknolojide hayallerin ötesine geçmiş, bu yüzden soyuluyor, sömürülüyor, çağın gerisinde kalıyormuşuz…
İnsan toplulukları öteden beri avam ve havas diye ikiye ayrılmışlardır.
Avam kendine düşen vazifesini yapar, nasıl taharetleneceğinden nasıl adım atacağına kadar her davranışının inancına uygun olması için bilenlere (din âlimlerine, bu manada havassın bir kısmına) sorar, bilgi alır ve uygular.
…
Gelelim şu ‘ileri’-‘geri’ konusuna.
Bizim dinimiz, ahlâkımız ve medeniyetimiz (uygulamada ümmetin kusurları olsa da) Batı’nınkinden asla geri değildir.
ABD, İngiltere, İsrail, Fransa başta olmak üzere Batı, yıllarca Doğu’yu sömürdü, insanlarını kaçırıp köle yaptı, altın, elmas, petrol vb. servetlerini gasp edip ellerine İncil tutuşturdu. Sözde insan hakları sözleşmelerinden sonra zorlarına gitse de askeri işgale son verdiler ve sözde bağımsızlık lütfettiler, lakin bu defa da kukla yönetimlerle sömürüye devam ettiler, ediyorlar. Eğer bir yönetici onların yörüngesinden çıkmaya teşebbüs ederse onun işini bitiriyorlar. Yardımda, yurt ve yuvasızlara kapılarını açmada siyah ile beyazı, Müslüman olanla olmayanı ayırıyorlar, ayrımcılık yapıyorlar, Müslümanların ömürlerimi alıp en zor ve pis işlerini gördürdükten sonra şimdi ülkelerinden atmak için çabalıyorlar, yabancı düşmanlığı yapıyorlar, uyduruk İslâm tehlikesini istismar ediyorlar…
…
Ben bunların nesine imreneceğim de kendimi, insanlık değerleri, manevi değerler, dinî değerler bakımından onlardan geri görecek, aşağılık duygusuna kapılacağım?!
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***