İstanbul’da yapılan rüşvet operasyonunda, 17 Mayıs günü aralarında Kadıköy Belediyesi’nde görevli zabıta ve gıda mühendislerinin de olduğu 224 kişiye “örgütlü olarak rüşvet almak, vermek”, “aracılık etmek” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlamalarıyla operasyon düzenlenmişti.
Operasyonda, aralarında Kadıköy Belediyesi’nde görevli zabıta memurları ile gıda mühendislerinin de bulunduğu 54’ü kamu görevlisi olmak üzere toplam 224 kişi gözaltına alınmış, aralarından 32 kişi ise tutuklanmıştı.
Kadıköy Belediyesi Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, dün CHP’nin düzenlediği “Milletin Sesi” mitingi sırasında Halk TV canlı yayınında konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
‘KADIKÖY BELEDİYESİ’NDE 224 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI DİYE BİR ŞEY YOK’
Odabaşı, “Öyle bir algı yaratıldı ki ‘Kadıköy Belediyesi’nde 224 kişi gözaltına alındı’ diye. Böyle bir şey yok. Daha doğrusu ne var ne yok biz bilmiyoruz. Bana soru sorduklarında ‘bakalım’ diyordum çünkü bize bir bilgi verilmedi. Herhangi bir bildirimde bulunulmadı. Operasyon yapıldıktan sonra sadece bazı belediyenin yapmış olduğu işlemlerin dosyası istendi. Biz onları gönderdik. Oradan gördüğümüz, avukat arkadaşlarımızdan edindiğimiz, serbest bırakılan arkadaşlarımızdan duyduğum izlenim bana göre içi boş, böyle bir operasyon yapılmadan bize söyleselerdi biz zaten bu personel hakkında tahkikat yapar, savcılığa bildirirdik” dedi.
‘ÖRGÜT ŞEMASI DEDİKLERİ ŞEYDE ÖRGÜT YOK’
“Siyasi operasyonun bir parçası, itibarsızlaştırma hareketi. İktidar bir şey üretemiyor, toplumdan koptu. Bu ancak bu şekilde izah edilebilir, başka bir açıklaması yok. Ben pazartesi günü savcılığa müdahil olma dilekçesi vereceğim, bakalım neymiş” diyen Odabaşı şöyle devam etti:
“Bu suçtan bu kadar tutuklamanın verildiğini ilk defa gördük. 32 kişi tutuklandı. Örgüt şeması dedikleri şeyde örgüt yok. Örgüt olabilmesi için Yargıtay’ın bir sürü kararı var. 3-5 kişinin karışmış olduğu iddia edilen usulsüz işler. “
‘BELEDİYE BAŞKANLARINA KARŞI BİR GÖZALTI OLABİLİR’
Bu operasyonların belediye başkanlarına doğru yönelmesine ilişkin soruyu yanıtlayan Odabaşı şunları söyledi:
“Bir siyasetçi olarak söyleyeyim. İktidarın toplumdan kopmaya başladıktan sonra doğal olarak karşısında rakibini itibarsızlaştırmak, küçük düşürücü bir çaba içerisine girdiler. Bunun ötesine de gidebilirler çünkü pervasızca yapıyorlar. Canan Kaftancıoğlu davası da bunun bir parçası. Belediye Başkanlarına karşı bir gözaltı olabilir mi? Olabilir. Çünkü bir şeyin olup olmaması, davanın, soruşturmanın içeriğinden bağımsız… CHP’li bütün belediyelerde bir sürü müfettiş, her şey var. Zaten bizim bütün dosyalarımızı, ihalelerimizi görüyorsunuz, nedir bu korku? Ürküttükleri bir yapı var. Hizmet eden, çalışan belediyeler var tüm engellemelere rağmen.
‘İMAMOĞLU MÜFETTİŞ GÖREVLENDİRDİ, DOSYALARA İÇİŞLERİ BAKANLIĞI EL KOYDU’
CHP’li ve AK Partili bir belediyenin aynı konuda yapmış olduğu işlemler Sayıştay raporunu açıklasınlar. Gizlilik kararı olduğu için çok açıklayamıyorum ama güleceğiniz kararlar var.
Sayın Mansur Yavaş kendisinden önceki döneme ilişkin onlarca suç duyurusunda bulundu. Sayın Ekrem İmamoğlu müfettiş görevlendirdi, 31 dosyaya İçişleri Bakanlığı geldi el koydu. Normalde tersi bir durum olsa bakanlığın kendi açması gerekirken, belediye ‘sen karışma’ dedi. Hani onlarla ilgili süreç? Bunları biz yapsak üstümüze tankla, tüfekle gelirlerdi.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***