Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genel Merkezi’ne yönelik 5 Mayıs’ta gerçekleştirilen provokasyon girişimi sırasında Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şube yöneticisi Avukat Yunus Emre Şahan darp edilerek gözaltına alındı. Aynı gün serbest bırakılan Şahan, iktidarın amacının halkı sindirmek, korkutmak, kendilerine siyasi argüman yaratma çabasında olduklarını belirtti. Baskının seçimlere kadar daha da artacağına vurgu yapan Şahan, “İktidarın oyu düşmüş belli. Halka verecek siyasi argümanları kalmadı. Bu saldırının siyasi karar olduğu ve talimat aldıkları şahsi fikrim” dedi.
‘POLİS ‘DEVLET BİZİZ’ DEDİ’
Avukat Şahan, maruz kaldığı şiddete ve yaşanan saldırıya dair Mezopotamya Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu. Parti binası önünde aleni olarak provokasyon gerçekleştirildiğini söyleyen Şahan, saldırıyı duydukları anda hak ihlali yaşanmaması adına meslektaşlarıyla birlikte gözlem amaçlı oraya gittiğini, ancak polisler tarafından engellendiklerini belirtti. Caddenin iki taraftan da girişe kapatıldığını belirten Şahan, Ankara Barosu’nun avukat hakları merkezini arayarak, görevli avukat talep ettiklerini söyledi. Barodan gönderilen avukatla birlikte, polisle konuşmaya gittiklerini, ancak diyalog kuramadıklarını ifade eden Şahan, “Bizim içeri girmemiz engelleniyorsa buna dair karar göstermesi lazım. Kolluğun kafasına göre yapabileceği bir şey değil. ‘Yaptığımız hukuksuz değil, biz yaparız. Devlet biziz’ diyerek bizi diğer sokağa geçirmeye çalıştılar” şeklinde konuştu.
‘DİRENSEYDİM ÖLEBİLİRDİM’
Meslektaşının itilerek engellenmesi üzerine araya girdiğini belirten Şahan, sonrasında yaşadıklarını şu şekilde aktardı: “Arkadaşıma vurmaya çalıştıklarını gördüğüm için sadece araya girdim. Baştan beri avukat olduğumuzu söylememize rağmen, kötü muameleye maruz kaldık. Bir polis sadece provoke etmek için sık sık ‘sen polise nasıl vurursun’ diyerek beni hedef gösterdi. Gözlerim kapalı olsaydı, insan saldırısına uğradığımı söylemezdim. Kendimi korumak amaçlı elimi kaldırdığımda tekmeler, tokatlar geldi. Yere yatırıp ters kelepçe yaptılar. Yüzümde ve belimde sürüklenmekten darbeler oluştu. Zaten kıpırdayamadığım halde, biri diziyle boynuma, diğeri ayağıyla sırtıma bastırdı. Direnseydim ölebilirdim. Ölmesem bile kemik kırıklıklarım olabilirdi. Nasıl bir hınç olduğunu anlatamam, çok farklıydı.”
‘VURUN, KIRIN, GEÇİN YANINIZDAYIZ’ DENİLDİĞİ’
Yaşanılan saldırının, cezasızlık politikasının sonucu olduğunu ifade eden Şahan, iktidarın amacının halkı sindirmek, korkutmak, kendilerine siyasi argüman yaratma çabasında olduklarını belirtti. Şahan, HDP kapatma davasının ve seçimlerin yaklaşmasıyla baskının arttığına dikkati çekti. Baskının seçimlere kadar daha da artacağına vurgu yapan Şahan, “İktidarın oyu düşmüş belli. Halka verecek siyasi argümanları kalmadı. Bu saldırının siyasi karar olduğu ve talimat aldıkları şahsi fikrim. ‘Vurun, kırın, geçin yanınızdayız’ denildiği, sağlam talimat aldıkları çok belliydi” ifadelerinde bulundu.
‘HAKİMLERİN DE SAVCILARIN DA ÇOĞUNUN BAĞIMSIZ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM’
Hukukun işlemediğini ancak yaşanan durum için şikayetçi olacaklarını belirten Şahan, “Artık hukuk devleti değiliz, polis devletiyiz. Polis devletinde zaten bunlar yaşanır. Yine Deniz Poyraz olayında da gerekli inceleme, soruşturma yürütülmediği aşikar. ‘Yaptıklarımızdan yargılanmayacağız. Bize bir şey olmaz’ diyerek korunduklarını bildikleri için bunlar yaşanıyor. Bunları savunanlar da yine hukukçular. Hakimlerin de savcıların da çoğunun bağımsız olduğunu düşünmüyorum” diye vurguladı.
Ülkenin siyasi durumu göz önüne alındığında söylenecek söz olmadığını ifade eden Şahan, “Bir milletvekiline ‘seni çivilerim’ deniliyor ve hala görevde. Biz her zaman, her koşulda, hangi parti olursa olsun hukuksuzluğun karşısındayız. Barıştan yanayız” dedi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***