Partisinin haftalık grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, AKP iktidarına yönelik çok sert ifadeler kullandı. “Organize işler” tanımı yapan Buldan, 5’li çete, TÜRGEV, TÜGVA, SADAT, yargı ve güvenlik bürokrasi “ayağına” ilişkin dikkat çekici mesajlar verdi.
“Bugün yaşananlar, varlık yokluk mücadelesindeki iktidarın alacakaranlık iklimidir” diyen Buldan, “Karşımızdaki düzenin ayaklarını ve tek tek sıralamaya kalkarsak beşli çete bunların ekonomik rant ayağıdır. TÜRGEV’leri, para transferleri ve kamu arazisini yağmalama ayağıdır. TÜGVA’ları kadrolaşma ayağıdır. Yerli ve milli IŞİD projesi olan SADAT paramiliter ayaklarıdır. ÖSO ve IŞİD, Suriye’deki çete ayaklarıdır. Troll orduları ve tetikçi basınları, medya ayaklarıdır. Yargıdaki ak savcı ve hakimler; kumpas ayağını yürütmektedir. Güvenlik bürokrasisi siyasi kumpas operasyonlarının ayağı olarak rol oynuyor. Kayyımları ve mülki idarecileri yerel darbe ayağının yürütücüleridir. Tam organize işler…” ifadelerini kullandı.
‘SAZIN TELİNDEN, SANATÇININ SESİNDEN KORKUYORLAR’
Konser, tiyatro, festival ve piknik yasaklarına değinen Buldan, “Görüyoruz, her gün bir konser, tiyatro, şenlik, festival, piknik, demokratik etkinlik hukuksuz biçimde engelleniyor. Sasın telinden, sanatçının sesinden korkuyorlar. İnsanların bir araya gelmesinden korkuyorlar. Bir araya gelişlerden, umudun büyümesinden korkuyorlar. Gerekçeleri hep aynı, kamu güvenliği… Asıl sakladıkları gerçek suç düzenlerinin güvensizliği. Ne yaparsanız yapın bu topraklarda müziği de sanatı da susturamayacaksınız, halaylarımızı durduramayacaksınız. Bir araya gelişleri engelleyemeyeceksiniz. Yasak duvarlarınız değil, özgürlük meydanları kazanacak” şeklinde konuştu.
‘EN BÜYÜK YALAN SİZSİNİZ’
Yeni basın kanunu ve sosyal medya yasasını eleştiren HDP Eş Genel Başkanı Buldan, “Sosyal medya sansürü yasakçı zihniyetin bir ayağı… Bu yasa Abdulhamit yasası ve yasaklarıdır. O da basına sansür uygulamıştı, piyesleri yasaklamıştı. Bu iktidar da aynı zihniyet. Ekonomik kriz, açlık, işsizlik, yolsuzluk haberlerini sansürlemeyi planlıyorlar ve bu yasayla hayata geçireceklerinin farkındalar. Gerçekleri halktan gizleyebileceklerini sanıyorlar. Adına da yalan haber yasası koyuyorlar. En büyük yalan bu ülkede sizsiniz, AKP hükümetidir. Her söylediğiniz yalandır, her izah ettiğiniz yalanlarla doludur. Sizden daha büyük dezenformasyon kaynağı olabilir mi? Amacınız yalan haberin önüne geçmekse kendi yalanlarınızı durdurun! Bir video, bir tweet, bir paylaşım iktidarınızı sallamaya, sizleri titretmeye devam edecek” dedi.
‘KOBANİ İÇLERİNE DERT OLDU, KUMPASLARI DERS OLACAK’
HDP’li siyasetçilerin yargılandığı Kobani davasını hatırlatan Pervin Buldan, “Kumpas davalarıyla da demokratik siyasetin halka nefes alma gücünü kırmak istediklerini biliyoruz. Kobani kumpas davası ortada. Mesele sadece HDP değil, demokrasiye kurulan kumpastır bu. Mahkeme 1 günlük savunma süresi verilmesi kararını aldı. Baktılar arkadaşlarımız kumpası çökertiyor… Kobani içlerine dert oldu, kumpasları onlara ders olacak! Hakikatler savunmasız kalmayacak, HDP susmadı, susmayacak! Kumpas davanızda HDP değil, hakikatler karşısında sizin komplolarınız yargılanacak, bu kumpaslar iktidarın sonu olacak” dedi.
‘ROJAVA’DAN SİZE UKRAYNA HİKAYESİ ÇIKMAZ’
Türkiye’nin olası Suriye operasyonunu da eleştiren Buldan, “Irak Federal Kürdistan Bölgesi’nin ardından şimdi de Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik yeni bir savaş ve ilhak planı peşindeler. Seçim kampanyasını tanklarla yürütmeye hazırlık yapıldığını biliyoruz. Miting konuşmalarını da tankların üzerinden yaparlarsa kimse şaşırmasın. Ekonomi yangın yeri, bunlar Suriye’de yeni bir savaş peşindeler… Enflasyon ve dolar fırlayınca hadi Suriye’ye saldıralım, belki paçayı kurtarırız diyorlar. Demokratik yönetimin inşasını bozabilir miyiz, bölgeyi Kürtlerden arındırarak IŞİD’e koridor oluşturabilir miyiz diye bir çaba içindeler. Rojava’dan size Ukrayna hikayesi çıkmaz” dedi.
Buldan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
‘SAVAŞ PLANLARININ ESAS AMACI, SİYASİ ÖMÜRLERİNİ UZATMAK’
“Yurt dışında milyon dolarları istiflemeleri tam da bu savaş halini canlı tuttukları sürece denk geliyor. Beka ve sınır güvenliği söylemlerini ortaya attıklarını bilin ki yurt dışında balya balya para istifliyorlar. Tezkerelere kalkan ellerin de bu hakikatle yüzleşmesi gerekiyor. Sınır güvenliği dedikleri; TÜRGEV, TÜGVA, TURKEN ve SADAT düzenlerinin güvenliğidir. Herkesin, savaş politikasının karşısında ortak tutum alması gerekiyor. İktidarın savaş planlarının esas amacı, kendi siyasi ömürlerini uzatmak.”
MUHALEFETE ÇAĞRI: İKTİDARIN BELİRLEDİĞİ SINIRLARIN DIŞINA ÇIKMAKTAN KORKMAYIN
“İktidarın Kürt düşmanlığı politikasının bedelini tüm Türkiye halkları ödüyor. Parlamentodaki muhalefete seslenmek istiyorum, savaş politikalarına sessizlik, onaylamak demektir. İktidarın tuzağına düşmeyin, iktidarın belirlediği sınırların dışına çıkmaktan korkmayın, savaş politikalarına karşı çıkın. Olası bir savaşın yol açacağı tüm yıkımlardan en az iktidar kadar; bu savaşın karşısında durma basireti göstermezse muhalefet de sorumlu olur. İçinden geçtiğimiz zaman, iktidarın savaş ve talan düzenine hep birlikte karşı çıkma zamanıdır. Kürt sorunu başta olmak üzere bu ülkenin temel sorunlarını çözümsüzlük sarmalına sürükleyen ve iktidarın varlık gerekçesi olan tecrit politikasına hep birlikte karşı çıkma zamanıdır. Hem bu topraklarda, hem de Suriye başta olmak üzere tüm komşu ülkelerde demokratik çözüm ve kalıcı barış politikalarına, halkların iradesine sahip çıkma zamanıdır. Zamanın ruhuna uymayanlar aşılmaya mahkumdur.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***