Avrupa Birliği Dışişleri Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, savaştan sonra Ukrayna’yı yeniden inşa etmenin maliyetini karşılamak için Avrupa Birliği’nin dondurduğu Rus döviz rezervlerinin kullanılmasını istedi.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Financial Times’a yaptığı, bugün yayımlanan açıklamalarda dikkat çekici ifadeler kullandı.
İspanyol siyasetçi Avrupa’nın, dondurduğu Rus varlıklarını Ukrayna’nın yeniden inşası için kullanmayı düşünmesi gerektiğini ifade etti.
ABD’nin Afganistan Merkez Bankası’nın varlıklarını dondurarak Taliban’a vermediğini hatırlatan 75 yaşındaki Borrell, benzer bir uygulamayı Avrupa’ya tavsiye etti:
“Bunu çok desteklerim çünkü çok mantıklı. Para bizim cebimizde. Bunun Afgan parası için uygun olup Rus parası için niye olmayacağını birisi bana izah etsin. Masada en önemli siyasi konulardan biri şu: Ukrayna’nın yeniden imarı için kim para verecek?”
AB ve Batılı müttefikleri, Moskova’nın 24 Şubat’ta Ukrayna istilasına başlamasının ardından Rusya Merkez Bankası’nın, uluslararası rezervlerini kullanmasına engeller getirmişti. Moskova, bu uygulamayı “özel askeri operasyon” olarak niteliyor.
Rusya, Mart’ta yaptığı açıklamada 600 milyar doları aşan altın ve döviz rezervlerinin yarısına yakınının yaptırımlarla dondurulduğunu bildirmişti.
Geçen ay ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’e de bu konu sorulmuş, Yellen bunu yapmak için hem ülke içinde hem de dışında görüşmeler yapmaları gerektiğini bildirmişti.
Sonrasında ABD Başkanı Joe Biden, Rus oligarkların el konan malvarlıklarının Ukrayna’nın yeniden inşasında kullanılabileceğini ifade etmişti. Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel de geçen hafta bu fikri desteklediğini söylemişti.
Washington, 15 Ağustos 2021’de başkent Kabil’i ele geçirerek Afganistan’ı kontrol eden Taliban’ın parasını bizzat değerlendireceğini açıklamıştı.
Biden şubat ayında Afganistan’ın dondurulan 7 milyar dolarının yarısının Afgan halkına insani yardım olarak aktarılacağını, diğer yarısının ise 11 Eylül kurbanlarının halen devam eden hukuki süreçleri ve tazminatları için kullanılacağını bildirmişti.
Taliban’sa 11 Eylül saldırılarının Afganistan’la hiçbir ilgisi olmadığını belirterek şu ifadeleri kullanmıştı:
“Bu olay bahane edilerek Afgan halkına ait malların herhangi bir şekilde zimmete geçirilmesi, Afganistan İslam Emirliği’yle varılan anlaşmanın açık bir ihlalidir. ABD fikrini değiştirmeyip kışkırtıcı eylemlerine devam ederse İslam Emirliği, ülkeye yönelik politikasını tekrar gözden geçirmek zorunda kalacak.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***