DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Habertürk TV’de Mehmet Akif Ersoy’un moderatörlüğünü yaptığı canlı yayında gazeteciler Nihal Bengisu Karaca, Sevilay Yılman ve Abdurrahman Yıldırım’ın sorularını yanıtladı. Enflasyonla ilgili açıklamalarda bulunan Babacan, “Şu andaki krizi bizden başka çözecek kimse yok. Kriz çözme tecrübesi ayrı bir şey. İki tane krizi çözmüş başka bir ekip varsa bulalım, gelsinler, çözsünler.” ifadelerini kullandı.
Babacan’ın açıklamaları şöyle:
‘MERKEZ BANKASI REZERVLERİNİ EKSİYE DÜŞÜRDÜLER’
2002 krizini çözen ekip olarak hep bugünkü krizle mukayese etmemizi soruyorlar. Eğer bu kriz derinleşmezse, seçimlere kadar ülke daha büyük batağa girmezse, ülkedeki kriz ortamının ortadan kalkması, insanların normal döneme girdik galiba demesi en fazla 6 aydır. Enflasyonun tek haneye inmesi 2 sene sürer. Enflasyonu düşürseniz dahi baz etkisi, rakamlara etkisi hala devam eder. Kriz ortamının kalkması en fazla 6 aydır. 2008-2009’da biz 6 ayda çözmüştük krizi, dünya batmıştı. Ben o zaman Dışişleri Bakanıydım, ‘gel ekonominin başına geç’ dediler. Ekibimizi kurduk, 6 ayda çözdük. 2001-2002 krizi daha farklıydı, 20 banka batmıştı. IMF’e borçlanmıştı hükümet. Eski angajmanların yeniden müzakeresi, batan bankaların yükünün temizlenmesi aşağı yukarı 2 yıl sürdü. O zaman da enflasyonu tek haneye indirmiştik. Şu andaki krizi bizden başka çözecek yok Türkiye’de. Kriz çözme tecrübesi apayrı bir şeydir. Her krizin niteliği farklı. Krizin en önemli sebebi kötü yönetim. 1 Ocak 2019’da başlayıp Eylül’e kadar Merkez Bankası’nın birikmiş rezervlerini sattılar, mevcudu yediler bitirdiler. Arkasından ülkenin yarınlarını sattılar. Merkez Bankası’nın rezervlerini eksiye düşürdüler.”
‘ŞU ANDA PARAMIZIN DEĞERİ HIZLA DÜŞÜYOR’
“Muhtemelen eksi 63 milyara düşmüş durumda. Kur korumalı mevduat hesabı diye gelecek nesillerin sırtına borç yükleyecek şekilde alan açtılar. Şimdi enflasyona endeksli tahvil çıkarıyorlar. Yine gelecek nesillere bu yükümlülüğü veriyorlar. Enflasyonun bir numaralı sebebi döviz kontrolünü artık ellerinden kaçırmaları. 130 milyar doları sattılar. Arka kapıdan satıyorlarmış, sonradan ortaya çıktılar. 30 milyarın üzerinde gizli saklı kabaca döviz sattıklarını hesap ediyoruz. Şimdi hesap edemeyelim diye eskiden açıkladıkları bazı verileri açıklamamaya başladılar. Uzman arkadaşlar eğildiği zaman bu hesabı az çok çıkarıyorlar. Kur artışını kontrol edebilecek en önemli araçlardan bir tanesi artık yok. Eylül’den bu yana yaptıkları operasyon. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu üyelerinden 3 tanesini aynı gün görevden aldılar. Kendi dediklerini yapacak 3 kişiyi görevlendirdiler. Hazine’nin borçlanma faizi yüzde 28-29’la borçlanıyor. İkinci yıkım operasyonu da Merkez Bankası’nın para politikasının gerçeklerden kopuk bir şekilde gevşetilmesi. Şu anda Merkez Bankası’nın bilançosu büyüyor, paramızın değeri sürekli düşüyor. ABD’de yüzde 7, bizde 69,97 olmuş. Son 40 yılın en yüksek enflasyonu ama kaç? Japonya’da yüzde 2. Onlara göre büyük enflasyon.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***