Uluslararası Af Örgütü’nün 8 Nisan’da kapatılan Moskova Ofisi Direktörü Natalia Zviagina, “Sokakta George Orwell’in 1984 romanını dağıtan Dmitry Silin, Rus Ordusu’nun itibarını zedelediği gerekçesiyle cezalandırıldı. Gazeteciler de birçok kısıtlamayla karşı karşıya kaldı. Rusya’da özgür medya ‘susturuldu’. Popüler olan Novaya Gazetesi’nin başındaki Muratov, kimliği belirsiz bir adam tarafından saldırıya uğradı. Saldırgan henüz cezalandırılmadı bile” dedi. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Kampanyalar ve İletişim Direktörü Tarık Beyhan ise “Rusya’da hak ihlallerini belgelemeye, tüm dünyaya duyurmaya ve herkesin insan haklarından faydalandığı bir dünya için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Rusya Adalet Bakanlığı, 8 Nisan’da Uluslararası Af Örgütü’nün Moskova ofisini ‘uluslararası örgütler ve yabancı sivil toplum örgütlerinin temsilci ofisleri’ listesinden çıkartarak fiilen kapattı. Kapatılan ofisin direktörü Natalia Zviagina, konuştu. Zviagina, kapatma kararına ilişkin herhangi bir gerekçeye ulaşamadıklarını belirtti. Moskova ofisinin kapatılmasının Uluslararası Af Örgütü’nün faaliyet gösterdiği ofisler arasında ilk olmadığını, Hindistan’daki ofisin de kapatıldığını belirtti.
ZVIAGINA: RUSYA’DAN İNSAN HAKLARI HAKKINDA BİLGI ALMAK KOLAY DEĞİL
Ofisin kapatılmasının bilgi akışının tamamen duracağı anlamına gelmediğini belirten Zviagina, şöyle devam etti:
“Bu durum bilgi almayı durdurabilecek bir konu değil. Örneğin Uluslararası Af Örgütü’nün Irak ve İran’da ofisi yok ama bu ülkelerin hepsi Af Örgütü’nün insan haklarına ilişkin son yıllık raporunda yer alan insan hakları durumu hakkında iyi bir uluslararası kapsama ve bilgiye sahip.
Birçok açık kaynağımız var. Af Örgütü’nün fikirlerini paylaşabiliriz, onlar uluslararası dile tercüme edebilir. Bana göre, bilgi almak açısından bir sorun yok. Rus hükümetlerinden Avrupa, ABD, Türkiye ve başka bir ülkede olduğu gibi insan hakları ihlalleri hakkında bilgi almak kolay değil.”
‘ÖZGÜR MEDYA SUSTURULDU’
Zviagina, Rusya’da görülen hak ihlallerinin arasında ‘savaş’, ‘saldırı’ ve ‘istila’ gibi yasaklanmış kelimeleri kullanan insanların tutuklanması ve cezai suçlamaların yer aldığını belirtti. Zviagina, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ivanovo şehrinde sokakta George Orwell’in 1984 romanını dağıtan Dmitry Silin, Rus Ordusu’nun itibarını zedelediği gerekçesiyle cezalandırıldı. Elbette gazeteciler de birçok kısıtlamayla karşı karşıya kaldı. Rusya’da özgür medya ‘susturuldu’. Gazeteciler Avrupa’da ya da başka ülkelerde yeni medya kaynakları bulmaya çalışıyorlar. Örneğin, çok popüler olan Novaya Gazetesi’nin başındaki Muratov, kimliği belirsiz bir adam tarafından saldırıya uğradı. Saldırgan henüz cezalandırılmadı bile.
Bağımsız medyanın büyük bir kısmı baskı altında ve sessiz kalmaları gerekiyor, bu yüzden çalışmalarına devam edemiyorlar. Önemli sosyal medya platformları bile kısıtlandı. Bir nevi sansür bu. Medyadaki durum bakımından Rusya Çin’e benziyor. Büyük Çin güvenlik duvarının, Ukrayna sınırına, Avrupa’ya, tüm bu potansiyele kadar uzandığını söyleyebilirim. Bir aydan kısa bir süre içinde Rus medyası Çin CCTV kamerasına benzemeye başladı. Özellikle çoğu kişi kendisini özgür ve güvenli hissetmiyor.”
‘BANA GÖRE OFİSİN KAPATILMASI AF ÖRGÜTÜ’NÜN ÇALIŞMASINA YANSIMAZ’
Moskova ofisinin Rus yetkililer tarafından kapatılmasını örgütün çalışmalarını durdurmayacağını dile getiren Zviagina, Rusya’da ve dışarıda yaşayan pek çok üye olduğunu söyledi. Kitle fonlaması ve üye besleme kaynaklarından da yararlanıldığını söyleyen Zviagina, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çok ciddi kısıtlamalar görmüyorum. Aslında, bence bu toplum için iyi değil. Uluslararası iş birliğine, farklı konularda uluslararası tartışmalara yakın olan başkanlar, yetkililer olmalı. Farklı içerik ve materyalleri Rusçaya çevirmek ana faaliyetimizdi. Şu an bunu yapamıyoruz. Ancak bu kader değil, hukuki bir meseledir.”
TARIK BEYHAN: BUÇA DÂHİL OLMAK ÜZERE RUSYA TARAFINDAN SAVAŞ SUÇLARI İŞLENDİĞİNİ BELGELEDİK
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Kampanyalar ve İletişim Direktörü Tarık Beyhan, Moskova ofisinin kapatılmasına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“Rusya’nın aralarında Uluslararası Af Örgütü’nün Moskova ofisinin de bulunduğu birçok STK’yı kapatmasının ardında Rusya’nın yıllardır devam eden muhalifleri ve gazetecileri sindirme, tutuklama ve hatta yargısız öldürme gibi hak ihlallerini gizleme çabası var. Fakat yanılıyorlar. Ofisimiz bulunmayan birçok ülke ve bölgede olduğu gibi Rusya’da da hak ihlallerini belgelemeye, tüm dünyaya duyurmaya ve herkesin insan haklarından faydalandığı bir dünya için çalışmaya devam edeceğiz.
Buça da dâhil olmak üzere Ukrayna’nın birçok noktasında Rusya tarafından savaş suçları işlendiğini belgeledik. Gelişigüzel saldırıların yanı sıra sivillerin bilinçli şekilde hedef alındığını da belgeledik. Delil ve tanıklık toplamaya devam ediyoruz. Buça ve İrpin başta olmak üzere, sivil katliamını kimin yaptığına ilişkin birçok iddia mevcut.”
‘TOPLU MEZARLARA DAİR GÜNCEL DOĞRULADIĞIMIZ BİR VERİ YOK’
Propagandanın sıklıkla kullanılan bir yöntem olduğuna değinen Beyhan, şöyle devam etti.
“Savaşlarda propaganda bir yöntem olarak sıklıkla kullanılıyor. Ukrayna sınırları içinde Rusya’nın sivilleri kasten hedef aldığına ve misket bombası gibi silahlar kullandığına dair kanıtlar elde ettik. Fakat son günlerde konuşulan toplu mezarlara dair güncel doğruladığımız bir veri yok.” (ANKA/Melis Yıldırım)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***