Ukrayna’nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Sergiy Kislitsa, Rusya’nın Kırım ve Donbas taleplerini kabul etmeyeceklerini belirterek ”Bu bir siyasi intihar olur. Mümkün değil.” dedi.
Kislitsa, Rusya’nın 24 Şubat’tan bu yana Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşa ilişkin Anadolu Ajansı’nın sorularını yanıtladı.
Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a arabuluculuk rolü nedeniyle teşekkür eden Kislitsa, ”Erdoğan dışında bu kadar çok kişisel zaman ve çaba ayırmaya istekli liderler olduğuna inanmıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Kislitsa, ”Türkiye’den Türkiye’nin ulusal çıkarlarına ters düşecek hiçbir şey beklemeyiz ve özgür, barışçıl ve müreffeh bir Ukrayna Türkiye’nin ulusal çıkarına olur. Bizim Türkiye’yi sevmemizin birçok nedeni var. Dostluğumuzun çok müreffeh ve başarılı bir geleceği olacağını düşünüyorum.” diye konuştu.
Rusya’nın söylemlerinin aksine bombardımanın ve Rus roketlerinin Ukrayna’da sivil hedefleri vurmaya devam ettiğini belirten Kislitsa, ”Rusların geri çekilme dediği bana göre birliklerin yeniden konumlandırılması gibi görünüyor.” ifadesini kullandı.
Rusya diplomatik çözüm aramıyor
Rusya’nın güvenilirliğini yitirdiğini belirten Kislitsa, Moskova’nın diplomatik çözüm istediğine inanmadığını söyledi.
Kislitsa, ”Rusya, Rusya’ya verdiği zararı hafifletmek istiyorsa, ki uzun yıllar acısını çekecek, müzakere masasında kendine çekidüzen vermeli ve ciddi olmalı çünkü Rusya hiç şüphesiz Ukrayna’da yenilecek. Aksi takdirde ise küresel ölçekte izole edilmiş önemsenmeyen, bir ülke olacak.” değerlendirmesini yaptı.
Rusya’nın ölen 17 bin askeri ”biyolojik tehlike” arz ediyor
Ukrayna’nın teslim olmayacağını ve sonuna kadar savaşacağını ifade eden Kislitsa, Rusya’nın Donbas’a odaklanması ve Suriyeli paralı askerlere yöneldiği iddialarına ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
”Bu, Rus ordusunun dünyanın en büyük ikinci ordusu olduğu efsanesini çürütüyor. Bir aydan daha kısa bir sürede Sovyetler Birliği’nin Afganistan harekatındaki kaybından daha fazla askeri kayıp yaşadılar. Biz 17 binden fazla asker kayıplarının olduğunu tahmin ediyoruz. Ölen Rus askerleri Ukrayna’nın her yerinde ve bunu söylemekten üzüntü duyuyorum ama artık biyolojik tehlike arz ediyorlar çünkü Ruslar cesetleri toplamak istemiyor, büyük olasılıkla cesetlerle ne yapacaklarını bilmiyorlar, ülkeye götürmek istemiyorlar çünkü çok kayıpları var. İnsani açıdansa inanılır gibi değil çünkü düşman da olsa ailelerince ve onurla gömülmeyi hak ediyorlar.”
Rusya’nın Kırım ve Donbas taleplerinin pazarlık konusu olup olmayacağına ilişkin ise Kislitsa, ”Bu bir siyasi intihar olur. mümkün değil.” dedi.
50 den fazla ülke Rusya’nın BM üyeliğini sorguluyor
Birleşmiş Milletler’de 50’den fazla ülkenin Rusya’nın örgütteki rolünü, yerini ve güçlerinin gözden geçirilmesini istediğini söyleyen Kislitsa,” BM Sözleşmesi’nin 4. maddesi BM üyeliğinin barışı seven tüm ülkelere açık olduğunu söyler. Böylesine bir savaş yürüten, barışı sevmeyen bir ülke, veto gücü olmayı bırakın, üye olmaya bile uygun değil.” ifadelerini kullandı.
Kislitsa,” Rusya’nın ayrıca demokratik bir ülke olana kadar BM İnsan Hakları Konseyi’nden de çıkarılması gerektiğini söyledi.
Putin ve çevresine daha fazla yaptırım isteği
Rusya yönelik yaptırımların ise işe yaradığını belirten Kislitsa, ”Putin ve yandaşlarına karşı da fazla yaptırım uygulanmalı.” diye konuştu.
Avrupa’nın Rus gazına bağımlığını da değerlendiren Kislitsa, ”Rus enerji kaynaklarından bağımsız hale gelmenin gerçekten ulusal çıkarlarına olduğunu anlama noktasındalar.” değerlendirmesini yaptı.
Nükleer santrallerin Rusya’nın eline geçmesi endişesi
Kislitsa, Rusya’nın nükleer silah kullanma ihtimali endişelerine ilişkin ise şunları söyledi:
”Dünyadaki herkes nükleer savaştan endişe duymalı ve hiç kimse bunun yaşanmamasını istemiyor. Nükleer savaş olur mu olmaz mı bilmiyorum ama bu durum Putin’in düğmeye basması sonucu nükleer bir füzenin Avrupa’nın üzerinde uçacağı şeklinde basitleştirilmemeli. Putin nükleer füze konusunda daha çok blöf yapıyor. Bizim asıl endişemiz Rusya’nın Ukrayna’daki nükleer santralleri ele geçirmesi. Avrupa’daki en büyük nükleer santral olan Zaporijya’da korkunç bir şey olursa o zaman tüm Avrupa nükleer tozla kaplanacak ve bu 1986’daki Çernobil nükleer kazasından 10 kat daha tehlikeli.”
Ukrayna kendini savunamazsa bir sonraki hedef NATO ülkesi olacak
Ukrayna’nın daha fazla silaha ihtiyaç duyduğunu ve Ukrayna’yı savunamayan NATO’nun Ukrayna’ya silah sağlamasının kendi çıkarına olacağını söyleyen Kislitsa, ”Ukrayna kendini savunmazsa Rusya’nın sonraki hedefi bir NATO ülkesi olacak.” dedi.
Uluslararası toplumdan güvence talebi
Uluslararası toplumdan bugün yaşananların bir daha asla olmayacağına dair güvence istediklerini belirten Kislitsa, şunları kaydetti:
”Savaş biterse ve ülkemizi, yollarımızı, hastanelerimizi, altyapımızı yeniden inşa edersek 10 yıl sonra bunun bir daha yaşanmayacağından kesinlikle emin olmak istiyoruz.”
Putin’i “ne kadar boyanırsa boyansın kapanmayacak zehirli bir küf”e benzeten Kislitsa, “Rusya’nın şeytani diktatörlükten kurtulması ve Ruslara demokratik bir ülke inşa etme şansı verilmesi gerektiğini” söyledi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***