Sivil Cuma namazı ile birçok dernek faaliyetleri gerekçesiyle Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin (DİAYDER) 16 üyesinin “örgüte üyeliği” ve “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla yargılandığı davanın 2’nci duruşması, Çağlayan’da bulanan İstanbul Adliyesi 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Yargılanan dernek üyeleri ile avukatlar duruşmada hazır bulundu. Yargılanan mele Enver Eminkulu ise, Ankara 21’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Mahkeme, dava kapsamında yargılanan DİAYDER Başkanı Ekrem Baran ile Mehmet Emin Aslan, Mehmet Şimşek, Enver Karabey ve Nur Mehmet Işık’a ilişkin aynı kapsamda 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden dava dosyalarının ayrıldığını bildirdi.
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada söz alan mele Abdurrahman İlkan, mahkeme başkanının suçlamaları aktarım şekline tepki gösterdi. İlkan, “Hakim bey bu bir iddiadır. Derneğimiz yardımlaşma ve dayanışma derneğidir. Dernekler Masası’na defterlerimizi verdiğimizde bir sorun yoktu. İddiaları bu nedenlerle reddediyorum. Yasa dışı bir şey yapmadık. İnsanlara edebileceğimiz kadar yardımda bulunduk” dedi. Daha sonra söz alan Celalletin Deniz, suçlamaları reddetti. Mahkeme heyetinin Deniz’e “DİAYDER’in etkinliklerine katıldın mı?” sorusu da dikkat çekti.
‘GÜLEN’İN POLİSLERİ’
SEGBİS’ten bağlanan mele Enver Eminkulu, isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini söyledi. DİAYDER’in yardımlaşma ve dayanışma derneğini olduğunu, “örgüt” ile bir bağlantısı ve ilgisi olmadığını belirterek, “Fetullah Gülen’in polislerinin yaptığı dinlenmeler ile bu ülkede birilerini yargılanması doğru değildir. Birilerine ‘terörist’ diyeceksin ama dinlenmeleri üzerine yargılama yapacaksınız. Böyle bir şeyi anlamakta zorlanıyorum” diye konuştu.
‘İZİN ALIP NAMAZ KILACIĞIZ!’
Mahkeme başkanının, “Sivil Cuma namazına katıldın mı?” sorusuna Eminkulu, “Evet” diye yanıt verdi. Eminkulu, “O zaman bu ülkede namazın suç olduğunu bilmiyorduk. Şu an İsrail Kudüs’te namaz kılınmasına izin vermiyor. Bu durumun Türkiye’de de olacağını bilmiyordum. Bundan sonra savcı ve hakimlere nerede namaz kılabiliriz diye sorup, öyle namaz kılacağız” diye belirtti.
TEPKİ GÖSTERDİ
Mahkeme heyetinde yer alan üye hakimin “Demokratik Kent Konseyi hakkında herhangi bir bilginiz var mı?” sorusuna Eminkulu, böyle bir konseyden bilgisinin olmadığı cevabı verdi. Hakimin, “Konseyin delegesi olduğunuz iddia ediliyor?” şeklinde sorusuna da Eminkulu, “Bilmediğim bir şeye nasıl delege olabilirim?” diyerek tepki gösterdi. Üye hakimin, “Örgütün yaptığı bir açıklaması üzerine herhangi bir etkinliğe, açıklamaya katıldınız mı?” diye sorması üzerine, Eminkulu “Bu komedi” diyerek cevabını verdi.
‘BİZİ MEŞGUL ETMEYİN’
Eminkulu, “Bu ülkede neler oluyor bilmiyorum. Namaz kılmak yasak hale geldi. Ayrıca asılsız iddialar nedeniyle dernek kuramaz duruma geldik. Bizi bu tür yargılamalarla meşgul etmesinler. Beraatimi talep ediyorum” dedi. Söz alan avukatlar ise, eksik hususların giderilmesini istedi. Yargılanan Yusuf İnan’ın avukatı Serhad Çakmak, İnan’ın kızının Avrupa’da yaşadığını ve sağlık soruları yaşadığını, buna dair hastaneye raporlarının olduğunu, bu nedenle yurt dışı yasağının kaldırılmasını istedi.
DURUŞMA ERTELENDİ
Savunma ve taleplerin ardından mahkeme başkanı, duruşmaya kısa bir ara verdi. Ara kararını açıklayan mahkeme, yargılananların savunmalarının tamamlandığını bu nedenle tüm yargılananlarının duruşmaya katılma zorunluğunu kaldırdı. Mahkeme, İnan’a yönelik devam eden yurt dışına çıkma yasağı uygulanmasının kaldırılması talebini kabul etti. Dosyada yer alan gizli tanık “Bahar”ın dinlenmesi için işlem yapılması kararı veren mahkeme, duruşmayı 13 Eylül’e erteledi. (MA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***