Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, “Günlerdir tartışılan temel gıda maddelerindeki fahiş fiyat meselesine artık bir neşter atılmalı. Akıl almaz bir kampanya yürütülüyor. Bu da aslında yeni değil, ‘saman ithalatı’ ve ‘soğan-patates siyaseti’ ile başlayan ‘Tarım bitti, hayvancılık öldü’ yalanlarıyla devam eden bir operasyon bu. Son dönemde pandemi, kur artışları ve Ukrayna-Rusya Savaşı, bu kriz tellallarını daha da coşturdu.” düşüncesini dile getirdi.
“Peki, problem yoksa ve Türkiye üretiyorsa neden temel gıda maddeleri fiyatı bu kadar yüksek?” diye soran Övür yazısında, “İşin bam teli tam da burası…Fahiş fiyatlar sadece siyasetçilerin ve muhalif yazarların algı operasyonlarıyla ilgili değil, işin arka planında o siyasetçilerle ilişkili güçlü bir marketler zinciri ve stokçular gerçeği var. Siyaseti yönlendirmek istiyorlar. Bu gerçeğe aylar önce Başkan Erdoğan, “5 büyük market zinciri…” diyerek dikkat çekmişti. Hâlâ bu mesele halledilmiş değil. Halledilmediği için de tarlada 1 lira olan limon, markette 9 liraya, 3 lira olan domates de markette 30 liraya satılıyor. Üreticiler feryat etse bile duyulmuyor. Tamam, dünyadaki enerji ve içerideki kur artışı nedeniyle her şeye ciddi oranda bir zam geldi ama gıdada başka bir şey oluyor. Ceza kesilmesi bile onları durduramadı. Başka bir hesap var.” görüşünü savundu.
Övür şu ifadeleri kullandı:
“Siyasileri bile tehdit eden bir gıda terörü söz konusu. Bu da sadece fiyat ayarlamaları ve ceza kesmeyle önlenemez. Mutlaka yasal düzenlemeyle tekelleşmenin, güç gösterisinin önüne geçilmeli. Buna paralel olarak da son günlerde AK Parti’nin önerisiyle tartışılan 20 temel gıdaya sabit fiyat meselesi ve üreticiye destek politikaları devreye sokulmalı.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***