Brezilya’nın kuzeyindeki Yanomami Yerli Bölgesi’nde yaşayan ve Auaris topluluğundan olan Mauricio Ye’kwana, geleceği için endişeli olduğunu söylüyor.
Venezuela sınırına yakın, Amazon ormanındaki Yanomami bölgesi, altın, elmas ve mineraller açısından zengin, yasa dışı madenciliğin yoğun şekilde görüldüğü bir bölge.
Ülkede koruma altına alınan en büyük bölgelerden bir tanesi olan Yanomami’de az 20 bin kaçak madencinin faaliyet gösterdiği tahmin ediliyor. Madencilik faaliyetleri, orada yaşayan yerli halkın yaşamını tehlikeye atıyor.
Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro ise bölgedeki madenciliği desteklediğini söylüyor, yasa dışı faaliyetlere düzenleme getiren yeni bir yasa tasarısı teklif ediyor.
Bolsonaro iktidara geldiğinden bu yana Amazon ormanlarından faydalanmayı tercih etti, ormanlık bölgelerde tarım ve madencilik girişimlerini destekledi.
Brezilya Amazon’undaki ormansızlaşma, Bolsonaro döneminde hızla arttı.
Ukrayna savaşı etkisi
Bolsonaro, 2020’de meclise sunduğu yeni bir yasa tasarısında yerli halkarın bulunduğu ve koruma altında olan bölgelerde madencilik yapılmasını teklif etti. Son dönemde Ukrayna’daki savaşa işaret ederek bu çalışmaların hızlanması gerektiğini söyledi.
Brezilya’da tarım endüstrisi için kullanılan gübrenin yüzde 90’dan fazlası ithal ediliyor. Bunun büyük çoğunluğu da Rusya’dan geliyor.
Bolsonaro ise ülkede koruma altındaki toprakları madenciliğe açarak ülkenin potasyum rezervlerinden faydalanmayı ve dışa bağımlılığı azaltmayı savunuyor.
Bolsonaro, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline yönelik, “Bizim için iyi bir fırsat ortaya çıktı” ifadesini kullandı.
Ancak bazı uzmanlar Brezilya liderinin stratejisinin sorunlu olduğunu söylüyor, kısa vadede gıda endüstrisinde meydana gelebilecek problemlere çözüm olmadığını düşünüyor.
Kongre’ye seçilen ilk yerli kadın olan Joenia Wapichana, “Rezervlerin sadece yüzde 11’i yerli halkların topraklarında yer alıyor” diyor, Bolsonaro’nun teklif ettiği projenin “Brezilyalı insanların kafasını karıştırmak için tasarlanmış, hatalı bir plan” olduğunu söylüyor.
Brasilia Üniversitesi’nde Jeoloji Profesörü olan Suzi Huff ise “Bu çok uzun sürecek bir girişim. Elde edilecek ürünlerin piyasalara girmesi 10 yıl sürebilir” diyor ve ekliyor:
“Aynı zamanda çok hassas ve korunması gereken bir bölgeden bahsediyoruz. Bu bölgeyi madenciliğe açmanın Brezilya’nın tüm sorunlarını çözeceğini söylemek çok yanlış.”
Huff, Bolsonaro’nun Brezilya’da gübre kıtlığını fırsat bilerek bu projesini sürdürme fırsatını yakaladığını ekliyor.
Madencilik endüstrisi bile istemiyor
Bolsonaro’nun teklifinin mecliste yapılan oylamada çoğunluk elde etmesi bekleniyordu, ancak uzmanlar bu sene onaylanacağını düşünmüyor.
Üstelik madencilik endüstrisi bile projeyi desteklemiyor.
Brezilya Madencilik Enstitüsü, geçen ay yaptığı bir açıklamada teklif edilen tasarının “amacına uygun olmadığını” ve müzakerelerin devam etmesi gerektiğini söyledi.
Tasarının meclisten henüz geçmemiş olması bölgedeki yerel halk için ufak da olsa umut ışığı.
Ancak ileride ne olacağı ve halihazırda devam eden yasa dışı madencilik faaliyetleri ile ilgili kaygılar sürüyor.
Yanomamili Mauricio, pandemi döneminde madencilik ile bağlantılı olarak bölgede bulunan uçak, helikopter ve gemi sayısının ciddi şekilde artığını anlatıyor.
35 yaşındaki Mauricio, madenlerde çalışmaya ikna edilen genç nesil için endişelendiğini söylüyor.
Wapichana ise henüz yasalarda bir değişiklik yapılmış olmasa da Bolsonaro’nun madenciliği desteklemesi ve düzenleme getirmeyi hedeflemesinin yerli halkı tehlikeye attığını belirtiyor.
Madencilik konusundaki gelişmeler ve taraflar arasındaki tartışmaların elbette siyasi bir boyutu da var.
Brezilya’da Ekim ayında genel seçim yapılacak.
Yeniden aday olan eski devlet başkanı Lula da Silva, yaptığı açıklamada “Bu topraklarda yaşayan yerel insanlara saldırmaktan çekinmeyen bir hükümet ile karşı karşıyayız” ifadesini kullandı.
Da Silva, şimdilik kamuoyu yoklamalarında ileride gözüküyor ama uzmanlar seçimlere hala altı ay olduğu için bunun tersine dönme ihtimalinin yüksek olduğunu, Brezilya siyasetinde her şeyin olabileceğini söylüyor.
Brezilya’nın yerli insanlarının geleceği de aynı şekilde belirsizliğini koruyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***