HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında gündemde yer alan konulara ilişkin olarak değerlendirmelerde bulunuyor.
– Suruç için adalet arayışı, 81. ayını dolduracak. Katilleri, onlara göz yumanları, onları teşvik edenleri yargılaması gereken mahkemeler, hayatını kaybeden yoldaşlarımızın ailelerine soruşturmalar açıyorlar. Onları gözaltına alıyorlar, onları tutukluyorlar. Düş yolcularımızın hayallerini ve anılarını yaşatacağız, Suruç’u unutmayacağız, unutturmayacağız.
– Cezaevlerinde yaşanan gelişmeler ailelerin, partimizin ve demokratik kamuoyunun gündemindeki acil yerini korumaya devam ediyor. Bir ülkenin demokratik standartlarını görmek istiyorsanız, ilk bakılacak yerler cezaevleridir. Türkiye’de duvarlar sürekli yükseliyor ve çoğalıyor. Hepten zindan rejimine dönmüş bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu rejim, ülkeyi bir cezaevi toplumuna dönüştürmek için her yolu deniyor. Dikkat edelim; 2022 verilerine göre Türkiye’de şu an 383 ceza infaz kurumu bulunmaktadır. İktidar bunu yeterli görmüyor, 37’sinin daha yapımına başlandı. Bu iktidarın bütün icraatlarını en iyi gösterecek örnek budur arkadaşlar; bu ülkeyi bir cezaevine dönüştürmeye çalışıyorlar.
‘HEP BİRLİKTE MÜCADELE ETMEK BOYNUMUZUN BORCU’
– İşte 8 Mart, işte Newroz meydanları. Oralarda yükselen ses mesaj veriyor dostlarım. Adalet ve demokrasi umudunun nerede yattığını gösteriyor. Korku bacayı sardığı için her gün yeni operasyonlar yapıyorlar. Bizim binalarımıza saldırı oluyor, diğer partilerin binalarına saldırılar oluyor. Biz bundan “Bunlar sadece bizim meselemiz değildir” diye boşuna demiyoruz. Eğer gerçekten bunu durdurmak istiyorsak, hep birlikte mücadele etmek boynumuzun borcudur.
‘BU ÜLKEDEKİ SİYASETİ, SAVAŞ POLİTİKALARI ÜZERİNDEN DİZAYN ETMEYE ÇALIŞIYORLAR’
– Bakın, bu iktidar daimi savaş politikalarıyla ayakta duruyor, varlığını savaş politikalarına bağlamış” deyip duruyoruz. İşte şimdi, Federe Kürdistan bölgesine bir sınırötesi operasyon başlattılar. Bunun ötesi sınır ötesi operasyon değil, apaçık savaş politikalarıdır. Buradan çok yönlü hesapları var elbette. Bu hesapların içinde ülkedeki siyaseti yeniden dizayn etme hedefi de yer alıyor. Bu ülkedeki siyaseti savaş politikaları üzerinden dizayn etmeye çalışıyorlar, muhalefet partilerini bu politikalar üzerinden hizaya getirmeye çalışıyorlar. Herkesi sessizce bu cephede yer almaya çekiyorlar, belki de mecbur ediyorlar. Ama hiç kimse mecbur değil bu politikalara.
‘MUHALEFET PARTİLERİNİN TARİHTEN DERSLER ÇIKARMALARINI BEKLİYORUZ’
Özellikle diğer muhalefet partilerinin tarihten dersler çıkarmalarını bekliyoruz. Her sınırötesi operasyondan sonra iktidarın arkasına dizilme alışkanlığının bu düzenin kalıcı hale gelmesinden başka bir şeye yaramayacağını hatırlatmak istiyoruz. Savaş politikalarıyla gidilecek yol, faşizmin daha da kurumsallaşmasıdır. Bu iktidar, ülkenin bekasını gerekçe gösteriyor, böyle propaganda yapıyor, aslolan kendi bekalarıdır.
Ayrıntılar geliyor…
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***