Gezi davasında iş insanı Osman Kavala’ya daha önce beraat ettiği suçlamadan ağırlaştırılmış müebbet, diğer sanıklara ise 18’er yıl hapis cezasının verilmesinin yankıları devam ediyor. Mahkemenin verdiği karar hem iç hem de dış kamuoyunda yoğun eleştirilerin hedefi olurken, dikkat çekici bir itiraz da kendilerini Müslüman olarak tanımlayan bir grup yazar ve aydından geldi.
Aralarında Yeni Asya gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz, ilahiyatçı İhsan Eliaçık, yazar Berrin Sönmez, KHK’lı insan hakları savunucusu Fatma Bostan Ünsal’ın da bulunduğu yazar ve aydınlar Gezi davasında verilen kararlara itiraz ettiklerini, “Halkın oylarıyla bir emaneti yüklenen ve asıl değil vekil konumunda olanların kendilerini halkın ‘efendileri’ zannederek yaptıkları veya söyledikleri haksız ve adaletsiz her türlü etiketleme, ötekileştirme, intikam, nefret söylem ve dilini kabul etmiyor ve itiraz ediyoruz” ifadeleriyle duyurdu.
“Kamuoyuna duyurumuzdur” başlığıyla yayımlanan bildiri ve imzacıları şöyle:
25 Nisan 2022’de hukukun çiğnendiği, vicdanların kanatıldığı bir “karar” duyuruldu. Gezi davasıyla yargılanan Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis; Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Can Atalay, Mine Özerden, Yiğit Ali Ekmekçi, Tayfun Kahraman’a da 18’er yıl hapis cezası verildi. Kararın bir mahkeme tarafından, görünüşte “usule uygun” şekilde verilmiş olması, bizleri bu karara itirazdan alıkoyucu değildir.
‘İTİRAZ EDİYORUZ’
Dün, 28 Şubat sürecinde “birifinglenmiş” hâkimlerin verdikleri kararlar ile bugün, atanmış hâkimlerin verdikleri kararlar arasında bir fark görmüyor ve itiraz ediyoruz.
Dün, düzmece isnatlar ve delillerle mahkûm edilip hâlâ zindanlarda yaşlandırılmakta olan “28 Şubat mahkûmları” mağdurlarına bugün, “Gezi mahkûmları” gibi yeni mağdurlar eklenmesini, bu insanların ölümü zindanda bekleme zulmüne maruz bırakılmasını onaylamıyor ve itiraz ediyoruz.
Dün, özgür irademizle, bizim neyi giyip giymeyeceğimize karar verme hakkını kendinde gören silahlı-silahsız güç odakları, beşli çeteler ve iktidarlarını reddederek bireysel haklarımızı savunduğumuz gibi bugün, içerisinde yaşadığımız şehir ve coğrafyalarda bize rağmen doğa cinayetleri işlemek isteyen ve toplumun itirazına rağmen vahşi ve emtia pazarına uyarlı bir şehirleşmeyi dayatan yeni güç odakları, beşli çeteler ve siyasilere karşı çıkıyor ve itiraz ediyoruz.
‘HINÇ VE İNTİKAM KÜLTÜRÜ OLUŞTURULMASINI DOĞRU BULMUYOR VE İTİRAZ EDİYORUZ’
Dün, Kemalist ulusalcıların toplumun bir kesimini diğeri karşısında ötekileştirip “yeni suç ve suçlular” üretmek istemesi gibi bugün de aynı şekilde dünün ötekileştirilenlerinin temsilcisi oldukları iddiasındakilerin eliyle “yeni suç ve suçlular” ihdas edilerek bir hınç ve intikam kültürü oluşturulmasını doğru bulmuyor ve itiraz ediyoruz.
Bu hukuksuz dava ve temelsiz karar vesilesiyle;
Halkın oylarıyla bir emaneti yüklenen ve asıl değil vekil konumunda olanların kendilerini halkın “efendileri” zannederek yaptıkları veya söyledikleri haksız ve adaletsiz her türlü etiketleme, ötekileştirme, intikam, nefret söylem ve dilini kabul etmiyor ve itiraz ediyoruz.
Kamuoyunun bilgisine.
İmzacılar:
Fatma Akdokur, Aynur Aktaş, Ümit Aktaş, Ayetullah Aşiti, Kadir Bal, Mehmet Ali Başaran, Fatma Bostan Ünsal, İlyas Buzgan, Mehmet Ali Devecioğlu, Gülsüm Ekinci, İhsan Eliaçık, Bülent Şahin Erdeğer, Nurten Ertuğrul, Kazım Güleçyüz, Rabia Küçükkaya, Faysal Mahmutoğlu, İslam Özkan, Nuriye Özsoy, Enes Atila Pay, Berrin Sönmez, Fatma Yavuz, Metin Yılmaz, Mustafa Yürekli, Murat Kurtuldu.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***