Özgür Çoban’ın bugün (19 Nisan) Politikyol’da kaleme aldığı “İsveç ve Finlandiya: Güvenlik anlayışında köklü değişim” başlıklı yazısının Finlandiya’ya dair bölümü şöyle:
Ukrayna savaşının ardından Finlandiya’da yapılan anketler, vatandaşlar arasında NATO’ya üyelik talebinin yüzde 52’den yüzde 62’ye yükseldiğini gösteriyor. Bu oran, 2021 yılı Ekim ayında sadece yüzde 26 civarındaydı. Özellikle sosyal demokratlar arasında NATO yanlısı tutumların belirgin bir şekilde arttığı gözlemleniyor. Bununla birlikte, Finlandiya İş Politikası ve Forumu (FBPF) tarafından yayımlanan bir ankette, vatandaşların yüzde 84’ünün Rusya’yı Finlandiya için “önemli ve sürekli bir askeri tehdit” olarak değerlendirdiği görülüyor. Helsinki Hükümeti de Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini giderek ağırlaşan bir güvenlik sorunu olarak algılıyor. Finlandiya medyasında, Rusya’nın tehditlerine rağmen hükümetin NATO’ya katılma meselesini büyük bir ciddiyetle ele aldığına dair haberler yer alıyor.
Finlandiya’nın güvenlik anlayışında köklü değişiklikler yaşanacağına ilişkin güçlü sinyaller içeren rapor, Ukrayna savaşıyla birlikte ortaya çıkan mevcut durumu da açık bir şekilde gözler önüne seriyor. Raporda yer alan, “Rusya’nın başlattığı savaş, tüm Avrupa’nın güvenliğini ve istikrarını tehdit ediyor” ifadesi meselenin epeyce geniş bir perspektifte ele alındığını göstermesi açısından oldukça önemli.
Rusya tarafından gelen tehditkâr açıklamaların Finlandiya ve İsveç cephesinde paniği köpürttüğü, NATO’ya katılım sürecini hızlandırdığı anlaşılıyor. Putin ve güdümündeki devlet mekanizması, “Finlandiya’nın, Rusya’ya düşman ve şüpheli bir NATO müttefiki olarak görüldüğünü” mütemadiyen dile getiriyor. Finlandiyalı analistler, “Putin’in iki ülke arasındaki ilişkileri bizzat bozduğundan komşuluk ilişkilerini kaybetme korkusuyla NATO üyeliğini ertelemenin mantıklı olmadığını” savunuyorlar.
Öte yandan, raporda yine de Rusya’ya yönelik olarak iyi niyet içeren mesajlar da yer alıyor. “Finlandiya’nın NATO’ya girse bile Rusya ile tüm bağlarını kesme niyetinde olmadığı ve bunu istemediği” ifade ediliyor ama bunun Rusya açısından pek mümkün olmadığı görülüyor. Çünkü Rus askeri uzmanlar, “Finlandiya’nın NATO üyeliğinin 2. Leningrad kuşatması” anlamına geleceğini ifade ediyorlar.
Rus askeri uzmanlar, “Finlandiya’nın NATO üyeliğinin 2. Leningrad kuşatması” anlamına geleceğini ifade ediyorlar.
Diğer yandan, Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği konusundaki en büyük sıkıntı, Rusya ile olan bin 340 kilometrelik sınırı. NATO üyeleri arasında bu uzun sınırı problem edecekler çıkabilir. Rusya ile yaşanan gerginliğe ek olarak bu kadar uzun sınırın korunması ekstra birçok problemin ve maliyetin ortaya çıkmasına neden olabilir.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***