SERBEST GÖRÜŞ
84 yaşındaki usta oyuncu Cüneyt Arkın, ‘Benim Kahramanım Türk Halkıdır’ isimli kitabını yayımladı. Anılarını paylaşan Arkın’ın kitabı büyük ilgi çekti. Kitabın içindeki bir hikâye ise oldukça dikkat çekici. Arkın’ın iddiasına göre dönemin ünlü medya patronu, Arkın’a ‘sansasyonel haber’ teklifinde bulunuyor ve Arkın’ın teklifi reddetmesiyle birlikte hakkında yalan haberler yapılmaya başlanıyor.
Türkan Şoray’la onlarca film çektiğini ve bunların o dönemin en popüler filmleri olduğunu anlatan Arkın, dönemin en çok satan ve en büyük gazetelerinin sahibi ile yaptığı konuşmayı şöyle anlattı:
“TÜRKAN ŞORAY’A AŞKINDAN İNTİHAR EDECEKSİN”
“Fazla tutmayan, okunmayan bir magazin gazetesi vardı. Bunu hazmedemiyorlardı. Bir hamle yapmaları gerekiyormuş. Çok ilginç, şaşırtıcı, merak edilen bir olay yaratıp yeniden işe başlamaları gerekiyormuş. Yani onlara bir skandal gerekiyordu.
“İşte bu konuda bize yardım edeceksin” dedi.
Cevap vermedim.
Devam etti. “Sen Türkan Şoray’a aşık olacaksın. Deli divane. Ama o, bu konuda kararsız kalacak. Mektuplarına göz yaşlarına cevap vermeyecek. Ölüp biteceksin. İntihar edeceksin.”
“BU TEKLİFİ NASIL YAPABİLİYORSUNUZ?”
Arkın’ın bu teklife yanıtı şöyle olmuş:
“Türkân Hanım’ın bir ilişkisi var. Ben de evleneceğim bir hanımla beraberim. Onlara ne olacak? Şerefleri… Bunları biliyorsunuz, bildiğiniz halde bu teklifi nasıl yapabiliyorsunuz? Böyle bir durum sizin karakterinize uygun olabilir, ama benim için beraberliğe, kadına, sevgiye hakarettir.”
“ÖLDÜN SEN OĞLUM!”
Arkın akabinde yaşananları şöyle anlattı:
Kalktım, kapıya yürüdüm. Tam çıkacakken öfkeyle bağırdı. “Öldün sen oğlum! Öldün sen Cüneyt! Şu andan itibaren Türkiye’nin bütün gazeteleri her an, her gün hakkında en kötü haberleri yazacaklar.” Çıkıp gittim. Dediği oldu. Büyük küçük gazeteler, her gün en iğrenç iftiralarla bana saldırdılar. Hele bir tanesi şöyle yazıyordu: “Cüneyt Arkın karısının, çocuklarının olduğu evde, erkeklerle seks partileri yapıyor.” Tınmadım. Aldırmadım. İşime devam ettim. Bir gün sokakta yaşlı bir kadın şöyle dedi. “Betül kızıma söyle, üzülmesin. Biz seni tanıyoruz.”
Arkın, aradan biraz zaman geçtikten sonra aynı medya patronunun kendisinden özür dilediğini de yazdı:
“Biz çok yanlış yaptık. Halkın sevdiği bir sanatçıya kimsenin gücü yetmezmiş. Yenildik.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***