Özer Sencar’ın da vurguladığı üzere Recep Tayyip Erdoğan bir seçim ustası. HDP’yi bir kenara koyarsak, muhalefet liderleri içinde onun çapına ulaşan kimse yok açıkçası. Bir zamanlar sık sık vurguladığı üzere, “Bu muhalefet onun için Allah’ın bir lütfu…”
Gideon Rachman’ın Financial Times’taki makalesinde belirttiği gibi, “Güçlü adamları iktidardan atmak çok zordur. Güçlü Adam Çağı bir nesil boyunca hakim oldu. Onlar tarihin çöplüğüne atılmadan önce çok daha fazla kargaşa ve ıstırap olabilir.
İktidarı bırakmayı reddetmek, güçlü adam yönetiminin bir ticari markasıdır. Putin ve Erdoğan ayrıca ülkelerinin anayasalarını tepedeki sürelerini uzatmalarına izin verecek şekilde değiştirdiler. Donald Trump, ABD’nin anayasanın öngördüğü iki dönemden daha uzun süre başkanlık yapmasına izin vermek için anayasasını değiştirmesi gerektiği konusunda birkaç kez “şaka yaptı”. Seçim yenilgisini kabul etmememesi, doğrudan Trump tapınıcılarının 6 Ocak 2021’de Capitol’e saldırma girişimine yol açtı.”
Erdoğan’ın iktidarda kalmak için her yola başvurabileceğinden emin olabilirsiniz. Muhalefetin ürkek, ikircilikli ve net olmayan tutumu, kendisine bu konuda cesaret veriyor açıkçası. Biden döneminde gidilecek bir seçimde Erdoğan hile dahil her yola başvuracaktır ama meşruiyetini mutlaka sandığa dayandıracaktır.
Elindeki en önemli silah, hileli oy kullanımına izin verecek seçim yasası düzenlemesi ve İçişleri Bakanlığı’nın gücü kadar, muhalefeti zayıflatmak ve daha da bölmek olacaktır. Bu noktada Tansu Çiller’i kullanmayı denedi Erdoğan ama muhtemelen toplumda hiç itibarı ve karşılığı olmadığını fark ettiği için durdu.
Bu noktada farklı bir isim yavaş yavaş su üstüne çıkıyor. Genç Parti Genel Başkanı ve işadamı Cem Uzan. Erdoğan’la kavgası sonucu 2009 yılında yurtdışına kaçmak zorunda kalan Uzan, yıllardır Paris’te yaşıyor. Uzan, 2002’de yüzde 7.5’luk oy oranıyla barajı aşamamış ama Erdoğan’a tek başına iktidar yolunu açmıştı. 2007 seçimlerinde de yüzde 3 oy almayı başarmıştı.
Şimdi Erdoğan, “Seçime katılma yeterliliği elde eden parti, Siyasi Partiler Kanunu’nda öngörülen ve parti tüzüğünde belirtilen süreler içerisinde ilçe, il ve büyük kongrelerini üst üste iki defadan fazla ihmal etmemiş olma koşuluyla seçime katılma hakkını muhafaza eder” değişikliğiyle Uzan’a seçime katılma yolunu açtı.
Bu değişiklik, “kongresini yapmadığı için seçime katılamayacak partiye ‘kongreni yap, bizim ittifaka katıl ve de hatta sana bir de ‘Çiller’ verelim’ demek gibi bir şey oluyor sanki” yorumuna yol açsa da gölgede kalmış Genç Parti’ye aynı imkanı sağlıyor. Uzan, Çiller’den daha dinamik, hitap kabiliyeti ondan daha güçlü ve gençlere daha yakın bir isim. Hem İYİ Parti’den, hem CHP’den oy koparma potansiyeline sahip.
Uzan’ın Şaban Sevinç ile Bizim TV’de yaptığı programdan bir arkadaşımın uyarısıyla haberim oldu. Açıkçası iktidara yürümese de, parçalı muhalefeti zayıflatacak bir etki potansiyeline sahip. Bundan” Cem Uzan, Erdoğan’la anlaştı” sonucu çıkmasın. Erdoğan’ın gördüğü bir boşluğu kullanmaya çalıştığı sonucu daha gerçekçi bir yorum…
Uzan neden özellikle genç kentli seçmen için cazip? Avrupa Birliği hedefi koyması ve genel af sözü vermesinden dolayı. Mesajlarının özeti şu:
“Devletin görevi belediye başkanlarını görevden almak değil, kanunlar çerçevesinde işini yapmasını sağlamak..
İnsanlar bir tweetle hapise girmeyecekler…
Avrupa Birliği’ne girince 200 kere kamu ihale yasası değiştiremeyeceksiniz.
Serbestçe hırsızlık yapamayacaksınız çünkü bağımsız bir yargı olacak ve sorgulayacak.
Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi alıp almak istemediğini anlamak için AB raporlarını okuyun, görürsünüz… AB Türkiye’yi almak istiyor ama şartlarını yerine getirmek zorundasınız.
Bulgaristan ve Romanya AB’ye girdi, yolsuzluk, hırsızlık ve usulsüzlük azalmaya başladı.
Türkiye’nin bu elbiseyi giymesi lazım, Türkiye bu elbiseyi giyerse hızla kalkınacaktır.
İstanbul’da ne özgürlük varsa, Urfa’da veya Güneydoğu Anadolu’nun mezralarında da olacak.
Can ve mal güvenliği esastır, bunu sağlamak zorundasın ülkenin her metrekaresinde.
Türk insanı özgürlük istiyor, özgürlük olmadan zenginlik olmaz…
Muhalefete sorum şu: 2023 Ağustos’unda Türk milletine ne vereceksiniz?
Vatandaş yeni iktidar yaşamını nasıl değiştirecek, onu bilmek istiyor..
2023’ten sonra bütün sistem Avrupa Birliği normlarına göre çözülecek.. Adalet, eğitim… Bunları yaptığınızda bir çok şey çözüyorsunuz, Güneydoğu sorunu dahil…
Biz iktidara gelince hem özelde, hem kamuda ücretleri Euro’ya endeksleyeceğiz..
Genç Parti’nin cumhurbaşkanlığı birinci turunda adayı olacak, ilk turda gönlünüzden geçen adaya oy verin; ikinci turda mantık oyu kullanın…
Cem Uzan olarak ben cumhurbaşkanı adayı olacağım..
Türkiye’ye özgürlük diyorum, herkes özgürlük… Bu özgürlüğün içinde genel af da dahil…
Ben kalıcı sistemleri getirmek istiyorum Türkiye’ye, onun için Avrupa Birliği diyorum..
Ben liberal demokrasiden yanayım, özgürlükten yanayım, insan haklarından yanayım..
Bana kimse şunu kabul ettirmez: Devlet yaptı, olur… Hayır efendim… Devlet de kanunlara uymak zorunda… En üstte gelen bireyin, kişinin özgürlüğü… Bir devlet memuru “Ben devletim” diye ortada dolaşamaz. Sen devletin memurusun..
Düşünsenize bir Kanun Hükmünde Kararname çıkarılıyor, kim suçlu kim masum bakılmasın takır takır insanlar işinden ediliyor… Binlerce insan mağdur edildi, yazık, günah bu insanlara…
Selahattin Demirtaş 5 yıldır hapiste yatıyor bir tek mahkumiyeti yok adamın. Osman Kavala beraat üstüne beraat aldı, hala hapiste. Yazık bu insanlara… Böyle bir demokrasi yok…
İnsanlar gülümsemeyi unuttu, güleceğiz…
Elinde kan olanlar, katiler, kadına tecavüz ve şiddet af kapsamı dışında kalacak ve teröristin de tarifi yeniden yapılacak…
Savaş bitsede Suriyelilerin 2-2.5 milyonu Türkiye’de kalacak. Bu insanları zorla göndermeniz mümkün değil…”
İtiraf etmek gerekir ki, Cem Uzan ve Genç Parti, liberal demokrasi söylemi ve olmayacak olsa bile Avrupa Birliği hayaliyle mevcut partiler içinde yüzde 2-3’lük bile olsa bir oy potansiyeline sahip. Erdoğan yüzde bire bile razıdır.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***