Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, şubat ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkının 4 katı geçtiğini bildirdi.
Bayraktar, yazılı açıklamasında, şubat ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklarını değerlendirdi.
Şubatta üretici ile market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 306,29 ile kabakta olduğunu belirten Bayraktar, 11 üründe fiyat farkının yüzde 200’ün üzerinde gerçekleştiğini ifade etti.
Bayraktar, şunları kaydetti:
“Şubat ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkı 4 katı geçti. Kabak 4,1 kat, elma 3,9 kat, maydanoz 3,6 kat, kuru soğan 3,4 kat, domates 3,3 kat, limon ve ıspanak 3,2 kat, portakal, kuru fasulye, sivri biber ve salatalık 3,1 kat, yeşil mercimek ve nohut 3 kat fazlaya tüketiciye satıldı. Üreticide 4 lira 38 kuruş olan kabak 17 lira 78 kuruşa, 2 lira olan elma 7 lira 76 kuruşa, 1 lira 29 kuruş olan maydanoz 4 lira 68 kuruşa, 68 kuruş olan kuru soğan 2 lira 33 kuruşa, 4 lira 44 kuruş olan domates 14 lira 78 kuruşa, 2 lira 25 kuruş olan limon 7 lira 29 kuruşa tüketiciye satıldı.“
“Marketlerde geçen ay fiyatı en fazla artan ürün karnabahar”
Şubatta markette 42 ürünün 24’ünde fiyat artışı ve 18’inde fiyat azalışı görüldüğüne işaret eden Bayraktar, “Üreticide 34 ürününün 15’inde fiyat artışı olurken 9’unda fiyat düşüşü görüldü. 10 üründe ise fiyat değişmedi. Fiyatı en fazla artan ürün yüzde 64,58 ile karnabahar oldu. Karnabahardaki fiyat artışını yüzde 39,34 ile marul, yüzde 32,53 ile yeşil soğan, yüzde 32,06 ile domates, yüzde 26,64 ile portakal, yüzde 23,46 ile ıspanak, yüzde 23,01 ile kabak takip etti.” ifadelerini kullandı.
Markette fiyat düşüşünün yüzde 19,03 ile en fazla maydanozda gerçekleştiğini belirten Bayraktar, bunu yüzde 11,74 ile elma, yüzde 9,72 ile yeşil mercimek, yüzde 8,15 ile nohut, yüzde 7,64 ile beyaz peynirin izlediğini aktardı.
Üreticide fiyatı en çok düşen ürün maydanoz
Bayraktar, geçen ay üretici fiyatlarında havuç, elma, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru üzüm, kuru incir, zeytinyağında değişim olmazken maydanozun yüzde 54,51 ile fiyatı en fazla düşen ürün olduğunu belirtti.
Fiyat düşüşünde ikinci sırada yüzde 34,90 ile patlıcanın geldiğine işaret eden Bayraktar, bunu yüzde 24,70 ile kabak, yüzde 20,59 ile sivri biber, yüzde 19,71 ile salatalık, yüzde 10,53 ile mandalina, yüzde 6,58 domatesin izlediğini kaydetti.
Bayraktar, “Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 75,48 ile marulda görüldü. Maruldaki fiyat artışını yüzde 58,63 ile yeşil soğan, yüzde 56,13 ile portakal, yüzde 41 ile karnabahar, yüzde 23,39 ile beyaz lahana, yüzde 12,50 ile limon takip etti.” bilgisini paylaştı.
“Tarım sektöründe pozitif ayrımcılık istiyoruz”
Söz konusu fiyat değişimlerinin nedenlerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Karnabahar, beyaz lahana, pırasada hasadın sonuna gelinmesiyle ürün arzı azalmıştır. Bu durum fiyatları yukarı yönlü etkilemektedir. Kuru soğanda bu sezon rekolte yüksektir. Sandıklı bölgesinde ise kuru soğanda alıcı bulunmadığından soğan tarlada kalmıştır. Maydanoz, patlıcan, sivri biber, kabak, salatalık ve domateste ocak ayındaki olumsuz hava koşulları nedeniyle fiyatlar fazla artmıştır. Rusya-Ukrayna Savaşı ülkemizde özellikle yaş meyve sebze fiyatlarını aşağıya çekti. Yaş sebze ve meyve ihracatının düşmesi üretimimizi düşürür. Üreticinin üretimi bırakması birkaç ay sonra yaş sebze ve meyve fiyatlarının aşırı bir şekilde artmasına neden olur. Acil olarak alternatif pazarlara yönelmeli, ihracatın açılması için gereken tedbirler alınmalıdır.”
Bayraktar, uluslararası kriz ve salgından kaynaklanan fiyat artışlarının önüne geçmenin tek yolunun üretimi artırmak olduğunu belirterek, bunun için tarım sektöründe üreticinin desteklenmesi ve maliyetlerin düşürülmesi adına pozitif ayrımcılık istedi.
Hububat, bakliyat ve yağlı tohumlarda dünya fiyatlarının aşırı yükseldiğine işaret eden Bayraktar, bu ürünlerde arz sorunu olduğunu ve ülkede ekilmedik bir karış arazi dahi bırakılmaması gerektiğini vurguladı.
“Zeytinlikler korunmalı”
Bayraktar, 1 Mart 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” hakkında da görüşlerini paylaşarak, şunları ifade etti:
“Madencilik faaliyetleri için zeytinlik alanların kullanılmasına izin verilmesi sektörümüz ve ülkemiz için büyük bir kayıp olacaktır. Zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasının ardından bahçenin yeniden tesis edilmesi, üretimin ekonomik değer kazanması için geçecek süre, ekosistemin yeniden sağlanması kolay olamayacaktır. Zeytinlik alanların yok olmasının önünü açan bu uygulamadan mutlaka vazgeçilmelidir. Ülkemiz zeytin ve zeytinyağı üretiminde dünyada 4. sırada gelmektedir. Bu düzenlemeyle önemli bir tarım, sanayi, ticaret ve istihdam alanı olan zeytincilik sektörü büyük ölçüde zarar görecektir. Zeytinciliğimizin geleceğinin ve sektöre yapılan büyük yatırımların heba olmaması açısından zeytinlikler korunmalıdır.” (AA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***