10 Mart’ta alınan tarihi bir kararla başkent Tokyo’da ilkokuldan liseye tüm devlet okullarında şimdiye dek uygulanan katı kılık-kıyafet yönetmeliğinin büyük bir kısmı yürürlükten kalkıyor.
Japonya’da öğrencilerin okula giderken nasıl giyindikleri ve saçlarını ne şekilde taradıklarıyla ilgili kararların temeli, ülkenin dışa açılmaya başladığı 1867-1912 tarihleri arasında hüküm süren imparatorla aynı adı taşıyan Meiji Dönemi’ne dayanıyor.
Buna göre ülkede öğrencilerin iç çamaşırından saç rengine ve kesimine dek pek çok konuda diğer gelişmiş ekonomilerin tersine aşırı geleneksel ve katı kurallar uygulanıyor.
Tokyo Metropol Hükümeti’nin öğrenciler ve veliler arasında yaptırdığı araştırmaya göre bu kurallar uzun süredir “mantıksız” bulunup “zamanın ruhuna uymadıkları” için eleştiriliyor.
Örneğin klasik Japon imajı gereği sadece siyah ve düz saça izin verilen okullarda saçı doğuştan daha açık renk veya kıvırcık olan öğrenciler bu “durumun” gerçekten doğuştan olduğunu belgelemek zorunda.
Bu beyan gönüllülük esasına dayalı gibi görünse de toplum baskısının aşırı boyutlarda olduğu yerlerde bu durumdaki her öğrenci istisnasız böyle bir belgeyi ibraz ediyor.
Kendilerinin ve çocuklarının haksız yere ayrımcılığa uğradığını, özgürlüklerinin elinden alındığını savunan öğrenci ve velilerin, öğrencilere kılık-kıyafet serbestisi tanınması için verdiği uğraş en azından başlangıç olarak Tokyo’da sonuç vermiş görünüyor.
Mainichi gazetesine konuşan Tokyo Milli Eğitim Kurulu üyesi Yuto Kitamura, kararı “ileriye dönük atılmış önemli bir adım” olarak karşıladığını belirtiyor ve “Öğrencilerin proaktif davranıp kendi kararlarını kendilerinin verdiği bir ortama saygı duymak lazım.” diyor.
Erkeklere militarist, kızlara denizci üniforması
Öğrenci kıyafetlerinin neredeyse bir asırdır değişmediği Japon okullarında erkek öğrenciler hala savaştan önceki zamandan kalma gakuran adı verilen bir üniforma giyiyorlar.
Mao tipi asker üniformalarını andıran bu tarza göre alta siyah pantolon, üste de hakim yaka ve beş altın rengi düğmeli tuniğe benzer bir ceket giymek zorunlu.
Kız öğrenciler ise, yaşı ne olursa olsun, küçük kızların giydiği, denizci üniformasına benzer, siyah ve geniş yakalı bir kıyafet giyiyorlar.
İç çamaşırı rengi ise beyaz olarak belirlenmiş.
Erkek ve kızların okuldaki saç modeli de sıkı kurallara tabi.
Uzun saçlı kızlardan saçlarını mutlaka arkadan at kuyruğu şeklinde toplamaları isteniyor. En hafif tonda olsa bile saçı boyamak veya röfle yaptırmak kesinlikle yasak.
Çoğu genç erkek ise saçlarını istediği gibi bırakamıyor. Japon pop müziği yıldızlarının sevdiği tarzda üst kısmı dağınık bırakılmış ve alt kısmı neredeyse sıfıra vurulmuş “iki katmanlı” adı verilen saç modeline de izin yok.
Her iki cins de vücutlarına dövme, ‘piercing’ veya diğer başka bir uygulama yaptırdıklarında ceza almayı göze almak durumundalar.
İfade özgürlüğü mücadelesi
Sosyal medyada bazı öğrenci ve veliler yıllardır bu kuralcı anlayışa itiraz edip bunun bir hak ihlali olduğunu savunuyorlar.
Twitter’da “Saç modeli de bir tür kişisel ifade biçimidir. Okul yönetiminin bir öğrencinin ifade özgürlüğünü hiçe sayıp bu şekilde kural dayatması anayasaya aykırıdır” yorumları gittikçe ağırlık kazanıyor.
Konu üzerine iki yıl önce zamanın Tokyo Metropol Eğitim Müdürü Yuji Furita’nın ‘iki katmalı’ saç tarzıyla genç suçluluğu arasında doğrudan bağ kurması ve “Biz çocuklarımızı beladan korumak için bu saç biçimini onaylamıyoruz” şeklindeki talihsiz açıklaması, çoğu yaşlı Japon politikacıların zamanın ruhunu yakalayamadıklarının ve gençlerle iletişim kuramadıklarının bir göstergesi.
Japonya’da 30 yıl önce moda olan ‘mohawk’ (iki yanı tamamen sıfırlanmış Kızılderili saçı) ve ‘pompadour’ (Elvis Presley tarzı önde kabartılıp arkaya doğru taranmış) gibi tarzlar, bugünkü politikacıların da üyesi olduğu geleneksel kuşak tarafından hala punk, motosiklet çeteleri ve yakuza (organize suç örgütü üyeleri) ile ilişkilendiriliyor.
Ancak herkes, okul yöneticilerinin esas derdinin, saç bahanesiyle ne pahasına olursa olsun öğrencilerin asileşmesini önlemek olduğu konusunda hemfikir.
Fikir değiştirip giyim-kuşam serbestisi kararı alan Tokyo Metropol Eğitim Kurulu’nun şu anki üyelerinden Kaori Yamaguchi, “harika ama geç kalınmış” diye nitelendirdiği sonucu değerlendirirken Japonlar’ın küçüklükten itibaren kurallara uymanın bir erdem olduğu şeklinde eğitildiğinden bahsediyor.
“Umarım bu karar, herkesin isteyerek ve ikna olarak kurallara uyacağı bir toplum yaratmak için neler yapmamız gerektiğini tartışmak için bir fırsat olur.”
Tokyo okullarında yeni giyim-kuşam kuralları resmi okul yılı başlangıcı olan 1 Nisan’dan itibaren yürürlüğe girecek.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***