Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, “Koza ve Naksan’da mülkiyet devlete geçiyor” başlıklı yazısında, F…’nün en büyük finansörü olduğunu belirttiği iki şirketle ilgili Yargıtay’ın bu hafta karar alacağını belirterek, “F…’cüler için yolun sonu göründü” dedi.
Güngör’ün Yargıtay’ın henüz dosyayı ele almadan çıkacak kararı önceden yazması dikkat çekti.
“PEŞ PEŞE DİĞER ŞİRKETLERİN DOSYALARI KARARA BAĞLANACAK”
Güngör, şu ifadeleri kullandı:
“Nihayet Fetullahçı Terör Örgütü’nün (F…) en büyük finansörlerinden olan, 15 Temmuz’daki hain darbe girişiminden sonra yönetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilen iki şirkette sona gelindi. Koza-İpek Holding ve Naksan Holding’in mülkiyeti artık devlete geçiyor.
Yerel mahkemeler arkasından bölge idare mahkemelerinde süreçler tamamlandı. İki holdingin dosyası bir süredir Yargıtay’daydı. Bu ay içinde hatta 20 güne kadar iki önemli dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi karara bağlayacak. Koza-İpek Holding ve Naksan dosyası dairenin öncelikli gündemine alındı. Öğrendiğime göre, bu hafta içinde Naksan Holding’in dosyası görüşülecek. Arkasından Koza-İpek Holding dosyası gündeme gelecek. Sonra da peş peşe diğer şirketlerin dosyaları karara bağlanacak.
Bu ne demek biliyor musunuz?
F…’cüler için yolun sonu göründü…
Malum, hepsi bu şirketleri tekrar geri alma umudundaydı. Yurtiçinde ve yurtdışında lobi yapıyorlardı. Hatta her tarafta Türkiye aleyhine davalar açıyorlardı.
Şimdi son durağa geldiler.
Kararlar kesinleştikten sonra mülkiyet devlete geçtiğinde TMSF’nin de eli rahatlamış olacak. Bu şirketleri ister satarlar, ister halka arz ederler, ister işletirler.
Bugüne kadar zaten şirketler TMSF yönetiminde büyüdü.”
ŞİRKET BÜYÜDÜ MÜ KUR FARKI MI
Güngör, şirketlerin TMSF’ye devrinden sonra karlılıklarının arttığını söyledi.
Dilek Güngör’ün yazısının ardından Koza İpek’in sahibi, F… sebebiyle İngiltere’den iadesi istenen firari Akın İpek, Güngör’ün iddialarına yanıt verdi.
İpek, şu ifadeleri kullandı:
“Kayyımların, Altın ve USD olarak yapılan satışları TL’ye çevirerek, yaklaşık 10 kat değer kazandırmış kur farkları ile şirketin büyüdüğünü iddia etmeleri manipülasyondur.
Koza Altın’ın rezervleri kayyım gelmeden evvel her yıl artarak USD bazında 13.2 milyon onsa, bugünkü değerle yaklaşık 23 milyar USD’ye çıkmıştı. Kayyımlar ilave bir tesis kurmadılar. Mevcut üretim tesislerinde 2015 yılından 2021 yılına kadar 1.35 milyon ons üretim yapılmış olmasına rağmen Koza Altın’ın varlıkları 8.4 milyon onsa düşmüş durumda. Yani, yaklaşık 6 milyar USD büyüklüğünde bir varlık, kayyımlar döneminde yok edilmiş. Başarılı bir şirkete girip, tüm tecrübeli kadrolara işten çıkarıp, yandaş yerleştirilmesinin sonucu budur.
Üretim ons maliyetleri, yanlış yönetim ve satın alımlar sebebi ile 426 dolardan 719 dolarak yükselerek %70 artmış. Bu, işlenebilecek maden rezerv miktarında trajik azalma demektir. 1000 kişilik norm kadro yeni bri tesis kurulmamış olmasına rağmen 2000 kişiye çıkmış. Bunların sonucu olarak 1.4 milyar USD olarak gerçekleşmesi gereken faaliyet karı 106 milyon USD’ye düşmüş görünüyor.
2015 yılında kayyım atandığında Koza Altın’ın 420 milyon USD nakdi vardı, 2015 yılından 2021 yılına kadar yaklaşık 2 milyar USD üretim yapılmış olmasına rağmen elde edilen nakit varlıklar 372 milyon artmış. Bu artışın 266 milyon USD’si faaliyet geliri değil, faiz ve kambiyo gelirlerinden kaynaklanıyor. Ortaklara her yıl dağıtılan kar payı dağıtılmış olsa idi nakit varlıklar 2015 yılından 144 milyon USD aşağıya düşecekti. Kayyım atanmadan önceki karlılık oranlarıyla elde edilmesi gereken yaklaşık 1 milyar USD kar ortada yok.”
AKIN İPEK’TEN YANIT: TEK KELİME İLE ALÇAKLIKTIR
İpek, 37 maddeden oluşan açıklamasıyla ilgili olarak şunları kaydetti:
“Sabah’dan Dilek Güngör İpek grubunun 20 Gün içinde yargıtay kararı ile devlete geçeceğini (bu bir suç), TMSF’nin elinin rahatlayacağını (Neden rahat olmadığını yazmamış) Koza Altın daki kayyımların ‘Başarısını’ yazmış.
Ben, hakikat bilinsin diye, hukuki bir açıklama yaptım.
TMSF’nin bu yazıyı yazdırmış olmasının sebebi çok net. Felaket derecesindeki yolsuzlukların bir an önce üstünün kapatılması için ‘yargı eli ile’ oldu bittiye getirilmesi isteniyor…
Kayyımların ‘başarı’ hikayesini de yazdım açıklamamda. Yıllardır söylüyorum; Gasp, yağma ağır suçlar… Fakat; Yağma için, insanların hayatlarına kıymak başka bir şey.
Parası için katlettikleri insanlar bu kadar acı çekerken, arkalarından; Bir de, onlar şucu bucu diye propaganda yapmak; Tek kelime ile, alçaklıktır…”
AKP’LİLER OTELİNDE KALDI
Akın İpek ile AKP’nin yakın ilişkisi 17 Aralık 2013’teki operasyona kadar devam etti. İpek ailesine ait otelde birçok AKP’linin özel misafir olarak kaldığı, tatil yaptığı dava dosyasına giren kayıtlarla ortaya çıkmıştı.
VARLIK FONUNA MI DEVREDİLECEK
27 Ekim 2020’de, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Muhiddin Gülal, yaptığı açıklamayla şirketin kaderine ilişkin çizdikleri rotayı açıklamıştı. Gülal, Koza Altın’ı Türkiye Varlık Fonu’na devredebileceklerini söylemişti.
Gülal, “Koza Altın ve Erciyes Anadolu Holding gibi birçoğunda müsadere kararı çıktı. Eğer karar kesinleşirse bu şirketler artık Hazine’nin malı olacak. Hazine’ye geçmesinin ardından bir kısmına farklı şeyler düşünüyoruz.
Mesela Koza Altın çok stratejik bir firma, altın üretiyoruz. Bunu diyoruz belki Türkiye Varlık Fonu’na devredilebiliriz” ifadelerini kullanmıştı.
Akın İpek’in 37 maddeden oluşan açıklaması şöyle:
Sabah’dan Dilek Güngör İpek grubunun 20 Gün içinde yargıtay kararı ile devlete geçeceğini (bu bir suç), TMSF’nin elinin rahatlayacağını (Neden rahat olmadığını yazmamış) Koza Altın daki kayyımların ‘Başarısını’ yazmış.
Ben, hakikat bilinsin diye, hukuki bir açıklama yaptım: pic.twitter.com/s0mbjbq7Ry
— Akın İpek (@akinipek01) March 8, 2022
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***