Hayatında ilk defa bir gösteriye katılacak olan 28 yaşındaki Ksenia etrafındakilere “Hey millet protesto ne tarafta?” diye sordu.
Moskova’da akşam saat 9 oldu ve polis göstericilerin büyük bir kısmını dağıttı. Elinde savaş karşıtı bir işaret olan herkes anında tutuklandığı için göstericiler normal bir şekilde yürüyüp yeterli kalabalık toplandığında Ukrayna’da işgal karşıtı sloganlar atmaya başlıyorlar.
İki orta yaşlı kadın polise “savaşa hayır” diye fısıldayarak kaçmaya başlıyor.
Bir polis şefi de emrindekilere, “Hadi iş başına!” diye komut veriyor. Fakat 3 genç polis memuru sokakta ilerlemelerine rağmen uygun bir hedef bulamıyorlar Sonuna birini yakalayıp polis otosuna sürüklerken adamın sarhoş olduğu anlaşılıyor ve serbest bırakılıyor.
Telegram üzerinden haberleşen protestocular ara sokaklarda kaybolarak farklı noktalarda tekrar toplanıyorlar. Sonra polis otoları hızla o noktaya yöneliyor. Moskova sokaklarında adeta kedi fare oyunu oynanıyor. Gece 39 yaşındaki bir adamın “Bu bir savaş” “İnsanlar, ayağa kalkın” yazılı aracını Puşkin Meydanı’ndaki polis bariyerlerine sürmesi ile sonlanıyor. Araç yanmaya başlıyor ve adam tutuklanıyor.
Ukrayna’nın işgalinin altıncı gününde Rusya genelinde yapılan savaş karşıtı gösterilerde 6 binden fazla kişi tutuklandı.
Ksenia “(İşgalin başladığı) O gece çok iyi bir ruh halim vardı. Ben ve arkadaşım 23 Şubat’ı kutluyorduk,” ifadelerini kullanıyor.
“Dışarıda şarap içip şarkı söylüyordu. Sabah 06:05’te Forbes, Putin’in özel askeri operasyon başlattığını duyurdu. O an dünyam geri dönülmeyecek şekilde değişti.”
Halkla ilişkiler alanında çalışan Ksenia sözlerini sakınmıyor.
“Putin delirdi. Aklı başında kimse böyle bir şey yapmaz. Ukrayna direnecek. Biz de bu arada b.ka batacağız.”
‘Böyle olacağı belliydi’
“Sen o liberallerden biri değilsin, değil mi?” diye soruyor 39 yaşındaki Yuri. Ksenia gibi savaş karşıtı göstericilerden pek hazzetmiyor Yuri.
Yuri, “Ben savaşa karşıyım, ama böyle olacağı belliydi. Sorun Ukrayna ile alakalı değil, bizim üzerimize gelen Anglo Saksonlarla alakalı. Suriye gibi girdikleri ülkelerin ne hale geldiğine bakın. Şimdi de Ukrayna üzerinden bizi vurmaya çalışıyorlar. O yüzden bence bu meşru ve doğru bir hareket,” ifadelerini kullanıyor.
Yuri’nin nefret ettiği liberaller onun gibileri “zombi kutusu” dedikleri devlet televizyonunun kurbanı olarak görüyor. Bu ideolojik bölünme Rus aileler arasında giderek yaygınlaşıyor. Fakat, Yuri gibi düşünenler marjinal denemeyecek kadar çok sayıda.
NATO korkusu burada eskiden beri varlığını sürdürüyor. Geçmişte NATO tarafından bombalanan Libya ve Yugoslavya gibi örnekler bir sonraki hedefin Rusya olabileceği endişesine neden oluyor.
Savaşın başladığı gün halka seslenen Putin, ikinci dünya savaşından sonra NATO’nun doğuya doğru genişlememe sözü verdiğini ama bu sözün 5 defa çiğnediğini söyledi. Ukrayna’nın NATO’ya üye olmak için flörtleşmesi bu korkuların tavan yapmasına yol açtı.
Yuri olayları bu korku penceresinden izleyen çok sayıda kişiden biri. “Savaşa çağrılırsam giderim,” diyor Yuri “Ruslar ordudan korkmaz. Hepimizin çocuğu var. En azından onlar korunmuş olur.”
Peki yaptırımlar hakkında ne düşünüyor?
“Halkımız hep bu tür yaptırımların altında kaldı zaten. Alıştık. Açlıkta, kuşatmada pes etmedik, bunu da başarırız,” diyor Yuri.
Hava son derece güneşli. Güvenlik otobüsleri Kremlin’in duvarları etrafında devriye gezerken insanlar Kızıl Meydan’da fotoğraf çektiriyor. Protestoların büyümesi bekleniyor.
Euronews’e konuşan 20 yaşındaki Nikita “Büyük ölçüde savaşa karşıyım. Ama hükümetin yerinde olsaydım ben ne yapardım bilmiyorum. Eğer savaş şimdi başlamasaydı belki 5-6 yıl sonra Ukrayna NATO’ya girebilir ve sonuçları bizim ülkemiz için çok farklı olabilirdi. Elbette, kendi hükümetlerinin kararlarından etkilenen normal insanlar için üzülüyorum,” ifadelerini kullanıyor. Rusları mı Ukraynalıları mı kastettiği sorulunca “Hepimiz. Bizim adamlarımız da ölüyor orada, Ukraynalılar da,” diyor.
Akrabalarının büyük bir kısmı ayrılıkçı Donbas bölgesinde yaşayan 45 yaşındaki Olesya “Savaşa karşıyım” diyor. “Ama bence bu 2014 yılında yapılmalıydı. O zaman şimdiki savaş olmazdı. Ukraynalılar, Donbas halkını bombaladığında o insani kaygıları olan Batı neredeydi”
2014 yılında Ukrayna’nın doğusundaki savaş Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesiyle başladı. Ardından Donbas’taki iki bölge Donetsk ve Luhansk bağımsızlığını ilan etti. Bu durum Ukrayna güçleri ile Rusya destekli milisler arasında çatışmaların başlamasına ve her iki taraftan kayıplara yol açtı.
Her ne kadar Ruslar arasında Ukrayna’nın işgalini haklı görenler olsa da destek gösterileri düzenlenmedi.
Fakat savaşa karşı olanlar tutuklanma riskine rağmen sokaklara çıktı. Rusların bir çoğunun Ukrayna’da arkadaşları ya da akrabaları bulunuyor.
Üzerinde elle “Savaşa hayır” sözü işlenmiş çanta taşıyan 18 yaşındaki Tonya “Savaş her zaman kötüdür. Savaştan hiçbir zaman iyi bir şey çıkmaz, bu defa da çıkmayacak,” diyor.
“Ukrayna’dan bana ‘şimdi sığınağa iniyoruz’ diyen arkadaşlarım için üzülüyor ve korkuyorum,” diyor Tonya “Bazen şakalaşıyoruz ‘bu sabah bir patlama oldu değil mi’ ‘evet tam bir bombaydı’ diyerek. Son üç günde toplam 10 saat uyuyabildim. Geri kalan zamanda sürekli ağlıyorum”
Rusya’nın en fazla tarihi ve kültürel bağı olduğu bir ülkeyle savaşa girmesi saçma ve gülünecek bir durumdu. Ta ki 24 Şubat’a kadar. Putin’in Ukrayna’ya saldırı birçok Rus için de sürpriz oldu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***