Anayasa Mahkemesi’nin Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlendiği gerekçesiyle verdiği iptal kararındaki bir yıllık sürenin dolmasıyla getirilen nükleer santrallerle ilgili kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda görüşüldü.
Muhalefet milletvekilleri, hafta boyunca; hem Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda hem Genel Kurul aşamasında; nükleer santrallerin tehlikeli yönlerine dikkat çekerek, teklifte eksik unsurların olduğu yönünde eleştiri yaptı.
CHP Grubu tarafından verilen 21. maddede değişiklik önerisinde de Nükleer Düzenleme Kurumu’ndaki sekiz üyenin; siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında belirlenecek üye sayısının ikişer katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasî parti grubuna düşen üye sayısı esas alınmak suretiyle TBMM Genel Kurulu’nca üye tam sayısının beşte üç çoğunluğuyla seçilmesi ve üyeliğe gösterilecek adaylarda; fakültelerin nükleer mühendislik, fizik mühendisliği, makine mühendisliği, elektrik mühendisliği, elektrik-elektronik mühendisliği, kimya mühendisliği veya çevre mühendisliği bölümlerinden en az lisans mezunu olmak veya diğer mühendislik bölümlerinden en az lisans mezunu olmakla birlikte bu bölümlerin birinden doktora derecesine sahip olmak veya bunlara denkliği kabul edilen yurt dışındaki yüksek öğretim kurumlarından mezun olma kriteri öngörüldü.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, öneri hakkında konuştu. Özel, şunları söyledi:
“Bakarsanız bizim şunu yapmamız lazım. ‘Nasılsa seneye başkanı değiştirir, istediğimizi atarız. Bırakın cumhurbaşkanı atasın’ dememiz lazım ve aslında sizin de ‘ya, bu öneri çok iyi, bugün seçelim, çoğunluğumuz varken seçelim, çoğu bizden olsun, altı yıl kalsın’ demeniz lazım ama biz bunu yapmıyoruz, siz de gelin doğrusuna destek verin…
Bakın, kararnameyle bu kurumu kuran Recep Tayyip Erdoğan, kurumun başkanlığına bir kimya mühendisi atadı. Şahsına, eğitimine, yetkinliğine bir şey yok ama bu kriterlerin yanından geçmiyor. Diğer üç kimya mühendisi de bir hukukçu da ve bir radyasyon onkolojisi yüksek lisanslısı arkadaş da bu şartların yanından geçmiyor. Bu kurumun elinde nükleer santralin şalteri, gözünün önünde denetimi, yetkisinde verebileceği caydırıcı cezalar, önlemler olacakken, olması gerekecekken siyaset yapmıyoruz, gelecek nesillerin sağlığını, hepimizin sağlığını düşünüyoruz… Bakın, isimler söylemek istemem, bu kardeşiniz bu kürsüde Soma faciasından altı ay önce vermiş olduğu ve ‘Soma’da neler oluyor, Allah aşkına bakalım, facia geliyor’ diye yalvardığı bir konuşmada o tutanaklara bir açın bakın. Bakanlıktan aldığı bilgi notuyla ‘Türkiye’nin değil, dünyanın en güvenli madenidir’ diye okuyan arkadaşın tarihsel mahcubiyetini, o gün burada laf atanların tarih önünde düştüğü durumu düşünün ve bir gün bu verdiğiniz karara pişman olmayacaksanız, vicdanınızla ve bu akşam yatağa başınızı koyduğunuzda sizi rahatsız etmeyecek bir oy kullanın.”
CHP’nin önerisi reddedildi.
Teklif üzerindeki görüşmelerin sonunda aleyhte söz alan Özel, “Yarın öbür gün olacak bir faciaya ‘ben evet demedim’ iradesi gösterin” diye AKP sıralarına seslendi.
29 maddelik teklif, AKP ve MHP oylarıyla kabul edildi.
Kabul edilen kanuna göre; Nükleer Düzenleme Kurulu, nükleer enerji ve iyonlaştırıcı radyasyona ilişkin faaliyetler üzerinde düzenleme, değerlendirme, yetkilendirme, denetleme faaliyetleri ve yaptırımları uygulayabilme yetkisine sahip olacak. Nükleer zararlara ilişkin hukuki sorumluluk hükümlerinin uygulanmasında yer verilmeyen tanımlar konusunda Paris Sözleşmesi’nde yer alan tanımlar esas alınacak. Nükleer enerji ve radyasyona ilişkin faaliyetler ile bu faaliyetlerle ilgili kişi, tesis, cihaz ve maddeler güvenlik, emniyet ve nükleer güvence açısından düzenleyici kontrole tabi olacak. Düzenleyici kontrole ilişkin verilecek muafiyetler ile bu muafiyetlerin sınır ve koşulları, güvenlik ve emniyetle ilgili gerekleri karşılayacak şekilde, dereceli yaklaşım esas alınarak Nükleer Düzenleme Kurumu tarafından yönetmelikle belirlenecek. Nükleer enerji ve iyonlaştırıcı radyasyona ilişkin faaliyetler, Nükleer Düzenleme Kurumu’na bildirimde bulunulmaksızın veya kurumdan yetki alınmaksızın yürütülemeyecek. Radyoaktif maddelerin ihracatı, ithalatı, taşınması, transit geçirilmesi, nükleer güvence kapsamında, nükleer alanda kullanılmak için özel tasarımlanmış veya hazırlanmış madde, malzeme, ekipman, sistem, bileşen ve ilgili teknoloji ile nükleer çift kullanımlı madde, malzeme, ekipman, sistem, bileşen ve ilgili teknolojinin ihracatı; nükleer güvence kapsamında kurum tarafından belirlenen madde, malzeme, ekipman, sistem, bileşen veya ilgili teknolojinin ithalatı ile güvenlik, emniyet ve nükleer güvence dikkate alınarak kurum tarafından belirlenen diğer faaliyetler için izin alınması zorunlu olacak. (ANKA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***