CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya’da konuştu. Konuşmasının gündeminde çiftçiler vardı. Üretimin desteklenmesi gerektiğini belirten CHP lideri, bankalara çağrı yaparak “Bütün bankaların devreye girerek üreticiye faizsiz kredi açması lazım” dedi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya’nın Kumluca ilçesinde Kumluca Belediyesi, Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası, Kumluca Ticaret Borsası ve Ziraat Odası’nın düzenlediği Domates İhtisas Fuarı’nın (DomatExpo) açılışına katıldı. Kılıçdaroğlu’na genel başkan yardımcıları, CHP ve İYİ Parti’nin Antalya milletvekilleri, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu, diğer ilçe belediye başkanları ve çok sayıda davetli eşlik etti.
Açılışta yaptığı konuşmada, çiftçinin yüzünün gülmesi durumunda herkesin yüzünün de güleceğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, tarımın artık stratejik bir sektör olduğunu kaydetti. Pandemi gerçeğinin, tarımı olmayan gelişmemiş bir ülkenin bir şekliyle açlığa mahkûm olabileceğini gösterdiğini anlatan Kılıçaroğlu, “Toprağımız, suyumuz, güneşimiz, çalışkan insanlarımız var. O zaman biz neden buğdayı, arpayı, mercimeği, pamuğu, canlı hayvan, eti dışarıdan getiriyoruz. Bu soru temel bir sorudur ve bütün üreticilerimizin düşünmesi lazım. Değerlerimiz, imkânımız, bereketli toprağımız ve çalışkan insanlarımız var, o zaman neden dışarıdan getiriyoruz, neden bir açlık, yoksulluk krizle karşı karşıya kalıyoruz? Bunu hepinizin düşünmesini isterim” dedi.
“Ukrayna- Rusya’dan 80 milyon dolar alacak var”
Bu sorunların çözümünün olduğunu dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, Rusya- Ukrayna savaşı nedeniyle iki ülkeden yaklaşık 80 milyon dolar alacağı bulunduğunu belirttiği ihracatçılar ve üreticilerin sorunlarını ve çözüm önerilerini gündeme getirdi. Domates başta ihracatın daha çok Ukrayna ve Rusya’ya yapıldığından bahseden Kılıçdaroğlu, “Şimdi orada savaş çıktı, malınızı sattınız, büyük kısmını gönderdiniz, ihracatçı alacağının yaklaşık 80 milyon dolarını alamadı. Şimdi burada iktidarın devreye girmesi lazım, üreticinin hakkını, hukukunu koruması lazım. ‘Mal geldi mi, gümrüğü geçti mi, tüketildi mi, evet. O zaman 80 milyon dolarını bana vereceksiniz.’ Kim, hangi ülkeye ihraç etmişseniz, o ülkenin siyasi otoriterleriyle oturup bu sorunu çözmek zorundasınız. Bu sorun çözüldüğünde, ihracatçı alıp üreticinin hakkını teslim edecek” diye konuştu.
“Ruble ödemeleri için parite belirlenmeli”
Rusya’ya ihraç edilen ürünler için eskiden dolar alınırken, şimdi savaş nedeniyle rubleye döndüğünü belirten Kılıçdaroğlu, bu konuda şunları söyledi:
“Amerikan doları karşısında ruble giderek değer kaybediyor. Onun değer kaybetmesi de bir anlamda üreticinin hakkını alamaması demektir. O zaman makul bir parite üzerinden ihracatçının hakkının ödenmesi için siyasal iktidarın devreye girmesi lazım. Bazı bankalar özellikle özel bankalar rubleyi alıp, çok daha düşük bedel karşılığı ödeme yapıyor. ‘İyi de kardeşim ben hakkımı istiyorum.’ Bunun için de Ukrayna ve Rusya’yla ilişkilerin de devam etmesi lazım. Özel bankalar sizin hakkınızı ödemiyorsa kamu bankalarının devreye girmesi lazım. Ziraat Bankası, çiftçinin bankası değil mi, çiftçi zorda ve Ziraat Bankası’nı devreye koymanız lazım. Bankaların devreye girip belli parite üzerinden çiftçinin hakkının ödenmesi lazım.”
“Çiftçiye iki yıl faizsiz kredi açılması lazım”
Üçüncü sıkıntı olarak, ihracatçı 80 milyon dolarını alamıyorsa çiftçiye parasını ödeyemeyeceğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ziraat Bankası veya kamu veya bütün bankaların devreye girerek üreticiye en az iki yıl faizsiz kredi açması lazım. Savaş uzun sürerse üçüncü yıl devreye girebilir. Böylece sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmiş olur. Yani böylece kendi çiftçisini, üreticisini, domatesçisini ezdirmemiş olur. Bakınız bize hep derlerdi ki, ‘Şu CHP var ya CHP hep eleştirirler.’ Hepinizin huzurunda bu sorunun nasıl çözülmesi gerektiğini üç ayrı öneriyle kamuoyuyla paylaştım. Sizin hakkınızı nasıl savundum. Söylediğim hiçbir şey havadan değil. Efendim paramız yok diyebilirler. Hayır efendim bu bir siyasi tercihtir, elin oğluna gelince dünyanın parasını veriyorsun, çiftçiye gelince niye vermiyorsun? Elin oğluna gelince, dolar bazında garanti veriyorsun, bir de ‘vergiye tabi tutmayacağım’ diyorsun, e çiftçi hem üretiyor, hem vergi veriyor, ihracat yapıyor, ülkeye dolar getiriyor, daha ne istiyorsun sen? Kimi destekleyeceksin, havadan para kazananı değil, çiftçiyi, üreteni alın teri dökeni kazandıracaksın. Çiftçi gülüyorsa hepimiz güleceğiz.”
“Çiftçinin iktidardan 211 milyar TL alacağı var”
Tarımın stratejik sektör olduğuna vurgu yapan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Arabanız, buzdolabınız, çamaşır makineniz, koltuğunuz olmayabilir ama günde üç kez yemek zorundasınız. Karnınızı kim doyuracak, çiftçi ve o sektöre önem vermek lazım. ‘Para yok diyecekler’ para var kardeşim. Çiftçinin hakkı var. Tarım Kanunu madde 21, ne diyor, ‘Her yıl çiftçiye milli gelirin en az yüzde biri oranında destek verilir, vereceksin’ diyor. Bugüne kadar verilmedi. Çiftçinin iktidardan 211 milyar TL alacağı var. Çiftçi şimdi zor durumda bunun nedeni ne? Kendi iradesinin dışında gelişen olay, Ukrayna- Rusya savaşı. O savaşta her ülke kendi halkını koruyor sen de kendi halkının halkını koruyacaksın. Senin görevin, üreteni koruyacaksın. 211 milyar TL bugüne kadar ödenmedi. Fazla bir şey tutmaz. Sosyal devletin gereğini yaparsın.”
Bu arada açılış yapılan meydanda vatandaşlar tarafından, ‘Covid 19’a yenilmedik, Mazot-22y’e yenildik’, ‘Üretici perişan boz bu oyunu Kemal başkan’, ‘İlan: Yağa ortak aranıyor’, ‘Yok sende yalan geliyor gelmekte olan’, ‘Elektriğe zam geldi söndürün ampulleri’, ‘Çiftçinin umudu Kılıçdaroğlu’ gibi yazılı dövizler açıldı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***