Halk TV’nin kararı gerekçesiyle Youtube kanalını kapatmadığı için yollarını ayırdığını açıkladığı Özlem Gürses, Youtube kanalından yayınladığı video ile açıklama yaptı.
“Ben işimi yapmak istiyorum, inandığım şekilde işimi yapmak istiyorum” diyen Gürses “En çok da gençler beni izlesin istiyorum. Bu kadın kafeslere kapanmayı istemedi, kendi yolunda yürüdü, bedelini de ödedi desinler istiyorum. Ben iyi bir hikayem olsun istiyorum, benim derdim bu. Ve Youtube kanalını kurdum, elimde Hatay’a gideceğin küçük kameramla, sokaklarda neler yaşandı, bazılarınız tanık” ifadelerini kullandı.
Kanalını kurduğunda reklam almadığını belirten Gürses, “İlk zamanlarda reklamları açmadım, katıl butonunu açmadım, benim öyle bir derdim yok, ben şu anda bu kanalı bir noktaya getirmek için çalışıyorum. Bugüne kadar bu ekranda benim iş birliği yaptığım hiçbir kurum ve marka görmediniz. Hiçbir hibe programının içinde olmadım, hiç kimseden fon kullanmadım” dedi.
Son dönemde kendisine yönelik itibarsızlaştırma kampanyası yürütüldüğünü söyleyen Gürses’in açıklamasından satır başları şöyle:
‘FARUK BİLDİRİCİ HAKKINDA YALAN YANLIŞ YAZILAR YAZDI’
Ama son dönemde bir itibarsızlaştırma kampanyası tekrar başladı. Faruk Bildirici hakkımda yalan yanlış yazılar yazdı. Ombudsmanlığını kendi kendine ilan eden Faruk abi… Tek satır cevap göndermedim. Geçenlerde bir yazısından önce Whatsapp mesajı gönderdi. Ben de böyle bir medya ikliminde kadın gazetecileri resmen hedef gösterdiniz, bakanlıkları etiketleyerek dedim.
‘KADIN MESELESİNDE GÖNÜLLÜ MODERATÖRLÜK YAPTIM’
Son yazısında da vay efendim ben partilerin şeylerine gidiyormuşum, sunuculuk yapıyormuşum. Gidiyorum, hepsine de gittim. CHP Genel Merkezi’nde CHP Kadın Kolları’nın kongresinde panel moderasyonu yaptım. Arkasından DEVA Partisi’nin kadın kongresinde Sanem Oktar’ın ve Elif Esen’in davetiyle gittim, kadın meselesinde gönüllü olarak moderatörlük yaptım. İYİ Parti çağırdığı zaman gidiyorum, panellerde moderatörlük yapıyorum. KADER’in 8 Mart etkinliğinden gönüllü olarak sunuculuk yaptım. Yapıyorum ben bunları, bir kuruş da almıyorum. Hepsini anlatmama rağmen, bu sözünü ettiğim isimler bizzat Faruk beyi arayıp, Özlem hanım bu işlere kadın hareketini desteklemek için geliyor demelerine rağmen Faruk Bildirici o yazıyı yazdı. Sonrasını biliyorsunuz. Bana telefon açıp bazı konularda özür diledi, ben de dedim ki benden değil kamusal alana özür dilemeniz lazım. Çünkü yazıyı orada yazdınız.
‘HALK TV’DE ÇALIŞMAYI GERÇEKTEN ÇOK SEVİYORDUM’
Şimdi geldiğimiz noktada Halk TV’de çalışmayı gerçekten çok seviyordum. Oradaki ekip arkadaşlarımla, sevgili meslektaşlarımla bir arada olmaktan büyük şeref duyuyorum. O ekranda Türkiye’nin en nitelikli ve en idealist gazetecileri var. Açıp bakabilirsiniz programlara başlarken ve bitirirken ne demişim, o insanların yaptığı işi onore etmişim. Youtube kanalımda ne söylemişim, ana haber bültenine giderken, ben şimdi yayına gidiyorum orada devam ederiz mi demişim yoksa siz Halk TV’de izlemeyin, sadece bu ekranda izleyin bana da çuvalla para gönderin mi demişim.
‘YOUTUBE ALGORİTMASIYLA ANA AKIM TV’NİN REYTİNGİ ARASINDA HİÇBİR İLİŞKİ YOK’
Geldiğimiz süreçte anlaşılan o ki, bir yol ayrımındayız. Ben tabii ki Halk TV’den ayrılmak durumunda kaldığım için üzülüyorum. Ama bu yanlış bir uygulama. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Youtube algoritmasıyla ana akım ekranlardaki bir televizyonun reytingi arasında hiçbir ilişki yok. Tam tersine gençlerin bizi izlediği bir ekrandan gidip Halk TV’de yayın yaptığımız zaman, gençler gelip Halk TV’yi de buluyorlar ve sizi izlemeye devam ediyorlar. Bu çok değerli.
‘HALK TV’YE BİR ÖNERİM OLDU’
Ben şöyle bir şey önerdim sevgili kanalıma: Arkadaşlar benim burada bir emeğim var. Buna saygı duyun. İzin verin ben bunu yapmaya devam edeyim. Ama sizden tek bir kuruş talep etmiyorum, Halk TV’nin Youtube kanalında istediğiniz her türlü içeriği, canlı yayın, özel röportaj ne istiyorsanız yapmaya hazırım. Kanalımızın Youtube kanalını yükseltmek, gelirlerini artırmak için benden ne bekliyorsanız sıfır lira karşılığında yapmaya hazırım. Bunların hepsini benimle konuşan tüm yetkililere söyledim. Onlar diyorlar ki, biz bir kurum olacağız, bir ilke kararı aldık, o nedenle bu ilkenin dışında davranan tüm ekran yüzlerimizle yollarımızı ayırmaya karar verdik. Geldiğimiz nokta budur.
‘BU MODELİN İLK BÖLÜMÜNDE ÇOK YANLIŞ ŞEYLER KONUŞULDU’
Buradan bir dönüş olabilir mi bilmiyorum. Emin Çapa’nın yaptığı açıklama ortada zaten. Bu modelin ilk bölümünde çok yanlış şeyler, olayın ruhuna uygun düşmeyecek ihtimaller de konuşuldu. Aynı anda siz bu yayını hem Halk TV’de yapın hem kendi kanalınızda yapın ama kendi kanalınızda elde ettiğiniz gelirlerin toplamının yarısını da kanal yönetimine ödeyin denildi. Ama Halk TV’nin üzerinden biz aynı yayını yaptığımızda orada da bir gelir kazanılıyorsa onun da yarısını size ödeyelim denildi. Ben dedim ki, aynı içeriği iki ayrı kanalda yayınladığınız zaman zaten kimse hiçbir şey kazanmıyor. Bir faydası da olmuyor, iki kanalı da öldürüyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***