Samir Handal, Haiti’ye 40 sene göç etmiş bir Filistinli. Haiti vatandaşlığı alan ve burada inşaat sektörüne giren Handal, daha sonra hayatının bir kısmını ABD’de geçirmeye başlıyor. ABD’de de oturma izni bulunan ve Miami’de yaşayan 64 yaşındaki Handal’ın hayatı, Haiti Devlet Başkanı Jovenel Moise suikastı sonrası ise tamamen değişiyor.
Başkan Moise, 7 Temmuz’da eşiyle beraber yaşadığı konutunda silahlı saldırıya uğramış ve olay yerinde hayatını kaybetmişti. Eşi Martine Moise da saldırıdan yaralı halde kurtulmuştu.
Haiti polisi dünya gündemine oturan suikatın ardından yaptığı açıklamada, 53 yaşındaki öldürülen başkanın evinin 26’sı Kolombiyalı paralı asker, 2’si Haiti vatandaşı olmak üzere 28 saldırgan tarafından basıldığını duyurdu. 12 Temmuz’da suikastın planlanmasında rolü olduğu düşünülen Dr. Emmanuel Sanon gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. Sanon, halen Türkiye’de tutuklu bulunan Samir Handal’ın kiracısıydı ve mülkiyeti Handal’a ait evde yakalanmıştı.
Aktarma yaparken İstanbul’da gözaltına alındı
Handal, suikast sırasında iş için yılın yarısına yakınını geçirdiği Haiti’de bulunuyordu. İddiaya göre, 27 Haziran’da ABD’deki kardiyoloğundan 13 Temmuz tarihine randevu alan Handal, suikast sonrası havalimanının kapatılacağı iddiaları nedeniyle 9 Temmuz’da Miami’ye uçtu. ABD’nin kolluk kuvveti ve iç istihbarat kurumu Federal Soruşturma Bürosu (FBI), 18 Temmuz’da Handal’ın ifadesini aldı, ancak ifadenin ardından herhangi bir adli işlem uygulamadı. Samir Handal, Filistin’deki annesini görmek için 14 Kasım’da Ürdün’e doğru uçağa binene dek Miami’deki hayatını sorunsuz bir şekilde sürdürdü.
Uluslararası Polis Teşkilatı (Interpol), uçağa bindiği gün Handal hakkında “kasten öldürme” suçlamasıyla kırmızı bülten çıkardı. Handal, aktarma yaptığı İstanbul Havalimanı’nda 15 Kasım 2021 tarihinde gözaltına alındı ve geçici olarak tutuklanarak Maltepe Cezaevi’ne gönderildi.
Aynı suç için ABD’de açılmış bir soruşturma olduğuna dikkat çeken Handal’ın avukatı Mahmut Barlas, “Haiti devletinin müvekkilimin iadesini özgürce dört aydan fazla yaşadığı ABD’den neden talep etmediğine dair bir bilgiye sahip değilim” diyor.
Handal’ın İstanbul’da tutuklanmasının ardından Türkiye, prosedür gereği Haiti’den iade talep evrakı istedi. Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’de Haiti temsilciliği olmadığı için sınır komşusu Dominik’in büyükelçiliği üzerinden bir yazı yazarak Handal aleyhindeki delilleri, suç teşkil eden fiilleri ve isnat edilen suçun cezasının ne olduğu hakkında bilgi talep etti. Ancak 40 günlük geçici tutuklama süresi boyunca Haiti tarafından gönderilen iade evraklarında Handal’ın Başkan Moise’e suikast hakkında hesap vermesi gereken kişiler arasında olduğu iddiasının dışında bir bilgi yer almadı.
Handal, Haiti’de açılan soruşturma kapsamında “yabancı devlet başkanına karşı kasten öldürme”, “suç örgütü üyesi olmak” ve “silahlı yağma” suçları ile itham ediliyor.
Türkiye’ye eksik belge gönderildi
Handal’ın avukatları, iade yargılamasının yapıldığı İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ne savunma delillerinin toplanması istemiyle sundukları dilekçede, talepnamede delil olarak yalnızca bir polis raporunun bulunduğunu, söz konusu raporun sadece beş sayfasının gönderildiğini, gönderilen belgelerde Handal’ın bahsedilen toplantıların yapıldığı bir evin mülk sahibi olarak geçtiğini, bu toplantılara katıldığına dair delil bulunmadığını ifade etti.
DW Türkçe’nin elde ettiği Türkiye’ye gönderilen eksik belgelerde, cinayeti planladığı iddiasıyla tutuklanan Dr. Emmanuel Sanon’un Samir Handal’a ait dairesinde darbe toplantıları yaptığı, bu toplantılara 12 kişinin katıldığı ve suikasta kurban giden Devlet Başkanı’nın “kafasının kesilmesi arzusunun” görüşüldüğü ifadeleri bulunuyor. Ancak avukatlar, Haiti devletinin gönderilen eksik belgelerle “kafa kesme” ifadesinin Handal’a ait olduğuna dair algı yarattığını, belgelerin tamamı incelendiğinde bu ifadenin Dr. Sanon’a ait olduğunun anlaşıldığını söylüyor. Handal’ın avukatı Mahmut Barlas, Haiti devletinin iade talepnamesine polis raporunun sadece bir kısmını eklediğini tekrarlayarak “Raporda müvekkilimin adının geçtiği sadece tek bir cümle var” diyor.
“Neden Amerika’da iadem istenmedi?”
Filistinli Handal’ın avukatları, 2 Aralık’ta ise kırmızı bültenin iptali için başvuruda bulundu. Başvuruda, ortada Handal’ın suikastle bağlantılı olduğunu gösteren delil olmadığı vurgulandı. Handal’ın Haiti’ye iadesine yönelik açılan davanın ilk duruşması ise 18 Ocak’ta İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Samir Handal duruşmada, “Miami’de yaşıyordum. FBI benimle irtibata geçti, bir şeye ihtiyaç olursa iletişime geçeceklerini söylediler. Ben neden Amerika’da olduğum halde Haiti benim iademi istemedi? Ben buradan sadece transit geçiyordum” dedi.
Mahkeme, kaçma şüphesi nedeniyle Handal’ın tutukluluğunun devamına karar verdi.
Türkiye ve Haiti arasında ikili anlaşma bulunmuyor. Ancak “6706 Sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu”na göre, Türkiye’de üst sınırı bir yıl veya daha fazla hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren suçlardan atılı bir suç ile karşı karşıya olan bir yabancı, iade reddi sebeplerinden biri yok ise iade edilebiliyor. Talebe konu fiilin düşünce ya da siyasi suç olması yahut kişinin ırkı, etnik kökeni, dini, vatandaşlığı, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi görüşleri nedeniyle bir soruşturmaya maruz bırakılacağına veya cezalandırılacağına ya da işkence veya kötü muameleye uğrayacağına dair inandırıcı nedenlerin bulunması halinde iade talebi reddedilebiliyor.
“Geri gönderilirse işkence ile ölüme gönderilecek”
Halen Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan Samir Handal, 3 Ocak’ta İstanbul İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne sığınma başvurusu yaptı. Sığınma başvurusunda epilepsi, diyabet, obezite, skolyoz ve hipertansiyon hastası olduğu, iade durumunda ciddi tedavi riski söz konusu olduğu belirtildi. Ayrıca Haiti’deki işkence, kötü muamele ve adil yargılanma hakkı ihlallerine de dikkat çekildi.
Başvuruda, “Bu ülkede adil yargılanma mümkün değildir. Müvekkil Haiti’ye geri gönderilir ise Birleşmiş Milletler’in işkence rapor ve videolarına konu Haiti Ulusal Hapishanesi’nde işkence ile ölüme gönderilecektir” ifadelerine yer verildi. Avukat Mahmut Barlas, “Birleşmiş Milletler, InterAmerican İnsan Hakları Komisyonu başta olmak üzere çok sayıda kuruluşun güncel raporlarına göre Haiti’nin işkence yanlısı politikaları ve hapishanelerinin insan onuruna yakışmayan durumu bilinen bir gerçek” diyor.
Samir Handal’ın iade davasının gelecek duruşması 15 Nisan’da görülecek. (Burcu Karakaş, DW Türkçe).
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***